Akif:
-O zaman hadi yola koyulalım hadi bu taraftan diyip o binayı gösterdi.O binada ney olduğunu merak etmeye başlamıştım.Binaya doğru sessiz ve hızlı adımlarla koşmaya başladık.Ortalıkta çok fazla zombi vardı sessiz olmamamız demek hepimizin ölmesi demekti.Hemen hızlıca binannın kapısını açıp içeriye girdik içeriye girdiğimizde herkes derin bi oh çekti.İçeride bir barınak gibi bir yer vardı.Masaların üstünde yemekler,silahlar,kıyafet ve çelik yelekler vardı.Akife dönüp:
-Burasıda neresi barınağa benziyor dedim.Akif:
-Siz galiba 5 senedir hiç dışarıya çıkmadınız burası insanları şehrin öbür tarafına giderken yardım etmesi sebebiyle yapılan bir barınak merak etmeyin herşeyi anlatıcağım size bir şehrin öbür tarafına güvenli bir şekilde gidebilirsek dedi.İçime birden bir korku ve merak saldı.Hemen masanın üstündeki şeylere bakmaya başladım.Masanın üstünde hiç ateşli bir silah yoktu.Klasik yay mızrak ve pala vb. silahlarla doluydu.Galiba fazla ses iyi olmadığı için bunları buraya koymuşlardı.Masanın üstünde Headquarters yazılıydı.Bu ne anlama geliyordu bilmiyordum ama korkmaya başlamıştım.Akif buraya öncedende gelmiş gibi hemen yerin altında gizli bir bölme açtı.Bölmede bir keskin nişancı tüfeği ve mermilerle doluydu.Tüfeği ve mermileri aldı ve masaya geçti.Ben etrafı incelerken herkes yemek yemeye başlamıştı.Yolculuk acıktırmış olmalı ki hepsi birer aç kurt gibi yemeğe saldırdı.Bende hemen masaya oturup biraz yemek yedikten sonra akif yanıma gelip:
-Korkma dedi.Ben:
-Korkmuyorum Akif:
-Korkuyorsun hissediyorum korkmana gerek yok burası iyi insanların yeri hem ailenizin yanına sizi sağ salim getireceğimden emin olabilirsin sen korkarsan bunlar ney yapıcak korkmamalısın dedikten sonra kapıya doğru yöneldi.Akif haklıydı korkmamalıydım bunu başarabilirdik.Akif arka kapıya doğru yöneldi ve kapıyı açtı etrafı kontrol etti ve:
-Etraf temiz haydi gidelim dedi.Saat 3:00 olmuştu.Sabaha yetişmemiz imkansızdı.Ailelerimiz bizi aramaya başlamıştır bile neyse yola koyulmanın vakti dedim kendi kendime ve kapıdan dışarıya çıktım.Benim arkamdan diğerleride çıktı.Dışarıda kan kokuyordu hemde biraz fazla şekilde.Bir sokak arasına gelmiştik yol geniş ve rahattı binaların arkasındaki bir yol gibiydi.Yolda sessiz ve hızlı adımlarla ilerlemeye başladık.Yolun sonunda bir kanalizasyon girişi vardı Ecem:
-Yinemi kanalizasyona gircez. Akif:
-Beğenmiyosanız zombi arkadaşlarınızla size iyi oyunlar dedi.Ecem Akif in bu lafına sinir olmuş gibiydi.Ecem e dönüp:
-Hadi gidelim dedim.Hep birlikte kanalizasyona inmiştik sonunda.Musa Furkan a dönüp:
-Özlemiştim buraları be dedi.Furkan:
-Hee ne demezsin kokusuna kurban olduğum yer dedi.Buğra onlara dönüp:
-Kesin şamatayıda hızlı olalım artık,vakit çok geçti dedikten sonra konuşmayı kestiler ve yürümeye başladılar.Tam 30 dakika kanalizasyonda yürüdükten sonra sonunda yeryüzüne çıkabildik.Yeryüzüne çıktığımızda Akif başka bir binayı göstererek:
-Herkes sessiz ve hızlı adımlarla koşun dedi ve koşmaya başladı binaya doğru.Herkes akifi takip etti ve sonunda binanın içine girdik.İçeriye girdiğimizde karşımızda büyük bir harita duruyordu.Akif haritaya koşarak:
-Biz buradayız karakol ise şu tarafta şimdi biz şu yolu kullanarak karakola hızlıca gidebiliriz hadi yola koyulalım dedi ve kapıdan çıktı.Herkes kapıdan çıktıktan sonra sessiz ve hızlı adımlarla sokaklarda dolaşıyordukki karşımıza yaklaşık 40 kişilik bir zombi ordusu çıktı.Zombiler bizi kovalamaya başladığında herkes elindeki palaları bırakıp silahlarını almaya ve ateş etmeye başladılar.Akif birden bağırarak:
-Kafalarına nişan alın sadice kafalarına vurursanız ölürler dedi.
