Hızlıca ve kısa yazılmış bir bölümdür. Fazlaca sıkıcı bir bölüm. O yüzden kusuruma bakmayın. Ve geçiş bölümü gibi düşünün. Asıl olaylar bir dahaki bölümde.
~
Eve geldiğimde annemin şaşkın bakışlarına aldırmadım ve odama ilerledim. Masamın üstünden odanın anahtarını alıp kapıyı kilitledim.
Anahtar rastgele yeri boylarken çoktan yatağa girip çarşafı üstüme çekmiştim.
Az daha üvey babam tarafından becerilecektim ve hala da kurtulmuş sayılmazdım. O bana takıntılıydı!
Göz yaşlarım akarken makyajım da onunla birlikte yüzümü siyaha boyamaya başlamıştı.
Annem bu adamı nerede bulmuştu bilmiyorum ama bu adamın beni daha önce tanıdığına yemin edebilirim.
*
Akşam vakti yemek yerken gözlerimi yemeğimden ayırmıyordum. Kimse ile muhatap olmak istemiyordum.
"Ne dersin, Yoana?"
"Efendim?" Yine anneme bakmadan konuştum.
"Sen, ben ve baban yazlığa gidelim diyorum. Ne dersin?"
Yutkundum. Babam mı? Hah. Baba olamayacak kadar iğrenç bir herifti.
Ama yazlığa gitme fikri kötü değildi. Son olanlardan sonra kafamı dağıtmak için güzel olabilirdi.
"Tamam." der demez oturduğum yerden kalktım.
"Ben doydum. Size afiyet olsun."
Odama girip yeniden kilitledim, kapıyı. Artık özel ihtiyaçlarımı karşılamak haricinde odadan çıkmıyordum. Çünkü onunla aynı ortamda bulunmak beni geriyor ve korkutuyordu.
Çok geçmeden kapı çalındı. Kapının üstündeki anahtarı çevirdim ve başımı dışarıya doğru uzattım.
"Efendim anne?"
"Gitmeye karar verdik. Bavulunu hazırla canım. İki saat sonraya uçak aldık."
Başımla onaylayarak kapıyı kapattım. Fazla mı hızlıydı ne?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy's Goddess | Neymar
Teen Fiction"Sen, Yoana." dedi ve ellerini belimden çekti. "Annen ile evlenmemin en büyük sebebisin."