Eski sevgilim Doruk gelmişti. Allah'ın belası. Gerizekalı! Tam kafamı çeviriyordum ki bana doğru gelmeye başladı. Lanet olsun! Şuan onu öldürme isteği ile doluyum. Yanıma oturdu ve o lanet ağzını açtı.
"Mehir biraz konuşabilir miyiz?" Dedi. Kim bilir ne zırvalayacak. "Tamam" dedim ve ayağa kalktım. Bardan çıkınca az ötedeki banklardan birisine oturduk. Birden elimi tuttu. İçimde oluşan tüm nefret ve kin ile elimi çekip suratına tokat attım. Ne kadar sert attıysam elimin izi çıktı. Yarasın. Şerefsiz...
Ayağa kalktı ve bileğimi sıkmaya başladı. Öylesine sert sıkıyordu ki eminim morardı. Daha sonra kükrercesine konuşmaya başladı. "Lan sen kimsin de bana tokat atıyorsun. Seni şimdi napıyım ben ha!" Dedi ve önce bana tokat attı. Atmasıyla yere yapışmam bir oldu. Lanet olsun kaşımı yardı. Daha sonra kaldırdı ve saçımı yolmaya başladı. Ben yardım çığlıkları atarken kimse gelmiyordu. Bir tokat bir tokat daha derken artık bayılıyordum. Gözlerim kapanıyordu. Son gördüğüm şey Pars'ın Doruğu öldüresiye dövmesiydi.
***
Gözlerimi açtığımda yatağımdaydım. Pars da yanımda yatıyordu. Ama neredeyse yataktan düşecekti. Ne oldu böyle? Hareketlendiğinde Pars uyandı ve hemen dikleşti. "İyi misin Mehir?" Dedi. "İyiyim ama başım çok ağrıyor" dedim. "Elindeki o kanlı peçeteler ne?" Dediğimde "Aynaya bak istersen" dedi. Ayağa kalkıp aynanın karşısına geçtiğimde kaşımda bir yara kızarık yanaklar, şişmiş göz altları ve dudağımda bir yara vardı. "Allah kahretsin!" Diye isyan ettiğimde "Böyle de çok güzelsin" dedi ve gülümsedi. "Gerçekten mi?" Diye ona döndüğümde "Gerçekten" dedi. "Yalancı" dedim ve makyaj çantamı elime aldım. Her türlü şeyi yüzüme sürdüm fakat çok kapatamamıştım. Bu sırada Pars ayağa kalktı ve yanıma geldi. "Mehir napıyorsun?" Dedi. "İyi sen?" Dediğimde güldü ve "Böyle de güzelsin. Bırak şimdi. Git bi duş al dinlen" dedi. "Ama okul" dediğimde "Ben ikimizin yerine de not tutucam" dediğinde "bitanesin yaaaa" diyerek boynuna atladım. Daha sonra ne yaptığımın farkına varıp "pardon" diyerek ayrıldım. "Neyse ben gidiyim" dedi ve aşağı indi. "Görüşürüz" ye bağırdım. "Görüşürüz" dedi ve kapı sesi geldi. Bende duşa girdim ve çıkınca pijamamı giyip yatağa uzandım. Televizyonu açtım ve program seyretmeye başladım. Her şey iyi gidiyordu ki bir anda camıma taş atıldı ve kırıldı. Ne oldu diye ayağa kalktığımda bir cam daha atıldı karnıma geldi. Yere kapaklandığımda cam parçaları avuma ve ayağıma battı. Sürüne sürüne telefonumu aldım ve Pars'ı aradım. Açmadı. Dersteydi galiba. Saate baktığımda ders çoktan bitmişti. Ama ders çıkışı hemen yanıma gelecekti. Ben kimim ki niye gelsin? Lanet olsun. Ayağa kalkmaya yeltendiğimde tam kafama bir taş daha geldi ve tam anlamıyla yerle bütünleştim. Suratıma cam kırıkları değerken usulca gözlerimi kapattım.Pars'ın ağzından
Gerizekalı kadın beni ek derse zorladı. 1 saat geçti ders biteli ama ek ders alıyorum. Kim bilir Mehir naptı?
Telefonları da topladı. Şizofren manyak.
Sonunda ders bitmişti ve uçarcasına çıktım. Arabama binip son hız ilerlerken bir yandan da Mehir'i arıyordum. Ama bir türlü açmıyordu. Eve vardığımda uçarak koştum ve kapıyı vurmaya başladım.
Açmıyordu. Sonra açık bir cam gördüm ve girdim. Üst kata çıktığımda Mehir kanlar içinde yerde yatıyordu. Yerde taşlar vardı. Ve cam kırıktı. Hemen Mehir'i kucakladık ve telefonunu alıp evden çıkarttım. Arabama yerleştirip hastaneye sürdüm.
1 saat sonra
Mehir odada yatıyordu. Her tarafına cam batmıştı. Kafasında bir yarık vardı. Ahh lanet olsun. Sadece 1 saat geç kaldım. O gerizekalı yüzünden ek derse kalmasaydım böyle olmayacaktı. Mehir yavaş yavaş uyanmaya başladığında beni gördü ve iğrenircesine baktı. Ne oldu böyle. "Mehir iyi misin?" Dediğimde "Sence nasıl görünüyorum?" Dedi sinirle. "Mehir bak özür dilerim geç kaldım" dedi. "Verdiğin sözleri tutmamam ne acı" dedi. İçim parçalandı. "Şizofren kadın ek ders yaptı." Dedim. "Ek ders mi?" Dedi inanmayarak. "Evet hatta telefonları da topladı. " dediğimde gülümsedi. "Her şey beklenir o psikopattan" dedi. "Özür dilerim gerçekten" dedi. "Biraz daha gelmeseydin ölüyordum" dedi. "Farkındayım. Ama hapistim. " dedim. "Neyse olan oldu. " dedi ve devam etti. "Ne zaman çıkıyorum?" "Doktor uyandığında ben bi kontrol edeceğim. İyiyse çıkar dedi. ama bu ne acele" dedim. "İzmir'e gidicem. 1 ay orda kalıcam. Okulu dondururum. Dedi. "Haklısın. İstersen doktor çağırayım" dedim. "Tamam" dedi. Bende ayağa kalktım ve doktorun odasına gittim.
...
Tam odaya giriyordum ki içeriden sesler geliyordu. "İşte tam da bu yüzden dönüyorum kanka. Pars'a aşık oldum. Ama ama biz olmayız. İzmir deki eski hayatımı geri istiyorum. İstanbul'a geldiğim güne lanet olsun" dedi. "Neyse görüşürüz" dedi ve telefonu kapattı. Nasıl yani. Mehir bana aşık mıydı? Asla gitmesine izin veremem. Bir şey yapmalıydım. Çünkü bende Mehir'e aşıktım. Kapıyı açtım ve içeri girdim. Ağlamış mıydı? Şuan ona sarılmak kokusunu içime çekmek o kadar çok isterdim ki. "Doktor geliyor." Dedim ve sandalyeye oturdum. Doktor geldi ve wkontrollerini yaptı. Çıkması için izin verdi. Daha sonra Mehir in evine gittik. Eşyalarını toplamasına yardımcı oldum. İstemeye istemeye. En sonunda Mehir yoruldu ve kendini yatağına attı. Bende yanına uzandım ve son kez kokusunu içime çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiralık Koca Aranıyor
RomanceBir zengin kız Bir zengin oğlan Tek ortak noktaları bitmek bilmeyen egoları. Bu ikilinin tanışması bile garipken bakalım yaşamları nasıl olacak İki rakip şirketin çocukları. İkiside üniversite son sınıf öğrencisi. Aslında aralarında pek bir yaş...