Ama herkezin mermisi bitmişti ne yapıcağımızı bilmiyorduk.Zombiler peşimizdeydi herkes artık öldük demeye başlıyordu koşarak ama birden bi ses geldi.Bir insan sesiydi diyorduki:
-Hey zombiler tatlı yeseydik ilk önce dedi.Zombiler birden sesin geldiği tarafa doğru gitmeye başladı.Herkes o sesin sahibini merak ediyordu ki birden bir evin üstünden bir ok fırladı ve birden zombilerin üstü duman olmuştu.Zombiler ne olduğunu şaşırmışken sesi çıkaran çocuk elindeki kılıçla zombilerin kafasını kesiyordu.Bir taraftan ok yağmuruna bir taraftanda kılıçla saldırıya daha fazla dayanamayan zombiler teker teker ölmüştü.Ben içimden nasılda 40 kişilik bir zombi ordusunu 5 dakikada yok ettiklerine şaşırıyodum.Kılıçlı çocuk yanımıza doğru gelirken Akif in yüzünde hafif bir tebessüm belirdi.Diğer çocuk ise fırlattığı okları topluyordu.Kılıçlı çocuk yanımıza geldiğinde Akif birden:
-Daha çabuk gelebilirdiniz
Çocuk:
-Arkadaşlarınla tanıştırmıycakmısın merhaba ben Headquarters dan Kaan ama bana Keyn diyin şu gördüğünüz okçu arkadaş ise Adnan nereye gidiyorsunuz böyle dedi.Akif hemen:
-Şehrin diğer tarafındaki karakol a götürüyorum dedi.Adnan oklarını toplamış yanımıza doğru gelirken:
-Karakolda ne işiniz varki?
Ben:
-Biz ve ailelerimiz orada yaşıyoruz.
Adnan:
-Orada kimsenin yaşamadığını sanıyordum neyse Cave grubu bu tarafa doğru geliyor yolunuza koyulsanız iyi olur bir sorun çıkarsa Akif yerimizi biliyor hadi baybay dedi ve bir sokak arasına girdiler.Orda duran motorlarına atlayıp yollarına koyuldular.Akif:
-Hadi artık yola koyulma vakti az kaldı yolumuz dedi ve az önümüzdeki kanalizasyonun içine girdi.Herkes kanalizasyona girdikten sonra Karya kanalizasyonun kapağını kapattı.Akif elindeki fenerini alıp:
Hadi bu taraftan dedi.Karya:
-Akif Cave bu tarafa doğru geliyorsa bunun anlamını biliyorsun deilmi ?
Akif:
-Evet biliyorum.İşte o yüzden hızlı olmak zorundayız.
Ecem:
-Karya bu Cave,Headquarters ne bunlar
Karya:
-Bi sağ salim karakola ulaşabilirsek anlatırım şimdilik bir serseri grubu olduğunu bil yeter
Akif:
-Çene çalışcağına ayaklar çalışsın böyle bir dünyada hızlı ve sessiz olmalıyız hadi artık yola koyulalım dedi ve herkes yola koyulmaya başladı.Yolun bitimine az kala Akif in yanına gidip dedimki:
-O adamlar seni nerden tanıyordu?
Akif:
-Eskiden bende onlardan biriydim o yüzden dedi ve arkasını dönüp herkese:
-Tamam durun geldik karakol bu merdivenden yukarıya çıkınca karşımızda olucak dedikten sonra herkes heyecanla merdivenleri çıkmaya başladı.Merdivenlerden çıktığımız anda karakol karşımızdaydı ama harap olmuştu.Herkes ağlıyarak anne baba diyordu.Kapı açıktı.İçeriye girdiğimde karşımdaki duvarda spreyle CAVE yazıldığını gördüğümde birden dizlerimin üstüne geçip ağlamaya başladım.Sonra bizim odamıza geçtim.Masanın üstünde annemin kolyesi vardı.Kolyeyi elime alıp kafamı masaya koydum ve ağlamaya başladım.Akif yanıma gelip:
-Kerem yeter bu kadar ağlamak hadi diğerlerini topla burdan uzaklaşmalıyız Cave buraya gelmiş ama hiçbirşey yağmalamamışlar hem hiç cesed veya kan izi yok farkındamısın aileniz sizi aramaya çıkmış yada burayı terketmiş olabilirler merak etme onları bulacağız hemen toparlanmalıyız hadi dedi ve diğerlerine dönerek:
-Aileleriniz ölmemiş ölseler cesetleri burda olurdu şimdi hızlı olmalıyız dedi.Ben ayağa kalkıp:
-Ecem Karya revire gidip tüm sağlık malzemelerini bi çantaya doldurun lazım olucak Furkan Musa mutfaktaki tüm yemekleri toplayın Buğra garajdaki arabayı hatırlıyomusun hals oradaysa hazırla onu Akif gel benle bodrumdaki silah deposundan silahları toplayalım hadi gençler buradan gidiyoruz.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zombie World
Bilim KurguZombi dolu dünyada hayatta kalmaya çalışanlar ve yaşadıkları