Gözlerimi açmaya çalıştım ama yüzümde ve başımda giderek artan acı gözlerimi açmamı engelledi. Acıyla kasılan yüzümü buruşturdum.
"Şükürler olsun." dedi genç bir insan sesi.
Gözlerimi açmak için bu sefer kendimi zorladım ve gözlerimi açmayı başardım.
"Az kalsın öldüğünü sanıp seni.. gömücektim. Yakmak ve gömmek arasında kaldım." dedi gülümseyerek.
Bense hiç gülmedim. Beynim içinde bulunduğum durumu kavramaya çalışıyordu. Ne olduğunu hatırlamaya çalıştım ama başımdaki ağrı giderek arttı.
Etrafıma bakmaya çalıştım. Ağaçlarla çevrilmiş bir alandaydık. Güneşin yakıcı ışınları, ağaçların arasından bulunduğumuz yere ulaşmaya çalışıyordu. Ama ağaçların uzun dalları ve yaprakları buna engel oluyordu. Sert bir mizacı vardı.
"Nerdeyiz?" dedim. Sesim boğuk bir fısıltı gibi çıktı.
Karşımdakinin yüzüne bakmaya çalıştım. Uzun kahverengi saçları omuzlarına deyiyordu. Yeşil gözleriyle bana bakmaya başladı.
"Şu herkesin korktuğu lanetli ormandayız." dedi gülerek. 'Lanetli Ormandayız.' kısmını sesini kısarak söylemişti.
Ne? Lanetli orman mı? Hemen kendimi yattığım yerden doğruttum.
Bir kez daha karşımdakinin yüzüne ve etrafa baktım. Ağaçların boyu çok uzundu ve gövdeleri simsiyahtı. Yapraklarının yeşilliğiyle bu görüntü bir tezatlık oluşturuyordu.
Karşımdaki elini uzattı.
"Amory. Amory Wayne."
Yeşil gözlerine yine baktım ve onu meydanda götürülen çocuk olduğunu anladım.
Uzattığı elini sıktım. İsmimi söyleyip söylememe konusunda kararsız kaldım. Belki de hemen beni babama götürürdü ya da götürülmeme yardımcı olurdu. Ama ondan bana doğru yayılan duygu, ona güvenmemi söylüyordu.
"Stephan. Stephan.. Wihthead." dedim.
Kısa bir giriş..
Güncellenecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Scorfwill - Kayıp Piramit -
FantasyGökyüzündeki yıldızlar gibi olmak istedim. Müziklerdeki o melodi olmak istedim. Ama aslında tek istediğim buralardan uzakta bir diyara gidip, İntikam hırsına bürünmekmiş, onu fark ettim. Adım Stephan Cromwell. Cromwell Hanedanlığının varisi ve...