BÖLÜM 1

490 61 249
                                    

Dalgalar kayalara sertçe vuruyordu ve rüzgar şiddetli bir biçimde esiyordu. Dört kişi kayalarda oturmuş, dalgaların kayalara vurmasını izliyorduk. Rüzgar saçımızı dağıtmıştı hepimizin, üstüne soğuk esiyordu ama umursamadan sadece dalgaların dövdüğü kayalara boş boş bakmaya devam ediyorduk.

Hepimiz tam anlamıyla sarsılmıştık. Olanlara bir anlam veremiyorduk, sanki biz şizofrendik ve dershanede bir ceset görmemiştik. Ceset bir saat uzaklıkta bir yere nasıl gitmişti, hiçbir fikrimiz yoktu ve delirmenin eşiğine gelmiştik.

Sessizliği bozan Akın oldu.

"Geç oldu, eve mi gitsek?"

Bir tepki vermeden kayalara bakmaya devam ettik. Mert hiç kendinde görünmüyordu, çok boş bakıyordu. Rüya ise kendi kendine sessizce bir şeyler mırıldanıyordu.

Daha fazla dayanamayacak hale gelince "Ya, nasıl olabilir? Aklım almıyor kesinlikle. Nasıl bir şeye karıştık lan biz?" dedim bağırarak.

Mert bir anda kayalara sabitlediği bakışlarını bana çevirdi.

"Sen bileceksin onu Özgür, o kadar kitap okudun. Haydi, çöz gizemi." dedi alaylı bir şekilde.

"Bu gerçek hayat Mert." dedim ciddi bir şekilde. Mert omuz silkip güldü. Delirmiş olabileceğini düşündüm.

Rüya mırıldanmayı bırakıp "Aslında doğru söylüyor. Korkunç bir şey yaşadık, polisi arayamıyoruz, kimseye söyleyemiyoruz ve elimizden hiçbir şey gelmiyor. Bu işi çözsen çözsen sen çözersin Özgür. Bu konuda hiçbir fikrimiz yok." dedi. Akın da kafasını sallayarak katıldığını belirtti.

Duraksadım. Bunu tamamen kitaptaki bir olay gibi düşünebilirdim. Sadece bir kitap gibi, olayı yaşamamış gibi. Bunu yaparken çok zorlansam da başka şansımız yoktu. Ellerim titreyerek çantamdan bir defter ve bir kalem çıkardım. Merakla üçü de bana bakarken dershanenin krokisini çizmeye başladım.

"Evet, dershane beş katlı ve olay son katta oluyor. Biz dördüncü kattaydık ve merdivenlerden koşarak çıktık. Ama kimseyi görmedik. Demek ki katil arka merdivenlerden kaçmış. Sınıfların hepsine baktık, yoktu. Bir ihtimal erkekler tuvaletinde de gizlenmiş olabilir. Biz kızlar tuvaletine girdik ve tek bakmadığımız yer erkekler tuvaleti."

Duraksadım. "Nalan Hoca kesinlikle bu işin içinde. Ama katil olduğunu sanmıyorum. O topuklularla biz yukarı çıkarken arka merdivenlerden gitseydi kesin duyardık. Ben onun bir şekilde işin içinde olup da cesedi ve kanları temizlettiğini, sonra da cesedi bir şekilde şehrin öteki tarafına taşıttığını düşünüyorum. Tamam, çok zor ama araya insan sokmuş olabilir. Bir öğrenci bunları akıl edemez, direkt kaçardı. Tek başına da yapamazdı zaten."

Üçü de bana hayranlıkla bakarken defterin diğer sayfasını çevirdim ve sınıfın krokisini çizmeye başladım.

"Ceset sınıfın arka tarafındaydı, panoların önünde. Yerdeki kanların dışında bir de sandalyede kanlar vardı. Teorim şu,  bir kavga yaşandı ve katil sertçe maktulü ittirdi. Maktul kafasını sandalyeye çarptı. Aslında kasti bir cinayet değildi diye düşünüyorum."

Mert son kısımları dinlerken biraz rahatsız olmuştu. Yine de gülümseyip "Harikasın." dedi. 

"Ya ne demezsin, katil olma potansiyeli olanlar altı üstü dershanenin bütün 12. sınıf öğrencileri." dedim.

Son ÇığlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin