Çelimsiz kollarımı birbirine bağlayıp karanlık sokakta yürümeye devam ettim. Ağlamayıda ihmal etmiyordum tabii. Gözyaşlarım yanaklarımı yıkarken hıçkırmamak için kendimi zor tutuyordum.
Aptal ben! Nasıl farkedemiyorsun böyle bir şeyi?! Aptalım ben! Aptal aptal aptal! Sevgilim en iyi arkadaşımla beni aldatırken ben nasıl bunu farketmedim. Ayakta uyuyormuşum meğer. Evet ben Azra Güloğlu. En iyi arkadaşım ve sevgilim tarafından ayakta uyutuldum.
Onları öyle öpüşürken görmek... Öğğkk midem kaldırmıyor yeminle. Bide o partiye gitmek için o kadar can atıyordum. Keşke gitmeseydim de onları öyle görmeseydim. Ya da iyiki gitmişim oraya ya. Gitmeseydim hala ayakta uyutulacaktım.
Pislik herif! Ben ona güvenmiştim. Onu sevmiştim. Hala da seviyordum. Lanet olsun hala seviyordum. Ahh! Aptal olduğumu söylemiş miydim?
Peki ya Temmuz'a ne demeli. O benim en yakın arkadaşım. Daha doğrusu arkadaşımdı. Şimdi gözümde sürtükten farkı yoktu. Evet kardeşim dediğim insana şimdi sürtük diyordum. Hah! Ne kadar da iki yüzlü bir arkadaşım varmışta haberim yokmuş.
Arkamdan gelen korna sesi ile olduğum yerde sıçradım.
" Azra! Ne işin var burada? Neden birden partiden çıkıp gittin? "
Gözlerimi yumup gözyaşlarımın akmasını sağladım. Ağlamaktan omuzlarım titriyordu. Onun iğrenç sesini duymak istemiyordum. Görmekte istemiyordum. Adım sesleriyle bana yaklaştığını anladığımda daha hızlı yürümeye başladım.
" Azra! Noluyor bitanem? Korkutuyorsun beni. "
" bana bitanem deme! Defol bırak peşimi. "
Ağlamaktan çatallaşan sesimle bağırabildiğim kadar bağırdım. Ulaş'ın affalladığını kesilen ayak seslerinden anlamıştım.
" ne oluyor Azra? Lütfen gel konuşalım. "
Hızla tekrar yürümeye başladığında her ne kadar bende hızla yürüsemde o bana çoktan yetişmişdi. Kolumdan tutup beni hızla kendine çevirdiğinde ilk defa gözlerinde korku görmüştüm. Ulaş beye ne olmuştu acaba? Benim gerçeği gördüğümü mü düşünüyordu? Ah evet kesin öyle düşünüyordur. Cehennemin dibine kadar yolu var!
" Azra noluyor aşkım? Ne-"
" bana Aşkım filan deme! Senden nefret ediyorum! Bırak beni seni aptal. Gördüm sizi tamam mı? Sizi orda öpüşürken gördüm. "
Bir yandan bağırıp bir yandan kolumu ondan kurtarmaya çalışıyordum. Ulaş dediklerime kaskatı kesilirken ağzı bir karış açık kalmıştı. Ah keşke erkek gücü olsaydıda o ağzının ortasına bir güzel yapıştırsaydım. Hem Temmuz sürtüğünüde öpemezdin hemde zor yemek yerdin. Yani anlayacağınız bir taşla iki kuş.
" Azra, sakin ol. Tamam hata ettim. Hem o beni öptü. Yemin ederim ki suçsuzum. "
Alayla kahkaha atmaya başladım. Suçsuzmuş. Sen onu bana külahıma anlat. Kahkahamı durdurup ciddiyete girdiğimde Ulaş hala bana tedirginlikle bakıyordu.
" ya bu kaçıncı. Sizi yalnız bıraktığımda hep yakın oluyorsunuz. Ben mi fazla salağım yoksa siz mi iyi rol yapıyorsunuz. Bitti! Seninle bir daha konuşmak istemiyorum! "
Kolumu ondan sertçe çekip yürümeye başladım.
" Azra! Beni dinle bi. "
Tekrar kolumdan tuttuğunda ona sertçe döndüm. Mavi gözleri pişmanlıkla parlıyordu. Aslında o kadar güzel gözleri vardı ki en sevdiğim yanıydı gözleri. Ama şimdi kabusum oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖVÜŞÇÜ KIZ ( Wattys 2017)
Historia Corta" bana dövüş öğretir misin? Ulaş'ı kendim pataklamak istiyorum. Malum, eğitmeniminde iyi dövüşçü olması gerekir demi. Bu gece Ulaş'ı döverek ne kadar iyi olduğunu gösterdin. Zaten dövüş eğitimi veriyorsun. Neden bende senin öğrencin olmayayım. " Sö...