-Görev-

750 32 22
                                    

 ÖNSÖZE BİLE BU KADAR OKUYUCU, VOTE, YORUM GELDİ. İNANAMIYORUMMM :) TEŞEKKÜRLER. İNŞALLAH BEĞENİRSİNİZ  :) İYİ OKUMALAR

Aşk, çoğu zaman can yakar. Özellikle de hiçbir zaman unutamayacağınız yaranız varsa. Her an kalbinize bıçak saplanır. Yaşamak istemezsiniz. Hiçbirşeyi geri getiremezsiniz. Çığlık doğar içinize ama boğanızda düğümlenir. Çıkmaz.. Çünkü o şey ömür boyu geçmeyecek bir azabtır..

 En sonunda uykuya dalabilmiştim. Görev, görev.. Görev yapmaktan uyuyamıyodum bile! O kadar yorgundum ki, 5 dk da uykuya daldım.

-

"Hey! Dur!" ileride karanlığın sonundaki adam yürüyerek benden uzaklaşıyordu. Arkasından koşamıyordum. Olduğum yere sabitlenmiştim. Çığlık atmaya devam ederek onu durdurmaya çalıştım ama dumuyordu.

"Lütfen yardım et! Gitme!"

-

  Çığlıkların arasında gözlerimi açtım. Her tarafım terden sırılsıklamdı. Yerimden doğrulup saate baktım. Saat 05,40' dı. Ellerime daha fazla yüklenerek ayağa kalktım. Pencerenin önüne geldiğimde hava güneşi görmeye başlıyordu. Doğan güneş pencereden kocaman odamı aydınlatıyordu. Oda gibi oturduğum evde kocamandı. 4+1 bir ev almak önce iyi bir fikir gibi gelmişti. Ama yaptığım aptalca bir hata yüzünden bütün hayatım yerle bir olmuştu. Yaşadığım olaylar gözü önümde canlanıyordu.

   

    O anda kendi baykuşum olan Skirper gagasında bir mektupla cama doğru gelmeye başladı. Camı açtım ve ağzındaki mektubu alıp açtım. Büyücü Bakanlığından gelen mektubu sesli olarak okudum.

      

   "Sevgili Mrs. Ross yeni göreviniz için yarım saate kadar bir mektup daha göndereceğiz. Görevinizi ikişerli olarak yapacaksınız. İyi şanslar."

Mektubu okur okumaz içimden binlerde lanet okudum. Kurtulamıyordum! Lanetlenmiş gibiydim. 1 gün bile boş bırakmıyorlardı. Ama bu kaderi ben seçmiştim.

    Yerde duran siyah çantamı alıp içine bulabileceğim herşeyi sıkıştırmaya başladım. Gözümün önüne gelen saçı kulağımın arkasına sıkıştırdıktan sonra üstümü değiştirmek için dolabımı açtım. Deri siyah pantolon, üstüne bir tişört aldım ve dolabı kapattım. Üstüme giydikten sonra askılıktan deri ceketimi alıp giydim. Yerde duran çizmeleride ayağıma geçirdikten sonra değneğimi çizmenin yanındaki gizli göze koydum.

     Yatağın üzerinden kalkmamla aşağıdan sesler gelmeye başladı. Kapı yumruklanıyordu. Belkide rüzgardan geliyordu. Ses yükseldi, yükseldi. Kapı neredeyse kırılıcaktı. Değneğimi çizmemin gizli gözünden çıkardım ve kapıya doğru ilerledim. Merdivenden aşağı inerken bunların hepsinin zihnimin oyunu olabileceğini düşünüyordum. Bu aralar fazlasıyla paranoyak olmaya başlamıştım. Kapının önüne ulaştığımda ses şiddetini kaybetmemişti. Yavaşça parmak uçlarımla yükselerek delikten dışarı baktım. Kimseler yoktu. Tam o anda Skirper 'in sesini duydum.

     Kapıyı açtığımda aşağıdan bana bakıyordu. Onu hiç böyle görmemiştim. Korkmuştu. Gözlerinin altın sarısı rengi kahverengiye dönmüştü. Hızla yanıma ilerleyerek bacağımın yanına sokuldu. Yere eğilerek onu omzuma çıkardım.

 "Sorun ne Skirper?" o kadar fazla kormuştu ki titriyordu. Ağzında tutuğu mektubu aldım ve açtım.

"Yeni göreviniz için Walkers Vadisine gitmeniz gerekiyor. Birkaç yoldan çıkmış büyücüleri yakalamanız gerekiyor. Bu görevde yanınıza bir kişi eşlik edicek. Yolculuk sırasında Uçuş Tozunu* kullanınız."

KİMSİN SEN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin