sessizhissiz 'e selamlar! Yeni hikayeye başladı bir bakın isterseniz. Ne kadar ben ondan daha yeni olsam da 😂
🍁
Elimdeki son bıçağı da hedef tahtasının tam ortasına isabet ettirdikten sonra arkamı dönüp masadaki havlumu aldım ve alnımdaki terleri sildim. Ve heyecanla odaya dalan Lydia'nın ağzının üzerine elimi koyup daha konuşmaya başlamadan susmasını sağladım. Konuşmak için aldığı nefesi verip siyah gözlerini gözlerime kilitledi.
"Babam beni çağırıyor. Biliyorum." Gözlerini kocaman açtığında gülümseyip elimi ağzından çektim ve odayı terk ettim.
Lydia, benim buradaki en yakın arkadaşım ve aynı zamanda kardeşim gibi birşeydi. Ama ortam Kaybolmuş Diyar olduğundan dolayı burada arkadaşlık kavramı normal dünyadaki gibi değildi.
Kaybolmuş Diyar, büyük acılı ölümlerin (yanmak, boğulmak, doğduğu gibi ölmek, vesaire) sonucunda kurbanların bir kısmının geldiği yerdi. Şöyle ki, sana gideceğin yeri seçme şansı veriliyordu.
Siz kimsenin Kaybolmuş Diyar'ı seçemeyeceğini düşünüyor olabilirdiniz ancak şanslı olan bazıları Kaybolmuş Diyar'dan Dünya'ya geri dönme şansı sunuluyordu. Tabii ki bu fırsatı sunan benim babam oluyordu.
Her sene sadece bir kişi gidebiliyordu ve bu kişiyi babam seçiyordu. Buradaki herkes kız kardeş sayılırdı ve yöneticimize de baba derdik.
Benim durumumu merak edenler için; bunu bende merak ediyordum. Şöyle ki ben diğerlerinden farklı olarak gözlerimi direk burada Karanlık Şelale'nin yanıbaşında açmıştım. Bir bebek olarak. Dünya'ya hiç gitmemiştim. Aynı zamanda iyi kavramı hakkında da bir bilgim yoktu.
Burada sadece kötülük ve kötü duygular konusunda bilgi sahibi olmuştum ancak kimse bana iyi duygulardan veya iyilikten bahsetmemişti. Her zaman iyiler kaybederdi. Olay bu kadardı.
Bende ablalarımın anlattığı o dünyaya fazlası ile bağlanmış, oraya gitmek için elimden geleni yapmıştım. Ve şimdi babam beni huzuruna çağırdığında ne diyeceğini biliyordum.
🌜🌞
Yarım saat sonra buz gibi bir duştan çıkmış her zaman ve etrafımdaki her şey ki gibi siyah olan elbisemi üzerime giymiş, boy aynası eşliğinde saçlarımı düzeltiyordum.
Güzel bir kızdım ve bunun farkındaydım. Bu bir kendini beğenmişlik değildi. Ancak sizin nasıl algıladığınız da umrumda değildi.
Buradaki herkesten farklıydım. Mesela buradaki kızların hepsi kömür siyahı saçlara sahipken, ben kızıldım. Aynı zamanda hepsi simsiyah gözlere sahipken ben masmavi gözlerimle Kaybolmuş Diyar'a ait olmadığımı adeta haykırıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytanın Kızı
Mystery / Thriller"Onları öldürmek zorunda değilsin." Ona döndüm ve gülümsedim. Ama bu mutluluktan çok uzak bir gülümseme idi. "Ama öldürmek istiyorum." BAŞLANGIÇ: 25.01.2017