1. BÖLÜM

1.9K 22 0
                                    

Yıllar önce ben daha beş yaşındayken, babam olcak herif aşkı uğruna bizi bırakıp gitmişti. Mahalle karıları annem hakkında yalan yanlış dedikodular yok efendim Filiz Mustafa'yı aldatmışta çoçuk var diye boşanamamışlar bu yüzden Mustafa gitmeyi tercih etmiş yada he bu adamın bize bıraktığı banka borçları varmış eve haciz geldiğinde öğrenmişti bu olayı annem artık bu mahalleye dayanamıyordu. Taşınma kararı almış annemin kötü bir şey yaptığından değildi sadece babamın bıraktığı izleri mahalle dedikoduları onu yıpratmıştı bu acıları yüreğinde bi kenara toplayıp başka şehire taşınmıştık annem hayat mücadelesini benim için vermeye başlamıştı. Aydın'a taşınmıştık orada küçük bi kuaför salonu açmıştı. Ve benim okumam için elinden geleni yapıyordu. Ve annemi anlamaya başladığımdan beri anneme bi sözüm vardı okuyacaktım. Artık 17 yaşındaydım annem olanları bana hissetirmemeye çalışsada anlıyordum. Kuaför salonu eskisi gibi işlemiyordu iki ayklık kira bir sürü faturalar ve annemin elinden hiç bir şey gelmiyordu.
Bir gün eve geldiğimde odada üç kişi oturuyordu karşılıklı koltuklarda kapı tarafında ki koltukta oturan annemdi diğer koltukta ise bir kadın bir adam adamın yüzü yabancı gelmiyordu fakat kadını daha önce hiç görmemiştim bundan emindim anneme;
Bu misafirler kim? dediğimde,
"Bu senin baban yanındakide eşi Leyla Hanım"
Annem bu cümleyi derken sanki boğazına bir şey düğümlendi söylemek istediği bir şeyler var gibiydi ama söyleyemiyordu.
Kafamı karşı tarfa çevirdim demeki ki bu yüzden adamın siması bana yabancı gelmiyordu üstünden on iki sene bile geçse hâlâ hayal misali hatırlıyordum yüzüm onlara çevirerek;
"Sen hangi yüzle buraya geliyorsun birde yanında eşim dediğin kadını yanına getiriyorsun hayatımıza on iki sene sonra damdan düşer gibi geliyorsun senin bizle sorunun ne bize daha fazla acı mı çektirmek istiyorsun? " dedim çok fazla sertleştiğimi farkındaydım ama haklıydım hakediyordu. Hemde sonuna kadar daha sonra annemin sesini duydum
- kızım sakin ol otur bi ilk önce karşındaki senin baban
- Anne bu adam evimizden gidene kadar ben sakin olamam ve bu adam benim babam olamaz benim babamda annemde sensin
- Odana geç sakinleş yanına gelicem birazdan dedi. Annem
Hızlıca çantamı alıp odama girdim. Yatağıma oturup ağlamaya başladım. Onca senenin acısını yürüğimin en derin yerlerine kaldırmıştım. Şimdi o acı yüreğimin merkezine taht kurmuştu ve bu hâyli canımı yakıyordu.
Annem içeri girdi;
Gözlerimi ovuşturarak sildim hemen
- Anne neden gelmiş o herif ne işi var hayatımızda?
- Kızım bak baban senin için gelmiş sana daha iyi bir hayat verebilmek için
- Anne o herif benim geçmişime tecavüz etmiş şimdi bakire bi gelecek veremez bana
- Deniz kızım babanın daha iyi imkanları var onun yanında yaşamalısın artık
- Sadece imkan mı her şey anne beni on iki sene boyunca arayıp sormayan bir babayla yaşa diyorsun ben seninle büydüm seninle yaşadım şimdide seninle devam edeceğim
- Yoruldum Deniz yoruldum artık gücüm kalmadı tükendim benimle kalmaya devam edersen hayallerine kavuşamazsın o yüzden git kızım git.
Haklıydı annem gücü kalmamıştı artık ilk defa annem bana gitmem için yalvarırcasına ağlıyordu 24 yaşında başlamıştı annemin mücadelesi on iki senedir benim için yaşıyordu adeta galiba annem dediğini istemesemde yapmak zorundaydım.

9 GÜN SONRA

Baba olarak görmediğim ve onun eşi olan Leyla'nın evlerindeydim. İki katlı bir evdi bizim evimizden kat ve kat büyüktü bahçede kocaman bir havuz vardı. Normalde mavi rengi severim ama havuzun içindeki mavi görünümlü su bana siyah geliyordu duvarlar üstüme geliyordu. Evde huzur olmadığı çok belliydi burada ki yaşayacağım hayat mutlu olmayacağımın göstergesiydi. Odama çıktım boş vakitlerimde kitap okumayı severim. Aldım eklime Kahraman Tazeoğlu'nun Vazgeçtim kitabını okumaya başladım tam yeni kitaba odaklanmışken kapımın tıklama sesini duydum. Gel dedikten
Sonra kısık bir sesle me dedim lütfen gelmeyin sevmiyorum sizi hâlâ ne her nefes aldığımda yanımda bitiyorsunuz. Kafamı kaldırdığımda kapıda sevgili cici annem ve elinde 2 fincanla gelmiş.
- Deniz merhaba seninle hiç sohbet edemedik belki bu kahveler sayesinde edebiliriz.
- Sağol Leyla'cım ama şuan gördüğün gibi meşgulum
Artık bir dahaki seferide olmaz inşallah
- Peki inşallah birdahi ki sefere
- Hıhı ondan
- Kahveni bırakıyorum artık tek içersin
- Yok kahve sevmem ben alabilirsiniz
- Çıktım ben odadan kolay gelsin Deniz

SEN ON YEDİ YAŞIMSIN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin