Uykulu gözlerle Calum'ı izledim, ameliyata sadece birkaç dakika kalmıştı. Meraklı gözlerinin altında heyecan yatıyordu, yavaşça elimi tuttu. Doktoru arayalı tam iki ay geçmişti ve bugün ameliyat olacaktı, yürüyeceği için çok mutluydu.
"Ben yürümeye başladıktan sonra..." Kesilmiş saçlarında elimi gezdirdim, elime battılar. "...Başka bir yere taşınalım. Yeni bir başlangıç yapalım ve hayatımızdaki tek şey birbirimize duyduğumuz sevgi olsun" Burukça gülümserken dudaklarımı şakağına bastırdım. "Sen nasıl istiyorsan, sevgilim" Calum gülümseyerek doğruldu ve sıkıca sarıldı, gözyaşlarım süzülürken karşılık verdim. Keşke bu hayallerin bu kadar çabuk gideceğini ona söyleyebilseydim.
Ameliyattan kurtulma şansı sadece %30'du, Calum'a bunu söyleyememiştim. Çünkü söylesem bile kabul etmeyeceğini, hala şansı olduğunu savunacak ve o ameliyata girecekti. Ancak yapamadım, umutsuz bir şekilde ölmesini istemedim.
O ameliyata girdiğinde, saatlerce dua ettim. Doktor çıkıp yamıma gelene kadar İncil elimden düşmemiş, adı dudaklarım arasından gitmemişti. Doktor kanlı eldivenleriyle yanıma geldiğinde bir aşığın karşılıksız, en önemlisi de bir bebeğin babasız kaldığını hissetmiştim.
Üzgünüm mutsuz sonlara bayılıyorum:-((((
ŞİMDİ OKUDUĞUN
losing calum | hood (✔)
FanfictionNe kadar "seni seviyorum" dese bile kalbi başkasına aitti. @calumtakes