BELKİ ARKADAŞ OLUR ?

139 4 3
                                    

"Bunu yapacağım Tryese.Söz veriyorum ki yapacağım."

"Benim cesaretli kızım ! " Dedi Tryese. yapabilirdim değil mi ? Bu sefer zoru oynardım.Neden yapamayacakmışım? "yapamazsın gerizekalı"

2.jess sen bi'sus

***

"Tamam son provanızda bitmiştir! " dedi soumaya.

Yavaş adımlarla kulise ilerledim.Gösteri yaklaşık iki buçuk saat sonra başlıyordu.Ben mi ? Kaçıcak yer arıyorum.Bırak Harry'le kariılaşmayı,onun verdiği heyecandan repliklerimi unutacağım.Aslında ikisi de bitebilir bu gösteride ya da ikisi de yeniden başlar.

Makyajım yapılıyordu.Taaaamaaam bu pudradan nefes alamıyorum!

"Bu kadarı yeterli değil mi sizce bayan?" diye sordum yüzü makyajın tecavüzüne uğramış kadına.

"Son bir rütuş."

"Hayır.Afedersiniz ama yüzümü seven bir insanım.Tanrı aşkına daha ne kadar rütuş yapacaksınız?!" söylenerek özel odama çıktım.Saate bakmamalıyım. Bakmamam gerek.Kahretsin baktım! Yarım saatten az mı var???!!! Pekala sakinim canım ben (!) Aynadaki yansımama baktım.

"Yapabilirsin.Yakınlarının senden bu kadar beklentisi varken , böyle pes edemezsin.Ömrün boyunca ondan kaçamazsın.Korkundan kurtulmanın tek yolu,onunla yüzleşmektir.Yüzleş onunla."derken gözlerimi kırpmamla yaş damlası süzüldü yanaklarımdan.İşte bu huyumdan nefret ediyorum.Merhaba! ben sulugöz olan kız. Aldatılmış olan.Heh işte o !

Ben sabırla (!) beklerken kapı çaldı."Gir." diye seslendim.Kapıda Nick vardı.Kıvırcık saçlarıyla Harry'i andırmıyor değildi.Bak yine yaptım!

Onu düşünme.

Onu düşünme.

Onu düşünme...

"Heyecanlı mısın?" dedi Nick rahat bir nefes alırken.

"Hayır! Sanırım kusacağım." dedim gülerek.

O sırada soumaya bizi çağırdı.Yavaş adımlarla ana sahneye yürüdük.Harry orda mı acaba? Cidden kusacağım.Işık söndü.sahnedeki yerimizi aldık.Repliklerimizi söyledikten sonra aşkı tanımlayacağımız kısım gelmişti.Şu ana kadar iyi gidiyorDUM.Gözlerim Harry ile buluşana kadar.Şaşırmış gibiydi.Bende şaşırmamış değildim.Onu birçok yerde resimlerini görsemde bir başkaydı sanki.Duyguluydu biraz daha.

"Aşk mı? Tek seninle yaşadım bunu John -john burda Nick'in oyundaki adı- İlk başta tanımlayamamıştım...Aşk...Bence fedakarlıktır.Her ne olursa olsun bırakmamaktır çiftini.Sonsuz bir güven duygusudur...Birazda -gözümden yaş akmıştı.Evet akmıştı. Onun gözlerine bakarak rol yapmak zordu.Ağlarken hıçkırdım.ve devam ettim.- Birazda heyecandır.Midendeki kelebeklerin kafesini açan anahtar gibi... En kötü yanı mı? Bırakılmak... Uğruna ölebildiğin biri tarafından bırakılmak...Sen beni yeniden bırakmazsın değil mi? ... Çünkü ... Çünkü ben buna dayanamam.-sesim buğulanmıştı ağlamaktan.derin nefeslerle devam ediyordum güçlükle.- İlk öpücüğümüzü hatırlıyorum.İlk ben itiraf etmiştim aşkımı sana.O kadar heyecanlanmıştım ki! Sonra pişman olmuştum.Ben böyle delilikler yapmazdım.Bence aşkın tanımı bu... Her bakışta yeniden heyecanlanmak...İmkanaızları başarmak...O kişiyi kalbine kazımak .Sonsuza dek.... "Dedikten sonra Nick'in boynuna atladım.Çünkü böyle yapmamız gerekiyordu.Bu andan sonra büyük bir alkış koptu seyirciden.Yan gözle baktığımda çoğu ağlıyordu.Harry ile buluştu gözlerimiz.O da mı ağlıyordu?! Yavaşça perde kapandı.

"Çok iyiydin." dedi Nick.

"Gerçekten mi ? umarım rezil olmamışımdır."

"Hey istediğin zaman nasıl ağlayabiliyorsun? Bana da öğret."

Love Is a Beautiful? (Harry Styles Fan Fiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin