Irmak 19 yaşlarında genç neşeli genç bir kızdır. Ailesiyle birlikte Tekirdağ'da yaşıyordu. Irmağın dedesi Tekirdağ'ın dışında ormanın içinde küçük bir evde yaşıyordu. Irmak hafta sonu ve tatillerde dedesinin yanında gecirmekten büyük zevk alırdı. M...
Bir ilk bahar sabahıydı. Güneş ne yakıyor, ne de üşütüyordu. Havada hafif bir yel esiyordu. Ormanın içinde iki katlı bir ev vardı. Bu ev de emekli savcı Akif dede ve 19 yaşında ki torunu Irmak yaşıyordu. Irmak ikinci katta odasında uyurken güneşin o güzel ışığı odasını aydınlatması ile gözlerini araladı. Ardından derin bir nefes alıp gözlerini açtı. "Ne harika birgün " dedi ve hemen yataktan kalkıp pencereyi açtı. Hemen banyoya gidip üstünü elini yüzünü yıkayıp eşortmanlarını giyip aşağıya indi. Dedesi uyanmış mutfakta kahvaltı hazırlıyordu. " Günaydın dedecim" dedi, Irmak. "Günaydın, günaydın yine erkencisin bakıyorum" "Ormana yürüyüş yapmaya gidiyorum" "Geç kalma kahvaltı yapalım birlikte" diyerek arkasından seslendi dedesi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Irmak ciğerlerine patlayacak kadar oksijeni çekip etrafındaki güzelliklerin keyfini çıkarıyordu. Orman çok güzel ve çok büyüktü. Içinde küçük bir nehir vardı. Irmak nehre kadar gider öyle geri dönerdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nehir boyunca yürümeyi çok severdi. Onu hem rahatlatır, hemde iç huzurunu dengelerdi. Nehir boyunca ilerlerken; ileri de suyun kenarında çalılıkların içinde bir şey gördü. İlk önce uyku sersemi olduğunu düşündü. Ardından tekrar baktı. Evet orada birşey vardı. Irmağın içini bir anda korku sarmıştı. Sağ ayağını geriye doğru atarken, sol ayağını da ileriye doğru yöneltip durdu. Bir yanı hemen eve dönüp dedesinin yanına gitmek istese de diğer yanı çalılığın oraya gitmek istiyordu. Aniden gelen bir köpek sesiyle ürküp eve doğru koşmaya başladı. Korkunun verdiği adrenalin ile kalbi yerinde çıkacakmış gibi çarpıyor, nefesi bile zar zor olabiliyordu. Kapıyı itip hemen içeriye girdi. Ardından kapıyı kilitleyip " dede, dede, dede nerdesin?" Diyerek olduğu yerde yığılıp kaldı. Dedesi mutfaktan fırlayıp yerde yatan torununu görünce neye uğradığını şaşırdı. Hemen yerden alıp koltuğa uzandırdı."Irmak kızım iyi misin? Birsey mi oldu? Irmak yaşadığı korkudan dolayı göz yaşlarına engel olamıyordu. Dedesi mutfağa koşup bir bardak su alıp torununa uzattı. "İç kızım, şimdi derin bir nefes al rahatla. Ardından da bana ne olduğunu anlat" dedi dedesi. Dedesi kızın halinden endişelendiriyor bir yanda da merak ediyordu. Irmak bir süre nefes alış verişini düzene koymaya çalışırken, bir yandan da gördüğü şeyi hazmetmeye çalışıyordu. Ardından derin bir nefes alıp " Dede ben orman da yürüyüş yaparken, nehir kıyısında çalılıkların arasında bir karartı gördüm. Ilk baktığımda siyah bir karartıydı. Ama tekrar baktığımda yerde birsey gördüm." Dedesinin endişesi git gide atıyordu. " Ne gördün tam olarak" diyebildi sadece. " Bende tam olarak bilmiyorum çok korktum koşarak geri geldim." Dedesi "tamam kızım sakinleş" dedi ardından " istersen gidip bakalım, hem belki birşey yoktur." Genç kız " orada birsey vardı dede gidelim " dedesinin ona inanmayışıyla hırslandı Irmak. Ama orada gördüğü şeyle ilgili kötü bir hisse kapıldı. Ama merak etmekten de alıkoyamıyordu kendini. " Ne olmuştu orada? Tam olarak nasıl bir şeyle karşılaşacaktı? Peki neden içinde kötü bir his vardı? Sanki oraya giderse bütün hayatı değişecek gibiydi." Dedesi "bekle beni hazırlanıyım ardından, gideriz" dedi. Genç kız aklında ki düşüncelerle boğuşurken yalnızca başını sallayabildi.
Okuduğunuz için teşekkür ederim. Yorumlarınızı esirgemeyin lütfen. Her hangi bir hatam var ise mazur görmenizi temenni ederim...😊
