GİZEMLİ KÜTÜPHANE

İlk Gizemli Bilmece

Yine bir bir buçuk saatin ardından çocuklar kalkmıştı. Hasret her zamanki gibi ağabeyi Efe'yi kaldırmıştı. Ve kitaba soru sormuşlardı. Burası neresi diye. Kitap burası sizin yaptığınız davranışın karşılığıdır. Eğer ki anne ve babanız kavuşmak istiyorsanız işiniz biraz zor. Çocuklar birbirlerine bakarak olanları ve kitabın söylediklerini idrak etmeye çalışıyordu. Hasret kitaba anne ile babamızı bir daha hiç göremeyecek miyiz? Kitap sadece onlar mı? Efe daha da telaşlanır ve başka ne var ki kitap söyle. Siz daha kendi zamanınıza dönemeyeceksiniz. Çocukların içinde bir şeyler parçalanmış gibi oldu. Çocuklar daha dönemeyecekler miydi? Keşke bu kocaman bir yalan veya yaşadıkları her şey bir kabus olmasını istemeye başladılar. Sonra Ziku ekledi. Buradan çıkmanızın sadece ama sadece bir yolu vardır. Çocuklar gözlerini silip Ziku çabuk söyle nasıl ne olursa yaparız sadece anne ile babamızı bir daha görebilelim dedi. O zaman söyleyeceklerimi çok ama çok dikkatli dinleyin. Buradan çıkış biletiniz ''Şanlı Tarih Gizli Sayfalarda'' kitabının size hazırlamış olduğu şifreyi söyleyerek çıkacaksınız. Hasret hemen evlerine dönecekleri düşüncesi ile peki şifre ne? Kitap aaa çocuklar çorbada sizinde tuzunuz bulunsun dimi. Ziku tarihi eserlerle ilgili şifreleri buldukça ana şifreye yerleştirip buradan kurtulacaksınız. Efe dayanamayıp sorar:

-Peki,bu dünya neden siyah beyaz ve bizim yolculuğumuz neden bu kadar uzun sürdü. 

Ziku:

-Birinci sorunuza cevabı siz bulacaksınız ama ikinci sorunuzun cevabı kendi zamanınızdan yüz yıl geriye gelmiş olmanızdır. Bu arada ilk sorunuzun cevabını inşallah bulamazsınız. Bulursanız o cevap sizin kendi zamanınıza dönüş biletinizi yakacak. 

Çocuklar anlamamış gibi bakıyordu. Ziku da boş verin diye kesip atmıştı. Kitap neler yapacaklarını çocuklara uzun uzun anlatmıştı. Çocuklar artık hazır olduklarını düşünerek ilk bilmeceyi kitaptan sormasını istediler. 

Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırıldım

Osmanlı padişahlar ülkeyi dört yüz yıl boyunca buradan idare etti

Adım da ''Saray'' vardır

Ben hangi tarihi eserim.

Kitap sonradan Ziku'nunda onlara yardımcı olacağını söyleyerek kayboldu. Çocuklar düşünmeye başladılar. Efe dedi ki eğer ki bu tarihi eser saraysa o zaman etraftaki insanlardan bilgi alarak İstanbul'daki sarayları bulmamız gerekiyor. Önce Hasret şurada bir bakkal var sanırım dedi. Ve haklıydı. Efe içeri koşarak bakkala selam verip İstanbul'da bildiği sarayları söylemesini istediler. Bakkal düşündü ve şunları söyledi:''Dolmabahçe Sarayı,Tekfur Sarayı,Beylerbeyi Sarayı'' dedi. Çocuklar bakkalın söylediklerini not alıp teşekkürün ardından çiçek satan bir teyzenin yanına gelip ona sordular o ise:''Çırağan Sarayı,Topkapı Sarayı,Yıldız Sarayı''nı söyledi ve Ziku müdahale etti. Tamam saraylar bu kadar şimdi bulmaya geçin. Çocuklar Ziku ile birlikte önce Dolmabahçe'ye gittiler. Efe ve Hasret Dolmabahçe ile ilgili bilgileri topladıktan sonra yüzleri asıktı çünkü Dolmabahçe Sarayı Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılmıştı. Çocuklar vakit kaybetmeden Tekfur Sarayı'na koştular ama orası da Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmamış ama ünlü kaşıkçı elması bu sarayın çöplüğünde bulunmuştur. Çocuklar Beylerbeyi Sarayına yol aldılar yolları kendilerinin bulmaları mümkün değildi ama çevreden yardım alarak yollarını buluyorlardı. Yine bir hüsrandı. Çünkü Beylerbeyi Sarayı'da Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılmıştı. Hasret artık buradan hiç çıkamayacaklarını söylemeye başlamıştı. Ağabeyi Efe her ne kadar onu olumsuz düşüncelerden korumaya çalışsa da kendisi de bu kötü düşüncelerin esiri olduğu halde nasıl oluyorsa hala buradan kurtulacaklarına inancı bir gram bile eksilmemişti. Sırada Çırağan Sarayı var idi. Burada hem biraz bilgi toplayan hem de dinlenen çocuklar bu sarayın Abdülmecid zamanında başlanıp Abdülaziz döneminde yapımı bitmiş olduğunu öğrenmişlerdi. Bir sarayın Fatih Sultan Mehmet tarafından yapıldığını öğrenseler bile hem bu demeyeceklerdi. Çünkü bir kriter daha vardı Osmanlı'nın buradan yönetilmiş olmasıydı. Sıra Topkapı Sarayı'na geldiği an Hasret sevinçten çığlık atmıştı.Çünkü bulmuşlardı. Ama ağabeyi her zamanki şüpheci tavırlarını sergileyip birde Osmanlı'nın buradan yönetilip yönetilmediğini baktılar ve ağabeyi böylece o da ikna oldu. Efe ile Hasret bulmacayı bulduklarını Ziku'ya söyleyince Ziku kitabı çağırdı. Kitaba tarihi eserin Topkapı Sarayı olduğunu söyleyince kitap onları tebrik edip şöyle bir cümle söyledi:

-Bulduğunuz tarihi eserin ilk harfi şifrede birinci kelimenin birinci,ikinci kelimenin dördüncü,üçüncü kelimenin ise hem dört hemde beşinci harfiydi. Bulduğunuz tarihi eserin beşinci harfi şifrede ilk kelimenin iki,ikinci kelimenin altıncı,üçüncü kelimenin ise dokuzuncu harfiydi.Ve de bulduğunuz tarihi eserin üçüncü harfi şifrede ilk kelimenin üçüncü harfi ve üçüncü kelimenin ise yedinci harfiydi. Ve de şifrenin ilk kelimesi sekiz,ikinci kelimesi altı ve üçüncü kelimesi dokuz harflidir. Bir de son yeri yani Yıldız Sarayı'nı  ise üçüncü Selim'in annesi için yaptırdığı söyleniyordu.

Çocukların kafası karışmıştı. Ama sevinmeli miydiler emin olamadılar. Sonra Hasret cebindeki kağıdı çıkarıp şifreyi buldukları yere kadar yazdılar ve ortaya şunlar çıkmıştı:

Tar_____  ___t_a, ___tt_r_a 

Çok karışıktı şimdi ama sonunda bulacaklardı ve bu şifreyi çözmeleri yaklaşık olarak iki günlerini almıştı. Herkes çok yorgundu. Çocukların bir sığınak,ev veya bir barınak vb. tarzda bir şeyleri olmadığı için iki kardeş sokakta yan yana olan iki banka yatıp geceyi orada geçirdiler.