♡two♡

21 2 0
                                    

Sabaha yüzümdeki bir ıslaklıkla uyanmıştım. Tanrım yine mi? Faith yüzümü yalıyordu. Faith köpeğimdi.
İki gündür bunu yapıyordu.

"Faith senin derdin ne dostum?"

Yüzüme bakarak havladı. Onu okşadım. Biraz Faith ile ilgilendikten sonra aşağı indim. Saatin alarmı çalmıştı. Ama ben önceden kalkmıştım bile. Annem de babam da çoktan işe gitmiş olmalıydılar. Bir kaç şey yiyip odama çıktım ve üstüme siyah bir kazak , altıma da kot giyip saçımı topuz yaptım. "Romeo ve Juliet" kitabını çantama katıp gerekli olan kitapları da kattıktan sonra evden çıktım. Çıktıktan 5 dakika sonra servis geldi. Servise bindim. Gözlerimle içeriyi tararken Alex yoktu. Bizim serviste değil mi? Ama neden?

Kimsenin oturmadığı boş bir koltuğa geçip oturdum. Cebimden kulaklığımı çıkarıp telefonuma taktım. Ve telefonumdan Troye Sivan - Youth şarkısını açtım. Dinlerken camdan dışarıyı seyrediyordum. Aradan 5 dakika falan geçmişti servis birinin evinin önünde durdu. Ev acayip lüks ve büyüktü. Kim diye bakma gereği duymadım. O sırada yanıma birinin oturduğunu fark ettim. Oturan oydu Alex! Bizim servisteydi. Demek o ev onlarındı.

Kulaklığımın tekini çıkardım.

"Aynı serviste olduğumuza sevindim" dedim.

"Ben de" dedi.

Kulaklığımın tekini uzatarak "Dinlemek ister misin?" diye sordum.

"İsterim" dedi.

O sırada telefonumda Avril Lavigne - I Love You çalıyordu. Bu bizim şarkımız olmalıydı. Onunla beraber dinlediğimiz ilk şarkı olduğu için mi hayır! Benim ona olan hislerimi anlattığı için. Bir günde nasıl oldu bilmiyorum ama onunla o kütüphanede konuştuğumuz dakikalar hayatımın en güzel dakikalarıydı. Ve sanırım ona aşık olma tehlikesiyle karşı karşıyaydım. Sanırım ilk görüşte aşk buydu. Onu gördüğümde midemde uçuşan kelebekler, heyecandan yüzüne bakamamam. Bilmiyorum bu hisleri daha önce kimsede yaşamamıştım. İlk kez aşık oluyorum desem yalan olmaz. Öncekiler sıradan bir hoşlantıydı. Asla midemde kelebekler uçuşmazdı. Bu farklıydı.

Okulun önüne gelmiştik.

Servisten indik.

"Şimdi ne yapıyoruz?" diye sordum.

"Önce sınıfımı öğrenelim" dedi.

"Tamam. Umarım bizim sınıftasındır"

"Umarım"

"Beni izle" dedim.

Birlikte müdür yardımcısının odasına geldik.

"Bay Andrew?"

"Evet Venus?"

"Alex okulun yeni öğrencisi de sınıfını öğrenmek için geldik."

"Hoşgeldin Alex." dedi ve önündeki kağıtlardan bir şeylere bakmaya başladı.

"Yeni sınıfın Y sınıfı"

Benimle aynı değil lanet olsun. Onun başka bir sınıfta olmasına izin veremem. Gözüm önünde olmalı. Kızlarla yakınlaşırsa bir de.

"Şey Bay Andrew!"

"Evet Venus?"

"Acaba Alex'i bizim sınıfa alabilir misiniz?"

"Hayır"

"Lütfen alın lütfen alın lütfen alın lütfen alın lütfen alın lütfen alın lütfen al-"

"Susar mısın Venus! Neden bu kadar çok istiyorsun?"

"Ee şey, şey güzel soru bizim sınıfta olmalı çünkü, çünkü Alex benim en yakın arkadaşım"

ADMITHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin