Bölüm 6

99 10 0
                                    

  İçimdeki endişe ve merak duygusu hızla artarken Çağıl yüzüme bile bakmadan Barlasın yanına doğru  gitti ve fısıltı halinde konuşmaya başladılar ardından Barlas çağılın kolunu tuttu ve ofisine hızla ilerlemeye başladılar açıkcası merak ediyordum bir terslik vardı Barlas'ı hiç bu kadar sinirli görmemiştim gerçi kaç kere gördüysem neyse

 Masala göz ucuyla baktım oda meraklı gözlerle bana bakıyordu  etrafıma bakındığımda insanlar durmuş birbirlerine bakarak durumu anlamaya çalışıyordu  masalın yanına oturdum alçak bir sesle sormaya çalışarak 

''Neler oluyor ?'' 

dediğimde omuz silkti anlaşılan kimse bir şey bilmiyordu boşvermem gerektiğini düşünüyordum ama bir yandan da merak ediyordum  Barlas ile  Çağılın arasındaki bu ilişki de neyin nesiydi bu olayı çözecektim . Masalın yanından kalktım ve kendi ofisime doğru ilerledim şaşırmamak elde değildi masamın üzerindeki dosyalar neredeyse yok denecek kadar azdı mutlu olmaya başlamıştım umarım sonradan bir yığın dosya gelmezdi hızlı hareket etmemde gerekmiyordu ve fazladan mesaiye de kalmayacaktım , mutluydum rahatça kendimi koltuğa bıraktım ve hiç acele etmeden dosyalarımı halletmeye başladım güne güzel başlamıştım umarım böyle de devam ederdi 

 İmzalamam ve mühürlemem gereken dosyalar vardı ve ben bunu eğlenerek yapıyordum bir şeyleri mühürlemek ve imzalamak çok  hoşuma gidiyordu bu huyumun nereden geldiği hakkında hiç bir fikrim yoktu ve ayrıca dosyalarımı da halletmiştim eminim dahası gelecekti ama gelene dek mutlu olabilirdim saate baktığımda öğle arasına çok az kaldığını gördüm ardından ofisimin açılan kapısına baktığımda Çağılı gördüm 

''Rahatsız etmedim umarım ?''

dediğinde gülümsedim ve kafamı onaylamaz bir biçimde salladım yere baktı gülümsedi ve masamın önündeki koltuklara oturdu elimdeki dosyaları bir kenara bıraktım ve diyeceği şeyi merakla beklemeye başladım bir şey demeye gelmişti yani öyle duruyordu elindeki telefondan saate ve baktı gülümseyerek bana döndü fazla güler yüzlüydü ve bu onu sempatik yapıyordu 

''Öğle yemeği için harika bir yer biliyorum yani diyorum ki seni de götürmek isterim ''

dediğinde mutluluğum iyice artmıştı gün daha iyiye gidemezdi onun bu pozitif enerjisi bana da yansıyordu ve içimde anlamlandıramadığım bir  enerji hissediyordum. bu yüzden onunla olmak beni mutlu ediyordu  kaşlarımı hafifçe kaldırdım 

''Neden olmasın ?''

 ayağa kalktı ve komik  bir  hareket yaptı zafer gibisinden bir şeyi anımsatıyordu kahkaha attım ve çantamı alıp  ona doğru ilerledim ellerini cebine koydu ve önümde yürümeye başladı ofisimden çıktığımızda bütün gözler bize bakıyordu bazıları birbirlerine bir şey fısıldıyordu çenelerini bir kerede olsa kapatsalar şaşırırdım zaten . 

 ''Umarım bir kere yedikten sonra her öğlen gelmek için yalvarmazsın '' 

dediğinde güldüm oda güldü çocuk ruhlu biriydi bana Alini anımsatıyordu merdivenlerden inerken arkasını döndü 

''sakın acele etme olası bir kazaya karşı..'' 

deyip güldüğünde aklıma ilk karşılaştığımız zaman geldi o olmasaydı hastanelik olabilirdim

''Ah siz hiç merak etmeyin efendim gayet dikkatliyim''

bunu komik bir ses tonuyla söylemiştim kahkaha attı ve yürümeye devam edip şirketten çıktık bu sırada aklıma neyle gideceğimiz sorusu geldi arabası mı vardı yoksa taksiye yada toplu taşımaya mı binecektik sorularımın yanıtı çokta gecikmedi , cebinden bir anahtar çıkardı ve tamda önümüzde duran siyah mat arabayı açtığında anlamıştım arabaya hayranlıkla bakıyordum ve bunu fark etmiş olacak ki

İNTİHAŞK (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin