BERKE
beste başını göğsüme dayamış masumca uyuyordu. Dudakları istemsizce büzülmüştü. Parmaklarımı dudaklarının üzerinde nazikçe gezdirmeye başladım. Güneş az da olsa bizi ısıtmıştı. Ne uykucu bişey bu böyle?
"Beste uyan hadi lan" elimle omzunu dürtmeye başladım. Uyanmıyo lan . Saçını tutup hafifçe çekmeye başladım. Çıt yok. Selin olsa şimdiye saçını bozduğum için cırlıyor olurdu. Ama o... Sadece masum bir melek gibi uyuyor. Biraz daha çekince gözlerini açmadan kafama bir tane geçirdi. Ben yalandan acıyla inlerken gülümsedi. Şeytanın da bir melek olduğunu söylemiş miydim? Heh şimdi öğrendik.
"Ya berke" diye tuhaf bi ses çıktı dudaklarından.
"Ne ? "
" geber saçım acıdı. Hayvan mısın ya!?!? Üff."
" tamam" dedim sakince.
"Ne tamam?" Diyerek gözlerime şaşkınlıkla baktı.
" tamam" dedim arsızca gülümseyerek.
Onu üstümden iterek arabadan indim. Ne yaptığımla ilgili bi kaç şey mırıldandı fakat sadece izlemekle yetindi.
Gölün yanına yaklaştım. Arkamdan geldiğini duyunca göle iyice yaklaştım. Ve küçük merdivenden çıkmaya başladım. Arkama baktığımda hala uykulu gözleriyle beni izliyordu. Yüz ifadesı o kadar komikti ki. Merdivenden çıkıp ipe doğru yürüdüm ve ipe tutundum. Ne yaptığımı anlayınca gözleri yuvalarından fırladı.
"Berke ne yapıyosun geri zekalı gel şuraya "
Diye bağırmaya başladı. Hiç aldırmadan kıyafetlerimi yavaş yavaş çıkarmaya başladım bana şaşkınca bakıyordu. sadece donla kalınca ipe asıldım ve bağırdım.
" açılmamış kanatların , büyüklüğü bilinmez . ÖZGÜR OL!!!"
sesim o kadar gür çıkmıştı ki ben bile şaşırdım. Bana hayranlıkla bakarken aynı zamanda da söylediğim sözü anlamaya çalışıyordu. İpe asılarak göle doğru koştum ve gözlerimi kapattım. Açtığımda ise gölün üstünde bir ipte sallanıyordum adeta uçuyordum. Muhteşemdi .
Ağaçların arasından sızan güneş ışığı heyecanımı ne kadar ikiye katlıyor olsada aşağı düşüp kıçımı kırmaktan korkmuyor değilim hani.
Bestenin çığlıkları arasında vücudumun ağırlığını daha fazla verip ipi hızlandırırken gözlerimi kapatarak gök yüzüne çevirdim yüzümü. Bu his... Özgürlük . Sonunda gözlerimi açıp beste 'ye baktım hayranlıkla beni izliyordu fakat bir okadar da endişeliydi. Ona bunu yaşatmalıyım diye düşündüm ve merdivenin yanına zıpladım.
Dizlerim hafiften kanarken yaptığım şeyle gurur duyarak gülümsüyordum. Artık eski berke den eser yoktu. Artık değişmiştim. Ve bunun sebebi 'o' idi.
"Bestee gel hadi uçalım"
"Çıldırmışsın sen delisin" diye bağırdı karşı duvardan ona gülümseyerek baktım. Bir süre düşündü ve
"Bensiz nasıl yaparsın seni ahmak!" Diye bağırarak yanıma koşmaya başladı . Koşarak kollarını omzuma doladı ve bende onu kaldırdım ve döndürmeye başladım. Onu kollarımda döndürürken kokumu içine çektiğinden eminim. Onu yavaşça yere bıraktım ve ipe uzanıp diğer kolumuda beline sardım.
"Hazır mısın?"
"Evet"
"Bana güveniyor musun"
"Hayır"
Diyerek gülümsedi ve dudağına küçük bir öpücüğmü bırakırken ani bir hareketle ipe asıldım . Bu ani hareketimle şoka giren beste çığlıklar atmaya başladı.
"Sakin ol bu muhteşem seni tutuyorum asla bırakmam"
"Bırakırsan olacakları biliyorsun dimi " diyerek bağırdı ve bana daha sıkı sarılarak yüzünü boynuma gömdü. Gözlerini sım sıkı kapatıyordu .
"Evet.. Evet olacakları biliyorum. O küçük götün kayıplara karışacak " ben gülerken omzuma tutunurken aynı anda vücudunu vücüduma daha da yaslayıp kafasını geriye attı ve saçlarının arkaya doğru savrulmasına izin verdi. Bir kaç saniye o şekilde gökyüzüne baktıktan sonra bende ona doğru eğilip boynuna bir öpücük kondurdum.
" seni seviyorum lanet olsun " diye bağırdım. Biz sallanmaya devam ederken kafasını kaldırıp beni öpmeye başladı. Dudaklarının tadını bir ipteyken ve gölün üstünde ölme riskiyle sallanırken alacağımı hiç sanmazdım ama bana uyar. Ona karşılık verirken ipin yavaşladığını anladım ve ipi yavaşça karşı duvara yaklaştırıp onu belimden tutarak atladım ama onu üstüme aldım çünkü her hangi bir yeri yaralanabilirdi. Bunun olmasını istemem. Bu yüzden sırtımı yere getirecek şekilde zıpladım ve acıyla inledim . Sırtım kesinlikle çok fazla yara olacak ama olsun benim melek yüzlü şeytanıma bişey olmasın.
birlikte arabaya doğru koşarken elini tutuyordum. bana yetişemiyordu. salak . yüzümde yayılan gülümsemeye aldırmadan ona döndüm ve
"eee banyo yapıyor muyuz?"
"oolurr " aslında eve gitmek iyi olurdu ama burası... herşeyi unutmak muhteşem birşey selin'i , okulu , herkesi her şeyi unuttuğum tek yer gölümüz ve onun yanı..
göle doğru koştuk ve kıyafetlerimize aldırmadan suya daldık. onu sürekli kolluyordum. her an boğulup geberebilir . üstüme su atmaya başladığında kollarından tutarak havaya kaldırdım onu.ve suda olabildiğince döndürmeye başladım. kahkahaları kulaklarımı doldururken boynuna öpücüğümü kondurdum ve onu suya fırlattım. sudan başını çıkarıp bana doğru hızla yüzerek geldi ve kafamı suya sokarak çığlık atmaya başladı. şapşal . sudan çıkıp onu kucağıma aldım ve arabaya doğru yürüdüm.
"berke selin'e ne olacak" dedi sırıtarak.
" bilmem siktirip gider" dedim ve gülümsedim oda gülümseyip dudağıma küçük öpücüğünü kondurdu.
eveetttt nasıldı? lütfen yorum yapmasanızda vote yapın çünkü beni gerçekten çok mutlu ediyor.
her neyse okuduğunuz için teşekkürler. :) bu arada küçük bir bilgi hikayeyi uzatmayacağım yani sanırım 25 bölüm falan sürer şimdilik öyle düşünüyorum.
bu aradaa multimedya daaaa bestemiz var!!! <3
![](https://img.wattpad.com/cover/9925983-288-k892652.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Biz tamamen farklıyız..
Romancebütün o bana yaptıklarından sonra, onunla tanışmak dinlenme süreci gibiydi.keşke daha uzun sürseydi.