Masaların birinde, genelde en arkalarda sürekli uyuyan küçük bir kız vardı. Gülerdi hep. Hiç eksilmezdi gülümsemesi dudaklarından. Gözleri dolu dolu gülse bile inanırdınız mutlu olduğuna öyle rol yapıyordu. Herkesle iyi geçinmeye çalışıyor, öfkesi sadece kendini yakıyordu. Hep görüyordum bu kızı. Aynı sınıftaydık o yüzden doğaldı ama takip de ediyordum arada. Merak ediyordum açıkçası. O küçücük bedenine ağır gelen bir hayat yaşadığı gözaltlarına hapsolmuş mor renginden, gözlerindeki kara deliklerden, omuzlarının çökmüşlüğünden ve kemiklerinin sayılmasından belliydi. Kitaplara sığınırdı hep. O yüzden kütüphanede görevli olmak için resmen yalvarmıştı hocalara.
Bir gün kütüphanede yakaladım onu. Kütüphanenin yerini sırf onu bulmak için öğrenmiştim. Okulda kütüphaneye giden iki ya da üç kişi vardı, onlar da henüz gelmemişlerdi. Gözlerini bir kitaba odaklamıştı. Küçük bedeni titriyordu ama kütüphane sıcaktı. Yanına oturdum. Yüzünde bariz bir değişme oldu. Her zamanki gülümsemesini takındı. Siyah gözleri gerçek anlamda boştu. Saklamakta çok yetenekli olduğu için hiç acı çekmemiş olan ruhum onunkini anlamakta yetersiz kalıyordu.
"Merhaba." Gülümsedim. Konuşamadım, sadece suratına baktım. Yalnız değilken onunla konuşmak çok kolaydı ama sadece ikimiz olunca ne diyeceğimi bilmediğimi fark etmiştim. Onun hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Çok konuşurdu ama verdiği bilgiler kendisini anlamamızı sağlayacak açık bilgiler değildi. Gizemliydi ve gizemli olduğunu bile anlamıyorduk resmen!
"Selam. Ne okuyorsun?" Kitabın kapağını gösterirken yüzünde oluşan hayal kırıklığı beni derinden yaraladı. Bir şeyler geveleyip kendimi dışarı attım. Öğle teneffüsünün son birkaç dakikasında kütüphaneyi kilitler sigaraya çıkardı. Gittiği yer, hatta dakikalar bile aynı olurdu. Hiç beni görmezdi. Hep aynı gruba dikkat ederdi. Yine oraya gittim. Bir sigara da ben yaksam mı diye düşündüm ama başlamak için bir sebep bulamadım. Temiz bir çocuktum ve kimse bunu tahmin bile edemiyordu. Yine aynı dakikalarda geldi. Bu kez yalnızdı. Yürüyüşünün biraz tuhaf olduğunu ve her adımda yüzünün buruştuğunu görmek beni meraklandırdı. Yine gözünü aynı gruba dikti. Sigarasını yaktı. Bu kez bir değişiklik vardı ama ne olduğunu anlayamıyordum. Gözleri birden uzaklara daldı. Görmeden bakıyor, acısını etrafa yayıyordu. Hep baktığı gruptaki çocuklardan biri ona döndü. Bu kez gülümsemiyordu. Dalmıştı sadece uzaklara, tepki vermiyordu. Umurunda değildi hiçbir şey. Çocuk güldü. Alaycı gülüşü kızı kendine getirdi. Kafasını önüne eğdi. Yine çaktırmadan izledi onları o buruk, sahte gülümsemesiyle. Bu kez her şey çok farklıydı ama. Yanına gittim. Tereddüt etmeden, kendimle savaşmadan hem de!
"Hey! Ben Berk." Kafasını kaldırdı. Öyle bir baktı ki organlarımın çürüdüğünü hissettim. Sonra gülümsedi. Bu kez yeterince iyi rol yapamıyordu.
"Arya." Sesi beklediğimden çok daha güçlüydü. Yanına otururken biraz da olsa korktum.
"Neden sigara içiyorsun?" Kafasını arkaya atıp gülerken dumanı üfledi. Bu acı gülüş bile olayı özetliyordu. Ne yaşadığını merak etmeden yapamıyordum. Ölüyordu ve bunun görülmemesi için elinden gelenin fazlasını yaparak kendi kendini öldürüyordu.
"Bu kadar karanlık bir ruha sahipsen ciğerlerinin temiz olması bir şey ifade etmiyor." Konuşması beklediğimden daha etkileyiciydi aslında. Paketi uzattı. Başlamak için bir neden olarak gördüm söylediklerini ve bir sigara yaktım. Beceriksizliğime karşılık gülümsedi. Bir şey hissedebildiğine şüphe duymama neden olan bir gülümsemeydi bu.
Ben onu tanımaya çalışırken aylar geçti. Çok iyi anlaşır olduk. Her öğlen ona kahve götürdüm, birlikte dışarı, sigara içmeye, çıktık. Derslerime yardım etti hatta birkaçından geçmemi sağlayan oydu! Güldük ama asla gerçekten güldüğünü görmedim. Hep o grubu takip ettik nedense, hep onların gittiği yerlere gittik. Onun hakkında okulda kuzeni olduğu dışında bir şey öğrenemedim. Çok gizemliydi, her şeyi sakladı benden. Bazen ne sorduğumu bile unutmamı sağlayana kadar konuştu. Onu hiç anlayamadım belki de bu yüzden o bana istediği her şeyi söyleyebilirken ben ondan hep çekindim, hep korktum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Acıtır (TAMAMLANDI)
ChickLitAşk bazen göründüğünden fazla emek gerektirir. Aşk bazen küçük bir bedene fazla gelir. Aşk bazen öldürür...