~▶BÖLÜM 1◀~

72 28 24
                                    

"Seni çok seviyorum. Beni hiç bırakma sevgilim."  Dedi genç kız kaldırımda oturmuş sevgilisinin omzuna başını yaslamışken. Genç adam kendine has tavrıyla "Bırakmam." Dedi. Genç adamın saatin geç olduğunu hatırlatmasıyla ikiside el ele evlerine doğru yürümeye başladılar. İkilinin evleri bitişikti ve oldukça lüks yaşamları vardı. İkili eve vardıklarında saat gece yarısını göstermişti. Genç adam dudaklarını genç kızın anlıyla birleştirdi ve kızın saçlarıyla oynarken kızın tebessüm etmesine  sebep olan "iyi geceler sevgilim... rüyanda mutlaka beni gör. Tamam mı?" Cümlelerini sarf etti. Genç kız o gece o kadar mutluydu ki gecenin bitmemesi için ne zaman dua etmeye başladığının farkında bile değildi.  sonunda birbirlerinden ayrılmış uyumak için evlerine doğru adım atmışlardı.  Genç kız yatağında uzanmış birkaç ay sonra olacak nişanının hayali ile tatlı bir uykuya başlamıştı.  Genç adamsa nişan gününün bir an önce bitmesi düşüncesindeydi.

"Nehirrrr! daha uyanmadın mı sen?"
Genç kız duyduğu sesle açmıştı gözlerini güne. Ve tahmin ettiği gibi o ses arkadaşı Melis'e aitti. Bu kızın sesiyle uyanmaya alışmalıydı çünkü nişandan sonra arkadaşıyla birlikte kalacaktı. Yatakta doğrulmuş mamur gözlerle Melis'e bakarken arkadaşı dün gece sevgilisiyle birlikte vakit geçirdiklerini bildiği için hemen merakla soru yağmuruna tuttu kızcağızı.

"Ee ne yaptınız dün gece? Bir şey oldu mu? Sana seni seviyorum dedi mi? Bak bu seferde söylemediyse kızacağım gerçekten!"

Melis'i dinlerken daha bir uykusu açılan Nehir Melis'e cevap vermeye başlamıştı.
"Dün gece çok romantikti."
Daha ilk cümlede heycanlanan Melis genç kıza daha bir merakla bakıyordu. Nehir'in bahsettiği romantik geceyi dinlerken ruhu sıkıldı genç kızın.

" Bir dakika el ele yürüdünüz sonra oturdunuz sonra da eve geldiniz. Yine sana seni seviyorum demedi. Şaka mısın Nehir bunun neresi romantik?"

Genç kız suratını üzüntüyle asıp durumu Melis'e anlatmaya başladı.

"Ya Melis, nerdeyse bir haftadır doğru dürüst yüzünü bile görmüyordum. Yani dün gece benim için çok farklıydı. Uzun bir süreden sonra ilk defa gözlerine uzun uzun baktım."

Melis bir şey söylemeden ona hazırlanmasını söyledi. Nehir nereye gideceklerini öğrenmek için ne kadar ısrar ettiyse de Melis tek kelime etmedi. Melis Nehir'i beklemek için aşağıya indi. Melis Nehir'in ailesini çok yakından tanıyordu ve Melis'e çok sıcak davranıyorlardı.

Genç kız aşağıya indiğinde annesi ve babası Melis ile sohbet ediyordu. Neredeyse kıskanacaktı ailesini Melis'den. Annesi ona göstermediği ilgiyi Melis'e gösteriyordu resmen.
Genç kız arkası dönük olan babasının omuzlarına ellerini dolarken adam şaşkınlıkla kızına baktı. Kızı babasına gülümsemeden edemedi.
"Melis. Ben hazırım çıkmıyor muyuz?"
Dediğinde genç kız Nehir'in anne ve babasına hoşçakal deyip çıktılar evden.

Sergen Bey Gülay Hanım'a bir süre bakıp

"Erdem'le şu nişan işini bir konuşalım. Acele etmemiz gerek! Şirkette giderler artıyor ve elimizde gelir az."

Dedi oğlunun duyacağından endişelenip kısık bir ses tonunda. Oğlu nişan işine pek sıcak bakmıyordu ve bunu Nehir'e belli ettirmemeye çalışıyordu. Gülay Hanım Sergen Bey'e hak verir bir şekilde başını
sallayıp

"Haklısın! Ben Güven'le konuşurum. Nehir ve ailesini ikna edip nişan tarihini öne alalım!" 

Dediğinde salonun girişinde oğulları Güven göründü. Ve ailesinin konuştuklarını duyduğunu belirten şaşkınlıkla karışık kızgın bir ifade vardı yüzünde.

"siz ciddi olamazsınız?"

Dediğinde ikiliyi tedirginlik kapladı.Güven ne zamandandır ordaydı.Oğulları onu ortaklık için nişanlandırdıklarını  bilmemeliydi.

SONA VARIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin