Yan tarafımda oturmuş bir eliyle ustaca direksiyonu tutan diğer eliyle sigarasını hasret kalmışçasına içine çeken Bekir'i inceliyordum. Arabanın üst kısmında duran saatte baktığımda 12 yi bulmuş olduğunu gördüm, Bekir arabayı son süratle sürüyordu nereye gittiğimizden zerre kadar haberim yoktu. Gözlerim yolu bulduğunda yağmurun yeni yeni çiselemeye başladığını gördüm.
Arabadaki sessizlik ve sigara kokusuyla harmanlanmış Bekir'in erkeksi kokusu beni daha çok mayıştırıyor ve uykuya teşvik ediyordu. Nerde duyarsam duyayım bu kokuya bayılıyordum. Üzerimden uykuyu dağıtmak için Bekir'e döndüm belki biraz konuşursam uykum açılırdı.
"Bekir"
cevap vermemiş sadece yan bir bakış atmıştı, oldukça sinirli görünüyordu
"O kızla ne zamandan beri birliktesin"
sert bir sesle cevap vermişti"Bu seni ilgilendirmez"
"Peki sadece konuşmak istedim belki birazda olsa sinirin gider diye"
araba sert bir şekilde durmuştu yola yayılan fren sesi birkaç saniyeliğinede olsa kulağımı tırlamıştı bu sesten nefret ederdim.
"Kardeşim dediğim insan, ömrümü geçirmek istediğim sevgilimle bir partide resmen yiyişiyor sinirim nasıl gitsin, lan bana lavaboya gidiyorum dedi git dedim gelmeyince merak ettim gideyim bir bakayım birşeymi oldu diye gördüğüm görüntü ne peki "
Ellerini direksiyona vurarak konuşuyordu, bedenimi tarif edilemez bir korku sarmıştı yanlış yere değinmiştim ve bu onu sinir küpüne çevirmişti konuşmaya devam etti.
"Neden birşey söylemiyorsun konuşmak isteyen sendin cevap versene hadi neden susuyorsun, hah cevap veremezsin tabi sende öylesin, sende pisliğin tekisin, sende aynı Barış'a benziyorsun"
Şuan bana bağırıyordu ama o söylediği söz beni çok sinirlendirmiş bir o kadar da şaşırtmıştı,
"Ne diyosun sen benim neyim Barış'a benziyormuş, Barış'a benzeteceğin kadar ne yapmışım ha söylesene ne?"
Son rademe gelmiştim bana herşeyi söylesin tamam derdim sinirliydi anlardım onu aynı duyguyu yaşamıştım çünki ama beni Barış'la kıyaslaması sinirlerimi alt üst etmişti. Bekir sahte bir kahkaha attı.
"Birde soruyorsun hahahah cidden soruyormusun sende onun aynısısın sende yapmadınmı kendi doğum gününde üstelik Barış'ın organize ettiği doğum gününde başka adamla öpüşmedinmi, aldatmadınmı, yapmadın mı ha yapmadın mı?"
Ne diyordu bu böyle asıl Barış beni aldatmıştı şu an öyle sinirlenmiştimki bedenimi öyle bir alev topu sarmıştıki
"Ne saçmalıyorsun sen, ben öyle birşey yapmadım sana ne anlattı bilmiyorum ama ben yapmadım asıl bana bunu yapan oydu benim 18. Yaş günümde hediye olarak başka kızla öpüşme sahnesini bahşetmişti ben onu ararken bahçede bir kızı kendisiyle duvar arasına almış oynaşırken buldum ve bana ne dediğini bilmek istemezsin"
Şuan hıçkırarak ağlıyordum gözyaşlarıma engel olamıyordum benden habersiz akıp yok oluyorlardı. Bekir bana anlamaz gözlerle bakarak konuşmaya başladı
"Ama Barış bana senin onu ald-"
Bekir'in sözünü yarım bırakmıştım artık o pisliğin adını bile duymak istemiyordum yetiydi artık herşeyin altından Barış çıkıyordu. Bekir bana şaşkın şaşkın bakarken cevabını verdim.
"Bana Barış deme artık ikimizide kandırdı sana beni ne kadar kötüledi bilmiyorum ama yok öyle birşey"
Kapıyı açıp çıkmıştım şansımaki 20 dakika önce çiseleyen yağmur şimdi bardaktan boşalırcasına yağıyordu. Nerde olduğumdan haberim yoktu, takside çağıramazdım çantam partide kalmıştı, montum yanımda değildi ama bunların hiç biri umurumda değildi niye bilmiyordum bana söylediği sözler beynimde yankı yapıyor dahada çok ağlamamı sağlıyordu. 'sende pisliğin tekisin, sende aynı Barış'a benziyorsun' düşündükçe ağlıyordum ilk başta atığım yavaş adımlar büyük adımlara dönüşmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Defa
Literatura KobiecaSon defa. Son defa göz göze gelelim. Uzaktan yakından hiç farketmez. Bana en içten, en sıcak gülümsemenle bak. Seni gördüğüm son kez olabilir. Son defa mutluluğu tam anlamıyla yakalayabileyim. Nolursun son kez aşığı olduğum kahverengilerin...