2.Bölüm

60 8 0
                                    

   Bu bölümün son kısımlarını değiştirdim.

MULTİMEDİA: EKİN EREZ

***

       Arabayı Ömer kullanıyordu. Berrak yanına aldığı bir atışmatırlığı çantasından çıkarttı ve bize uzattı. En son bana da verdikten sonra bana döndü ve''Böyle olmaz Güneş. Kaç kaç nereye kadar? Başka bir yol bulmamız gerekiyor.'' dedi. ''Biliyorum Berrak. Sizi hiç bulaştırmamam gerekiyordu.'' dedim pişman olmuş bir sesle.''Ya Güneş, ben öyle mi demek istedim! Tabii ki de sana yardım edecektik. Ediyoruz da.'' Berrak bana sarılınca bende ona karşılık verdim.

       Görkem kızgın bir şekilde bana baktı. ''Ya kızım o nasıl bir söz?! Tabii ki de bizi bulaştıracaktın. Bizim başımıza böyle bir şey gelse bizde seni bulaştırırdık.''  Görkem'e garip bir şekilde baktım.'' Görkem, sende mi zorla evlenecektin yoksa?'' Görkem gözlerini devirdi ve bana bakarak güldü. Bende tebessüm ettim ama hala korkuyordum, endişeliydim, telaşlıydım. O an da bir karar verdim ve onlara ''Arkadaşlar, ben en iyisi yurt dışına çıkayım. Hem Osman beni asla bulamaz. Siz ne diyorsunuz?'' Gözlerini kocaman açıp bana baktılar.

   ''Ne!!'' Üçüde aynı anda söylemişlerdi. Ömer bir anda durdu. Berrak tam su içtiği için suyu püskürttü. ''Hayır tabii ki de Güneş yurt dışına falan çıkamazsın. Biz başka bir yolunu buluruz. Ama sen hayatta çıkamazsın yurt dışına falan. Olmaz izin vermiyorum.'' Ömer'in ikinci defa ciddileştiğini görüyordum. ''Ömer, başka seçeneğim yok gibi duruyor. Hem nereye gidersek gidelim, bizi bulurlar.Bulmazlarsa bile hiç rahat olamayız. Ben de sizden ayrılmak istemiyorum ama gitmek de zorundayım. Hem biliyorsunuz orada da bizim arkadaşımız var.'' dedim.

Yurt dışında da bir arkadaşım vardı. Adı Deniz idi. Deniz de bizim gibi 23 yaşında bir kızdı. Ne zaman biri  ''En yakın arkadaşların kim?'' diye sorsa her seferinde Deniz'i demeyi unuturdum. Çünkü 3-4 yılda bir görüşebilirdik.  

        Yurt dışına çıkmamın tek iyi yönü de buydu zaten. Deniz'görebilecek olmam. Ben kendi ülkemden ayrılmak istemiyordum. Ama gitmezsem de bize asla rahat vermeyeceklerini biliyordum. Görkem bir kaç dakika aradan sonra konuşmaya başladı. ''Güneş ben de senin gitmeni istemiyorum. Ama böyle düşünüyorsan sen bilirsin.'' Görkem üzüntülü bir sesle söylemişti bunu. 

       Ben de oldukça üzgündüm ama başka seçeneğim de yoktu. Nereye gidersek gidelim, bize asla rahat vermezlerdi. ''Ya zaten yurt dışında onlar unutana kadar dururum. Bir gün unuturlar o zaman gelirim. Hem telefondan sık sık görüşürüz ha?'' biraz tebessüm ettim ama içim kan ağlıyordu. Aslında tek benim değil, hepimizin içi kan ağlıyordu. Ben ne diyeceğimi bilmiyordum. Ya da kelimeler ağzımdan dışarı çıkmak istemiyordu... 

    Ertesi gün, hepimizin suratı asıktı. Dünden beridir neredeyse hiç konuşmamıştık. En son sessizliği yok etmek için ben konuşmaya karar vermiştim. ''Ya çocuklar asmayın artık suratınızı. Biliyorum üzgünsünüz bende sizin kadar üzgünüm hatta daha fazla üzgünüm.'' dedim ve onların gözüne baktım.

     ''Ya kızım ben ondan mı üzülüyorum. Şimdi faturaları falan zor öderiz.'' bunu der demez Ömer'in yüzüne baktım. Ömer de durgun olmasına rağmen güldü. ''Ya şaka yapıyorum. Onun için üzülmüyorum. Senin gideceğine üzülüyorum. Güneş gitmesen olmaz mı? Başka bir yolunu buluruz.'' Ömer'e baktım yine çocuk gibi bakıyordu. Ama daha çok elinden bir şeyi alınan bir çocuk gibiydi.. ''Ömer, onlar bir gün unuturlar ve ben de dönerim. Belki bir kaç yıl sürer ama olsun eninde sonunda unuturlar.''  Ömer'in gözünün içine baktım hala aynı ifadeyle bakıyordu..

     Artık yavaş yavaş hazırlanmaya başlamıştım. 1 hafta sonra gidiyordum. İngiltere'ye gidecektim. Hepimizin yüzünden düşen bin parçaydı. Berrak ağlamaya başlamak üzereydi. Berrak'ın yanına gittim ve ona sarıldım. Berrak ağlamaya başladı ve ardından Görkem ile Ömer'de geldi ve bize sarıldı. Neredeyse ağlayacaktım. Vedalaşmalardan nefret ediyordum. Annem bizi bırakırken vedalaşmadan gitmişti. Babam anlatırdı. Annem de vedalaşmalardan nefret edermiş. Belki de ben de bu yüzden nefret ediyordum. Vedalaşma faslına geçmeden gitmek istiyordum. 

ZORAKİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin