Tam bir hafta olmuştu.
Calum'ın suratına telefonu kapatalı, onu unutmaya çalışalı ve hayatım boyunca bu kadar çok yıkılalı yedi gün olmuştu. Bu hayatımın 168 saatini depresyonda geçirdiğimin göstergesiydi. Evet az önce 169 oldu.
Bir haftadır kapalı olan telefonumu açma zamanının bugün olduğunu biliyordum, ancak korkuyordum. Calum'ın beni terketmesinden çok korkuyordum.
Hayatım boyunca tek korktuğum şey aldatılmaktı. Ne kadar ironik değil mi?
Aynaya baktım, küçükken korktuğum yaratıklara benziyordum. Gözlerimin altındaki mor halkalar bana annemi anımsatıyordu. Babam onu dövdüğünde ağlamaktan onun da yüzü bu hale gelirdi.
Bir başka ironi de annemle aynı kaderi yaşıyor olmamızdı. Lise aşkı olan babamla evlenmişti, babam onu defalarca aldatmıştı ama onun umru bile değildi. Hala da değil. Nasıl aşık bilemem ama babam onu dövse de sövse de deliler gibi aşıktı.
Ama hayır, ben asla annem gibi olmayacaktım. Aldatılmaya göz yummayacaktım.
Oh be akıllansın biraz bu ne ayol
Bölüme doyuracam sizi
Valla azraya şükredin o yazmasa yazmıcaktımfpwjdlffl
ŞİMDİ OKUDUĞUN
losing calum | hood (✔)
FanfictionNe kadar "seni seviyorum" dese bile kalbi başkasına aitti. @calumtakes