Bölüm 2

92 8 6
                                    


Mektupta

"Arkadaşınız Emirhan elimizde arkadaşınızın geri gelmesini istiyorsanız Melisa'yı yarın saat 15.00'da kasabadaki marketin önüne getirin"

O anlık bir şokla nasıl olur neden böyle bir şey yapar neden ben anlayamadım. İlk bayılttığında beni neden kaçırmadı anlayamadım ve ağlayarak

"Hepsi benim yüzümden, neden ben değil de onu kaçırdı !"

dedim ve devam ederek

"Gideceğim ben başka çare yok Emirhan kurtulsun ben olmasam da olur." Berke

"Yok öyle bir şey arkadaşlar ne Emirhan'a zarar verebilirler nede seni alabilirler Melisa hangi karaktersiz kaçırdıysa onu da bulacağız."

dedi. O sıra çok üzülmüştüm kendimde suçluluk duygusu başlamıştı ne yapacağımı şaşırmıştım, koşarak odama gittim ve yatağıma kapanarak ağlamaya başladım. Yarın gideceğimden emindim üzgündüm ve bir an uykuya dalmışım. Karanlık bir yerdeyim her taraf karanlık hiçbir şey görülmüyor aniden gelen bir beyaz ışık kendine çekiyordu beni tıpkı yolculuk öncesi gördüğüm rüyanın aynısıydı ne yapacağımı bilmiyordum ama bu sefer Zeynep'in beni kaldırmayacağından emindim. Tekrar ışığa koşuş başlamıştı sıvı tıpkı önceki rüyam gibi vücudumu sarıyordu. Ellerim yine kan içindeydi kafamı kaldırdığımda Emirhan'ın kalbini sökmüş boynuna takmış kar maskeli adam vardı Emirhan ise yerde ölmüş bir şekilde yatıyordu. Kar maskeli adam kötü bir kahkaha attıktan sonra kahkahanın şiddeti ile uyandım ve kan ter içinde kaldığımı fark ettim. Zeynep odaya girmek için kapıyı çaldı bende girmesini rica ettim Zeynep

"Sorun var mı ?"

dedi bende

"Sorun yok rüyaydı"

dedim. Üstümü giyip aşağıya inecektim kısa süre tavana baka kalmış bu gün gidip ne yapacağımı düşüyordum. Artık üstümü giyip kahvaltı etme zamanı gelmişti. Üstümü giydim ve salona doğru yürümeye başladım ama hala aklımdan gitmiyordu Emirhan'a ne yapıldı zarar geldi mi diye ve yemek yemeye başlamıştım ama yiyemiyordum ağzımdan tek lokma geçmiyordu ve iştahım yoktu yemeden kalktım. Camın kenarına sıvıştım, dışarıyı seyrediyordum bir yandan da ne yapacağımı düşüyordum lanet olsun aklımdan gitmiyordu. Artık zaman gelmişti saat 14.30'du anca giderim düşüncesiyle Berke ve Zeynep ile vedalaşıcaktım. Yanlarına gittiğimde Berke

"Hayırdır neden vedalaşır gibi şeyler yapıyorsun gitmiyorsun demi bak yapamazsın böyle bir şey !!"

ben ise

"Maalesef başka çaremiz yok"

dedim. Zeynep ise oradan atladı

"O zaman bizde geliyoruz Emirhan'ı serbest bıraktıklarında koşup seni kurtarırız"

derken kapı çaldı Berke hızla kapıya koştu ve kapıyı açtığında bir koli vardı koliyi içeriye aldı ve

"Arkadaşlar burada bir koli var koşun !"

dedi ve bizde koşun ! sesini duyunca hemen geldik ve koliyi açmaya başlamıştı. Kolinin çıtırdama sesleri kulaklarımda yankılanıyordu. Koli açılmıştı, kolide bir kutu vardı. Kutuyu görünce ne yapılmaya çalışıldığını anlamamıştım. Berke kutuyu açmıştı içinden siyah bir kar maskesi vardı ne olduğunu hiç biri anlamamıştı ama ben çok iyi biliyordum, arkadaşlarıma anlatmam gerekiyordu ama bu bir rüyaydı gerçek olamaz ki diye düşündüm ve sessiz kaldım bu olayda Zeynep

"Ne demek istiyorlar acaba bu maske nedir yani?!"

Berke

"Ne olduğunu çözmemiz lazım biri bizimle oyun oynuyor."

Bende iç sesimle hepsi benim suçum her şeyi biliyorum ama anlatamam diye kendi kendime söyleniyordum ve kapıyı yoklamak geldi kapıya gidiyordum ve kapıyı açmıştım kapıda hiçbir şey yoktu arabada yoktu eve girip seslendim

"Arkadaşlar ! Araba yerinde yok kim aldı ne oldu"

Berke gür bir sesle

"Nasıl olur daha yarım saat önce garajdaydı nasıl çalmışlar ama çalamazlar her yer kar içinde olamaz"

diyerek söyleniyordu bende nasıl bir belaya bulaştığımızı anlamıştım. Telefonuma mesaj geldi o sıra mesajı açtım ve mesajda

"Bakıyorumda kapıyı yoklamalar falan arabayı göremeyince korktunmu haha"

yazıyordu arkadaşlarıma söyledim ve bu oyunun içinden çıkmamız gerektiğini anlamıştık. Emirhan'ı kurtarmamızda gerekiyordu polis aramak geçmişti aklımdan ama en yakın karakol 1 şehir uzaktaydı. Şehirden çıkmamız gerekiyordu çıkıp Emirhan için tekrar dönecektik. Yarın sabah ilk iş şehirden kaçmaktı. Oturdum tekrardan kanepeye ve zamanın nasıl geçtiğini anlamadan kanepede uyuya kalmışım. Tekrardan rüyaya dalmışım ama bu sefer yemyeşil bir ormanlık alan bir yaz günü uzaktan koşarak gelen Emirhan ve bende görünce koşarak sarıldım ve ilk söylediği şey

"KAÇMAYIN !!!"

dedi ve arkamı dönmemi istedi, döndüm ve tekrar döndüğümde Emirhan'ın olmadığını gördüm ve nefes nefese uykumdan kalkdım. Kalkdığım da saat daha sabahın körüydü bu gün kaçıcaktık ama Emirhan bana kaçmayın demişti buda benim aklımı karıştırmıştı arkadaşlarımın kalkmasını bekledim ve kalkdıkların da

"Bence gitmemeliyiz"

dedim rüyamı açıklayamazdım çünkü korkuyordum arkadaşlarım ise

"Hayır olmaz gideceğiz tekrar döneceğiz başka çaremiz yok evde duramayız"

dedi bende karşı çıktım

"Ben gelmiyorum"

dedim. Arkadaşlarım da beni bırakmak istemediler kalmaya karar verdiler ama benim içim hala rahat değildi ne yapacağımı bilmiyordum bir anda mesaj gelmişti bu bir ses mesajıydı sesi açtığımda

"Kurtarın beni buradan öldürecekler beni bunlar yardım edin !"

diye bağırıyordu Emirhan ve artık tek çaremiz vardıoda...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 08, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MEVSİM TATİLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin