Tahmin edilebileceği gibi; Ruinas'ı anlamak, ona ayak uydurmak çok zordu.Okul açılalı şunun şurasında bir ay olmuştu belki ama daha şimdiden üç öğrencisi eğitim zayiatıydı.Tamam,belki ölmemişlerdi.Fakat "ölmekten beter" denilen şeyin ne olduğunu yaşayarak öğrenmişlerdi.Ruinas'ın eğitim felsefesi şuna dayanıyordu:
İçimizde bir yerlerde bize sürekli kötüyü emreden, keyfi ve hazzı kendisine gaye edinmiş, itaatten nefret edip her fırsatta isyana meyleden bir şey var.Ruinas'ın o günlerde adına "nefis" yerine "giz" dediği bu şey, kendisine muhalefet edilmemesi durumunda yavaş yavaş, içten içe bizi ele geçirir ve tüm hayatımıza hükmeder.Kalbimize yaydığı karanlık o denli büyüktür ki; ruhumuz, vicdanımız,aklımız önünü göremez.Bunu engellemek çok basit nasıl mı? Onun istediklerini yapmayıp istemediklerine zorlayarak...
Ruinas sınıfta öğrencilerine sırayla sesleniyor:
–Logiyan?
–Buyrun efendim!
–Bugün canın ne yapmak istiyor?
–Gördüğüm rüyayı size anlatıp cavabını almak istiyorum.
–Tamam o zaman, sana bugün konuşmak yasak!
....
–Azazil?Sen ne yapmak istiyorsun?
–Şimdi Raenas Irmağının yanına gidip Allah'ı zikretmek isterim.
–Sence bu istek gizden mi, ruhtan mı gelir?
–Bu olsa olsa ruhtandır efendim!
–O kadar emin olma! Kalkın Ramenas Irmağına gidiyoruz.
Ruinas'ın nasıl bir ders vereceğini kimse tahmin edemezdi.Masmavi bir gökyüzü, cıvıl cıvıl kuşlar...İleride iri bir ağacın kenarında oturdular.Ruinas bir şeyler anlatıyordu.Boş boş bakışlar birbirine çevrilirken Azazil parlak gözleriyle Ruinas'a bakıyordu.O anlıyordu.İhtiyar hocasına sanki talebelik değil arkadaşlık ediyordu...
Azazil'deki farklılığı baştan beri sezen Ruinas, uç noktada kabiliyetlerle donatılmış bu öğrencisine ayrı bir ihtimam gösteriyordu.Hem de diğerlerinin kıskançlığı pahasına... Doğrusu Azazil'in durumdan pek hoşlandığı söylenemezdi.Aksine elinden geldiğince kabiliyetlerini gizlemeye çalışıyor, hatta bazen sorulara bilerek yanlış cevap veriyordu.
.....
Aylar geçtikçe Ruinas'ın sıradışı eğitiminden şikayetler gelmeye başladı.Olup biteni bizzat yerind görmek isteyen Kral Hamün, bir gün ansızın okula geldi.Tam sınıfa gireceği anda kapıda karşılaştığı öğrenci, Hamün'ü bir hayli şaşırtmıştı.Zayıflıktan bir deri bir kemiğe dönmüş çocuğa merakla sordu:
–Hayırdır çocuğum nereye böyle?
–Hocama aç v yorgun olduğumu söyledim o d bana Zelemar Dağlarına kadar gidip gelmemi emretti.
–Tamam sen şurda bekle beni!
Kapıyı tıklatan Hamün kapıyı Ruinas'ın açmasıyla Azazil'le göz göze geldi.Ruinas'ı çağırıp Azazil'e gülümsedikten sonra bahçeye çıktılar.Uzun bir konuşmadan sonra anlaşan Ruinas ve Hamün arasında bir tartışma olmadı.Hatta Ruinas, Azazil'i sarayda eğitmeye izin almıştı.Bu Hamün'ün oğlu için kötü haberdi.Ebedi kıskançlık için bundan iyi sebep olmazdı...
Arkadaşlar votelarınızı bekliyorum.Sizleri sviyorum dün söz verdiğim için bugün yeni bölümü verdim.Bayyyyyyyyyy.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan Severse
ParanormalArkadaşlar sürükleyici bir kitaptır.Ben bile bazen devamını merak ediyorum.Konusu, şeytanın büyük değişimi.Önce Allah a kulluk ediyor sonra baş kaldırıyor.Bu değişimi melekler de dahil çok güzel bir biçimde anlatıyorum.Cenk Enes Özer den esinlendim...