MEVSİM TATİLİ

Bölüm 1

   Uzun karanlık bir yolda yürüyordum. Etrafımda sadece ağaçlar vardı. Etrafı incelemeye devam ederken karşıdan bir ışık belirdi. Karanlık içinde sadece bir ışık. Bu ışık benim buradan kurtuluşum olabilirdi. Işığa doğru yavaş adımlarla yürümeye başladım. Ben her adim attığımda ışık azalıyordu. Yürürken ayağıma bir sıvı değdi fakat korktuğum için bakamadım. Buna aldırmadan koşarak devam ettim. Ama ben koştukça sıvı bedenimi eline geçiriyordu. Ayaklarımdan başlayıp bacaklarıma kadar ulaşmıştı. Aldırmadan koşmaya devam ediyordum ışığa doğru. Ben her adim attığımda ışık küçülüyordu. Hızlı olmam lazımdı. Ciğerlerimin yanmasını aldırmadan devam ettim. Bu sırada ellerimde de aynı sıvıyı hissettim. Korkudan ne yapacağımı bilemediğim için ellerime bakmak zorunda kaldım. Ellerim kan içinde kalmıştı. Kan gittikçe vücuduma sarılıyordu. Korkulu gözlerle ilerideki ışığa baktım neredeyse yok olacaktı, aramızda bir adım vardı. Kana aldırmadan bir adım daha attım ve ışık yok oldu. Burada tek başıma kalmıştım. Ne yapacağımı bilmiyordum bile. O sırada karşımda uzun boylu mavi gözlü bir adam belirdi. Elinde kanlı bir bıçak vardı. Önünde de arkadaşım Emirhan yerde yatıyordu. Kalbinden bıçaklanmıştı. Her yeri kandı ve adam bana dönüp: - 

"bunlar hep.."

 diyordu ki yüzüme su döküldü. Hayır olamazdı ne yani bu rüya mıydı şimdi? Gözlerimi ellerimle ovalayarak suyu silmeye başladım. Zeynep'ti bunu yapan. 

"günaydııın Melisaaa"

diye bağırarak gülmeye başladı.Şimdi bu komik miydi? Bu rüyanın ardından bu olmamıştı. Ne güzel filmlerdeki gibi bir sahne görüyordum geldi bir bardak su ile rüyanın içine sıçtı. Zoraki olarak 

"günaydın Zeynep "

 dedim ve yataktan çıkarak ayağa kalktım. Melisa yatağıma oturmuş bana bakıyordu. Hemen yanımdaki çekmecenin üstündeki sürahiyi alarak Zeynep'in üstüne doğru uzattım. İçindeki sular Zeynep'i baştan aşagı ıslattı.

" işte intikam buna denir."

 Zeynep'de üstüne değiştirmek için dolabına doğru gitti.Bende üstümü değiştirmem ve bavulumu hazırlamam gerekiyordu çünkü her mevsim yaptığımız gibi tatile çıkacaktık.Üstümüzü değiştirmiştik ve diğer arkadaşlarımızı aramak için telefonu elime almıştım ve Emirhan'ın attığı mesajı gördüm. 

"Biz geliyoruz siz hazır olun"

 ve bende Zeynep'e seslendim 

"Zeyneeep Emirhan mesaj attı geliyorlarmış hızlı ol"

ve bende bavulumu hazırlamak için dolabımdan kıyafetlerimi çıkarmıştım.Bavula yerleştirdim.Soğuk bir esintiden sonra pencere açılmıştı kapamak için gittiğimde Emirhan ve Berke'nin geldiğini gördüm.Odamdan hızlıca çıktım ve kapıya indim kapıda önce tokalaştık ve bavulları Berke'ye verdik.Berke bavulları çekip arabanın bagajına doğru götürdü ve bagaja yükledi o sıra biz arabaya bindik.Arabayı Emirhan kullanacaktı.Bayağı yol kat etmiştik.O sıra radyoda en sevdiğim şarkı çaldı bende heyecanla şarkıya eşlik ettim.Git gide tatil evimize yaklaşmıştık ve bir anda araba arıza etmişti ne olduğunu anlamadan arabadan indik ve Berke arabanın kaputunu açıp bakmıştı ama bir şey görememişti, kaputu tekrar kapattı ve Emirhan'a dönerek 

