Kalbimin ritmini artık duyamıyordum bir anda olsa zaman dursun istedim. Şuan eminim beni izliyordu , üzerimdeki gözleri hissedebiliyordum heyecanımdan öylece kalakalmıştım ne konuşabiliyordum nede arkamı dönebiliyordum kendime gelmek için derin bir nefes aldım ve yavaşça arkamı döndüm durmuş bana bakıyordu ne yaptığımı çözmeye çalışıyor gibiydi ilk başta yüzüme baksa da bakışları elimdeki kola kaydığında kalbim resmen yerinden çıkmış gibiydi kaşlarını kaldırdı ve yerinden kalktı bense ne konuşabiliyor nede mantıklı düşünebiliyordum
'' K-kapıyı açmayı denedim ama açılmayınca zorladım ve..''
dediğimde üzerime gelmeye devam ediyordu ne yapacaktım ben şimdi kesin bağırıp çağıracaktı ve düşüncesi bile beni ürkütmeye yetiyordu .Yüzünde bir duygu yada bir tepki arıyordum ama hiçbir şey yoktu her zamanki gibi soğuk ve tepkisizdi üzerime gelmeye devam ederken tam dibimdeydi fazla yakındık nefesim kesilecek gibi oluyordu sanki zaman durmuş gibiydi kaşlarını hafif çattı ve gözlerime baktı
''Beni hiç şaşırtmadınız Bayan Eliz''
dediğinde açıklama yapmak için ağzımı araladığım anda ellerini ellerimde hissettim tüylerim diken diken olmuştu tuhaf hissediyordum şuan beynimden vurulmuş gibi sersemlemiştim . Elimdeki kapı kolunu aldı ve kapıya doğru ilerledi derin bir nefes verdim ve onu izlemeye başladım kapı kolununu çıktığı yeri inceliyordu ardından bir şey mırıldandı ve bana doğru döndü
''Kırılmış ''
demesiyle gözlerim irice açıldı ben sadece yerinden çıktığını düşünmüştüm takar ve biran önce çıkarım diye ama kırılmıştı nasıl olabilirdi bu zamana kadar kırılmayan şey ben bir kere şu ofise girince kırılmıştı akım almıyordu içimdeki korku hızla yerini alırken utancımdan başımı öne eğdim
''Çok çok özür dilerim''
titreyen sesimle ağzımdan çıkabilen çek cümle bu oldu ne desem bilemiyordum o kadar zorlamamalıydım belkide benim hatamdı . Bir süre bana baktı ardından ellerini cebine götürdü ve telefonunu çıkarttı ekranına birkaç kere tıklayıp kulağına götürdü sessiz konuşuyordu ne dediğini tam olarak duyamıyordum ama sanırım anlamıştım
''Pekala. bekliyorum ''
deyip telefonu kapattı ve cebine koydu cidden çok utanıyordum yüzümün kıpkırmızı olduğuna emindim başımı hafifçe kaldırdım ve onu izlemeye başladım tek eli cebinde masasına doğru ilerliyordu anlık bir hisle dudağımı ıssırdım yavaşça masasına oturdu ve bana baktı
''Ayakta durmanın bir faydası yok Bayan Eliz ''
dedi soğuk ve keskin sesiyle eliyle masasının önündeki koltukları işaret etti ona bakamıyordum bile çok büyük utanç içindeydim koltuğa oturup başımı öne eğdim ve ellerimle oynamaya başladım biran önce buradan çıksam iyi olacaktı , beni biraz da olsa şaşırtan ise bağırıp çağırmaması gayet sakin bir tavır sergilemesiydi ben ise gayet telaşlıydım küçük bir ofiste onunla baş başa kalmak bu düşünce birazda olsa beni gülümsetse de kendime gelsem iyi olacaktı ama şöyle bir düşündüğümde cidden komik bir durumdu Aline bunu anlattığımda kesin katıla katıla gülecekti
Düşüncelerimle gülümsediğimi fark ettiğimde gülümsemeyi kestim acaba gülümsediğimi görmüşmüydü şuan ofis çok sessizdi ve bu beni rahatsız ediyordu belkide konuşmalıydım bir an içimden saçmalama Eliz sesleri yükselirken diğer yandan da boz şu sessizliği gibisinden sesler yükseliyordu derin bir nefes aldım bütün cesaretimi topladım
''Bu olanları hiç olmamış gibi farz etmemiz mümkün mü? gerçekten bu olanlar ilk defa başıma geliyor.. bir daha olmayacağına dair söz verebilirim ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİHAŞK (DÜZENLENİYOR)
ChickLitNefesi boynuma çarparken "Uzak durmamız lazım." dedi bedenlerimiz çok yakınken.