"Onları öldürmek zorunda değilsin." Ona döndüm ve gülümsedim. Ama bu mutluluktan çok uzak bir gülümseme idi.
"Ama öldürmek istiyorum."
BAŞLANGIÇ: 25.01.2017
"Hala inanamıyorum ya!" Karşımdaki sandalyenin hızla çekilmesi ile yavaşça gözlerimi kahvemden kaldırdım. Tabii ki Sıla gelmişti. Bazen bu kızın bu kadar neşeyi nereden bulduğunu anlayamıyordum. Saat daha sabah 7 idi ya!
"Sabahın 7sinde neye inanamıyorsun Sıla!? Yani şahsen ben daha uyanamıyorum da, arkadaşın biri sağolsun (!)" ben ona fazlası ile tehdit içeren bir bakış atarken, o gözlerini devirdi ve eli ile garsona birşeyler işaret etti. Garson da yakışıklı çocuktu hani, hele o gamzesi... Neyse, bu konulara fazla girmesek daha iyi sanırım.
"Evet..." dedim beklenti dolu bakışlarımla. Dün zaten alış-veriş meselesi yüzünden eve baya geç dönmüş ve yine baya geç uyumuştum. Bu yüzden beni bu saatte uyandırmak için iyi bir bahanesi olsa iyi olurdu. O ise beni pek umursamayan şekilde yavaşça kabanını çıkarmakla meşguldü.
"Sevgililer günü partisine Ogeday ile geldiğine." Boğazımda kalan kahve ile şiddetle öksürmeye başladım. Sevgililer günü partisi? Sevgililer günü? Ogeday? Ben? Sevgili? Efendim!? Sıla ise bana anlamayan bakışlar atmakla meşguldü.
"Ne partisi?" Cidden anlayıp anlamadığımı çözmeye çalışırken bir yandan da gittikçe daha çok kaşlarını kaldırıyordu. En sonunda kaşlarını ve alt dudağını aynı anda indirdi. " Sen cidden bilmiyorsun!" Ona bayık bir bakış gönderdim. Yok canım biliyorum da sen uğraş diye yani. Gerizekalı bu kız! Ama tatlı gerizekalı.
"Bak." Dedi masaya doğru eğilirken. "Her sene okul hoş geldin partisi adı altında bir sevgililer günü partisi düzenler. Yani maksat adı masumane olsun." Gözlerim kocaman açıldı. Ogeday da bana hoş geldin partisi demişti.
"Ogeday da bana hoş geldin partisi gibi birşey söylemişti." Sıla masaya daha da eğilirken bir yandan da gözlerini kısmıştı. "Gün, intikam günüdür arkadaşım!" Ona tuhaf bakışlar attım. "Ne?" Dedi o da.
"Sadece... Biz daha dün tanıştık farkında mısın? Ama Ogeday'ı uzun süredir tanıyorsun." Gözlerini devirdi ve ellerimi tuttu. "Buna kadın dayanışması denir kızıııım! Hem o kazanovaya gününü göstermenin vakti geldi de geçiyor bile!" Kahkaha attım.
"Bak şimdi...
🍁🍁🍁
"Ya Sıla, bu oldu mu? Emin misin?" Aynanın karşısında huzursuzca kıpırdandığımda dudağına sürmekte olduğu ruju bırakıp yanıma geldi. "Tatlım! Çok güzel oldu, vallaha bak!" Tekrar üstüme baktım. Siyah dantel bir büstiyer altına transparan dantel etek giymiştim. İtiraf etmeliyim, güzel elbiseydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