"Ağabey ne oldu anlamadım ya"

dedi.Bende o sıra endişelenmiştim ve Zeynep'e 

"Ne yapacağız kanka"

dedim Emirhan 

"Hadi ittireceğiz arkadaşlar" 

dedi bizde arabanın arkasına geçerek ittirmeye başladık ve nihayet eve varmıştık ev 2 katlı lüks bir evdi.Eve girdik ve evi incelemeye başladık.Herkes kendi odasını seçince getirdiği kıyafetleri yerleştirdi.Oturma odasına herkes geçmişti planlarımız hakkında konuşmak için ve aniden Zeynep 

"Tüh biz yiyecek erzak getirmeyi unuttuk" 

dedi bende o an düşündüm ve dolaba bakma gibi bir karar aldım.Bakmak için gittiğimde dolapta bir paket makarna olduğunu gördüm ve derin bir oh çektim.İçeriye tekrar dönmüştüm 

"Arkadaşlar evde bir paket makarna buldum onu bu akşam yeriz yarında almak için gideriz"

dedim ve Berke 

"O halde bu akşam makarna ile idare edelim yarın ben Zeynep ile kasabaya erzak almak için gideriz"

dedi herkes onayladı ve doyurulması gereken 4 mide olduğu için biz Zeynep'le kız olduğumuzdan mutfağa geçerek makarnayı yapmaya başladık.Makarna pişmişti masayı hazırlamak için salona geçmiştim masayı düzenledim ve yüksek bir sesle 

"Emirhan , Berke hadi gelin yemek hazır"

dedim.Gelmişlerdi hemende masaya oturduk yemek yerken sohbet ediyorduk yarın ne yapalım diye Berke'den bir fikir çıkmıştı 

"Tepeye çıkıp kızak yapalım bence"

dedi herkes kabul etmişti o sırada yemeğimizi de yemiştik.Masayı toparladık ve mutfakta yıkayıp tekrar yerlerine düzdük.Oturma odasına geçtiğimizde saatin geç olduğunu gördük ve 

"Biz yatıyoruz" 

diyerek yukarı çıktık.Sabah kalkdığımda evde Berke ve Zeynep'in olmadığını fark ettim ve aniden bu gün kasabaya inecekleri aklıma geldi.Salona inmiştim Emirhan'ı gördüm ve "Günaydın" 

dedim Emirhan'da karşılık olarak 

"Günaydın" 

dedi. Saat artık 13.00 olmuştu ve hala Zeynep ile Berke ortalarda yoktu.Susamıştım mutfağa su içmek için gidiyordum suyumu içtim ve arkamı dönüp gidecekken siyah kar maskeli bir adam kafama sert bir cisimle vurdu ve o an bayıldım aradan 30 dakika gibi bir zaman geçti bir çığlık sesi duydum ve o an kalkdım Zeynep'in attığı çığlıktı o Zeynep ağlayarak 

"Ne oldu sana neden yerde baygındın"

 dedi. 

"Bende su içmek için mutfağa gelmiştim ve siyah maskeli bir adam sert bir cisimle vurdu o sıra bayılmışım"

 dedim Berke sert bir sesle 

"Peki sen burada baygınsın Emirhan hangi cehennemde ?!"

dedi bende 

"Bilmiyorum"

dedim Zeynep soğuk bir su vermişti elime içmem için o suyu yudumladım ve yavaş yavaş ayağa kalkıp oturma odasına yöneldik.Oturma odasında biraz dinlendim ve bir anda kapı zili çaldı Berke sinirli bir şekilde kapıyı açtı ve kimsenin olmadığını gördü kafasını yere doğrulttuğunda bir mektup olduğunu fark etti mektubu alıp içeriye girdi içeride 

"Burada bir mektup var mektup  bırakmışlar" 

dedi bende mektupta ne yazdığını merakla beklerken Berke mektubu okumaya başlamıştı...