Daddy's Goddess | Neymar

0.5

Neymar kolumu sımsıkı tutarak beni sürüklüyordu.

"Canımı acıtıyorsun, hayvan herif!"

Beni umursamayarak büyük adımlar ile ilerlemeye devam etti.

"Cezanı ödeyeceksin, Yoana!"

Korkarak Neymar'a baktım. Dişlerini sımsıkı sıkıyordu ve kaşlarını çatmıştı.

Çok geçmeden büyük bir eve geldiğimizde benim gözlerim seğirmeye başlamıştı.

Kapıyı açarak beni eve iteledi. Yere kapaklandığımda beni umursamadı ve kapıyı kilitledi.

Beni yerden kaldırdı ve dik merdivenlerden koluma yapışarak çıkarmaya başladı. Bu lanet adam bu gücü nereden buluyordu?

Hiç konuşmuyor, sadece derin nefesler alıp veriyordu. Beni en sonunda yatak odasına attığında gözlerim dolmuştu. Koluma baktığımda ise kıpkırmızıydı.

Seri adımlar ile yere düşmüş bedenimi kaldırdı ve yatağa oturtturdu.

"Şimdi seninle küçük bir oyun oynayacağız, Yoana'm." dedi, parmaklarını açıkta kalan omzumda gezdirirken.

"Şimdi sen uslu bir çocuk olup dediklerimi yapacaksın." Korku ile ona baktığımda ciddiyetinden bir şey kaybetmemişti.

"Lütfen..." dedim, aciz çıkan sesimle. "Lütfen bana bir şey yapma, Neymar."

"Üstünü çıkar." dedi, beni umursamadan.

Titrek parmaklarım elbisemin yan tarafındaki fermuara ulaştı. Zorlukla fermuarı açtığımda bir kaç hareket ile elbisem yeri boyladı.

Siyah iç çamaşırlarım ile babacığımın (!) karşısında çırılçıplak kalmıştım.

Bana gülerek yaklaştı ve parmakları kutsal bir şeye dokunuyormuş gibi hareket etmeye başladı, bedenimde.

Kendimi kasıyor, dudaklarımı birbirine bastırıyordum. Tanrı aşkına babam birazdan beni becerecekti ve benim elimden hiç bir şey gelmiyordu!

Telefon zil sesi kulaklarıma akın edince derin bir nefes verdim. En azından kurtulma şansım vardı.

Dişlerini birbirine bastırarak telefonu açtı ve konuşmaya başladı.

Dinlemiyordum. Daha doğrusu dinleyemiyordum. Ne bedenim hareket edebiliyordu, ne konuşabiliyordum.

Konuşmasını bitirdi ve yanıma geldi. Kaşlarını çatmıştı.

"Giyin."

Kurtulmuştum!