Bölüm 4:Headquarters

37 1 1
                                    

Akifle beraber silahları almaya bodruma inmiştik.Bodrumda 2 pompalı tüfek 2 makineli tüfek 8 bomba herkese yetecek kadar fener,cephane ve çelik yelek aldıktan sonra yukarıya çıktık.Yukarıya çıktığımızda herkes karakolun içinde ne kadar işe yarar eşya varsa arabaya yüklemişti.Arabanın bagajına silahları yükledikten sonra döndüm ve 5 sene içinde yaşadığımız ev dediğimiz yer olan karakola son defa baktım ve:
-Elveda evim,çocukluğum ve tüm güzel anılar. Dedim ve Akif e dönüp:
-Akif Headquarters ın nerede olduğunu biliyorsun dimi?
Akif:
-Evet merak etme sizi oraya götüreceğim ve ailenizi bulmanıza yardım edeceğim
Ben:
-Teşekkür ederim dedim ve arabaya bindim.Herkes arabaya bindikten sonra yola koyulduk.Araba uzun zamandır kullanılmadığı için çalışması bile bir mucizeydi.Herkesin morali bozuktu.Şöför koltuğunda oturan Akif e dönüp dedimki:
-Ne kadar yolumuz var
Akif:
-Merak etme yakın buraya dedi ve sürmeye devam etti.Biraz ileriye gittikten sonra birden arabalar etrafımızı sarmaya başladı Karya bağırarak:
-Akif Cave geldi! Dedi.Akif:
-Farkettim herkes silahlarını alsın hemen!
Camdan dışarıya baktığımda toplam 3 tane kasası açıkta olan komyona benzeyen arabalardan gördüm.Arabaya ateş açıyolardı ama araba zırhlı polis aracı olduğu için mermileri fazla işlemiyodu.Ama biraz daha ateşe devam ederseler araba bizi merkeze kadar götürmicekti.Hemen bi çözüm yolu bulmalıydık.Aklıma bi fikir geldi diğerlerine dönüp:
-Ben tavana çıkıyorum bana bombaları verin hemen! dedikten sonra bombaları alıp tavandaki pencereyi açtım.Tavandaki pencereye tutunup tavana çıktığımda rüzgara ve arabanın o kenardan bu kenara savrulmasından zor tutunuyodum kafamı çıkarıp baktığımda 3 tane araba hala duruyordu.Eğer bombaları arabaların kasasına fırlatırsam arabaları patlatabilirdim ama nişan almak çok zordu.Hazırlamdım ve ilk bombayı attım.İlk bombayı isabet ettirememiştim.Ama sonraki bombayı attığımda isabet gelmişti ve araba patlamıştı çok sevinmiştim.O sevinçle diğer bombayı attım ve diğeride patladı.Diğerinide patlatmak için bombalara atıldığımda sadice 1 bomba kaldığını farkettim.Araba yanımıza kadar gelmişti.Böyle bir açıdan bomba atmam imkansızdı.İçeriye doğru bağırıp:
-Bana hemen palamı verin! dedim ve palayı aldım.Aldıktan sonra tek şansımın diğer arabaya atlamak olduğunu bildiğim için diğer arabaya atlamaya hazırlandım ve birden atladım.Atladıktan sonra hemen bagajdaki adam bana vurdu ve yere düşürdü.Tam arabadan düşecekken zor kurtulmuştum.Adam eline silahını alıp kafama dayamaya çalışıken elimi palama atıp kolunu kestim.Kolunu kestikten sonra adam birden yere düştü o yerdeyken ben ayağıya kalktım.Elini kesmeme sinirlenmişki üstüme doğru koşmaya başladı.Tam beni düşürürken kenara çekildim ve adam arabadan aşağı düşerek öldü.Bu sırada Akif arabayı tam şuan üstünde olduğum arabanın önüne getirmişti.Ecem bagajı açıp:
-Kerem atla çabuk dedi.
Elimdeki bombayı sürücünün kucağına bırakıp bunu unutmuşsun dedikten sonra koşarak arabanın bagajına atladım.Bagaja atladıktan hemen sonra diğer araba patladı.Çok yorulmuştuk.Akif:
-Merak etmeyin geldik sayılır dedikten 15 dakika sonra büyük bir binaya varmıştık.Bina hapishane gibiydi.Etrafı tel örgülerle kaplıydı.Kapıya geldiğimizde kapıdaki telsiz:
-Headquarters ana binasına hoş geldiniz isim ve güvenlik kodu lütfen dedi.Akif:
-Akif kod:ssk01
Telsiz:
-Kod onaylandı.İçeriye girebilirsiniz. Dedikten sonra bahçeye aracı park edip binanın içine girdik.Binanın içine girdikten sonra hepimizin ağzı açık kaldı.Binanın içinde 100-150 kişi vardı.Bina gerçekten çok güzeldi.Akif e dönüp dedimki:
-Akif buranın yetkilisi kim bizi ona götürsene
Akif:
-Gelin bu taraftan dedi ve sağ taraftaki merdivenlerden çıkmaya başladı.En üst kata çıktığımızda karşımıza çıkan koridorun ortasındaki odanın içine girdik.Girdiğimizde içeride cam a doğru bakan bi adam vardı.Adam yavaşça arkasını döndüğü anda Ecem:
-Abi dedi ve koşarak sarıldı ve ağlamaya başladı aynı şekilde adamda ağlıyordu birbirlerini bıraktıktan sonra Karya:
-Abin öldü sanıyordum
Ecem:
-Öldü sanıyordum annem ve babamlar bana zombi salgınında öldüğünü söylemişti
Karya:
-Peki abinin adı ney?
Adam Karya ya dönüp:
-Pardon kendimi tanıtmayı unuttum.Ben dünyanın en güçlü grublarından biri olan Headquarters ların lideri Ecem in abisi Egemen sen bayağı meraklı bir kıza benziyosun burada istediğiniz kadar kalabilirsiniz benim evim sizin evinizdir ben hemen size etrafı göstermesi için ebru yu çağırayım dedi ve sonra telefon ile birisini aradı.2 dakika sonra güzel bir bayan içeriye girdi.Ve:
-Merhaba ben ebru aslında bende savaşçıyımda böyle Egemen bey! Ayak işlerini yaptırıyor he bu arada Egemen Pınar ın sana sesli mesajı var az önce e mail ile pc ne gönderdim neyse haydin bu taraftan dedi ve Egemen:
-Teşekkür ederim ebru sana zahmet oluyo ama dedi üzgün bir suratla.Ebru:
-Bişey olmaz yalnız yenge çok kızgındı haberin olsun dedi.Ecem:
-Pınar abladamı burda
Egemen:
-Bodrum katta silah talimi yapıyor Adnan larla bi ara uğrarsınız. Dedikten sonra odadan çıktık.Ebru:
-İlk hastanemizi göstereyim bu taraftan dedi ve ikinci kata indi.İkinci kata indikten hemen karşımıza çıkan odaya girdi ve:
-Bakın bu doktorumuz Fatih tüm buranın tek doktoru odur aynı zamanda savaşçıdır. Dedi ve tüm binayı gösterdikten sonra sıra odalarımıza gelmişti hava kararıyodu ve biz çok yorgunduk heleki o Cave in adamları bizi çok yormuştu.Ebru odalarımızı gösterdikten sonra herkes odalarına çekildi ve eşyalarını yerleştirmeye başladılar.Herkes en sonunda rahat bir uyku uyuyucakları için seviniyorlardı.

Zombie WorldHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin