6. Bölüm - " Seni Sevmeme İzin Ver."

5.3K 272 80
                                    


Multi ; Arat

Kalabalık okul çıkışından sonra servise binmek için ilerlerken gözüme kestirdiğim kişi ile gözlerimi kıstım. Cidden bu o muydu?

Biraz ilerleyip iyice incelediğimde o kişinin Arat olduğunu kavradım. Arkası bana dönük olduğu için beni görmemişti. Sinsice ona ilerlerken birden sırtına atlamamla neye uğradığını şaşırdı Arat.

" Azra? " diye affallamış ses tonuyla.

" buyurun benim? " dedim. Sırtından inerken. Arat bana döndü." yerde ararken gökte buldum. "

Tek kaşımı kaldırıp ona sorarcasına baktım. Ne olmuştu ki? Bugün dersim filan da yoktu ona. " hayırdır? Bugün dersimiz yok normalde. "

Arat ellerini siyah kot cebine koyarken " bir sakıncası mı var? " diye sordu.

Omuzumdan düşmek üzere olan çantamı düzeltip " hayır tabiki de. Ama... Hep ben sana gelirdim. Ters tepki yaptı galiba." dedim.

Sırıtıp " bu akşam seni kaçırıyorum." dedi. What didin gülüm??

" beni mi? Nereye ? Neden ki? " diye sorularımı artarda sıralarken Arat; " hani geçen bi dövüş yapılmıştı ya. Ona ithafen bir parti yapılacakmış. Bende seni getireyim dedim. "

Ciddi ciddi Arat beni bir partiye mi davet ediyordu şimdi. Arat? Arat Bulut? Hani şu dövüş maçına gideceğim için fazlasıyla rahatsız olan ama şimdi beni o maçın partisine çağırmıştı az önce dimi? Vay be! Bir değişim var...

Gülümseyerek " gelirim. Efe'de geliyor mu?" Arat, Efe'nin adını duyunca yüzünde ki gülümseme donarken soğukça cevap verdi. " yo. Belki. İsterse gelir."

Kafamı onaylar dercesine sallarken Arat'ın bakışları arkama kaydı. Kaşları çatılırken neye sinirlendiğine öğrenmek için arkama döndüğümde o mavi gözlerle karşılaştım. Cidden şimdi sırası mıydı?

Ulaş gözlerini bize dikmiş izlerken Arat ile aralarında soğuk bakışmalar geçiyordu. Daha fazla havanın soğumaması için - kavga çıkmaması için - Arat'a döndüm. " hadi gidelim. Daha ben hazırlanacağım." diye bir yalan uydurdum. Daha akşama yedi saat vardı ve bula bula bu yalanı bulmuştum. Aman boşver. Herkes bilir kadınlar kaç saatte hazırlandığını.

Arat çenesiyle Ulaş'ı işaret edip " seni rahatsız ediyor mu?" diye sordu. "yok. Hayır." Aslında hergün Temmuz'dan bulabildiği kadar boş vakitlerinde yanıma gelip bişeyler zırvılıyordu ama şuan Arat'ı daha fazla sinirlendirmemek için ufacık bir yalan söylemiştim.

Ulaş'ın buraya geldiğini görünce Arat'ın kolunu tutup yürümeye başladım. Arat buna rağmen Ulaş'la bakışlarını çekmiyordu.

Dişlerinin arasından ;
" Orospu çocuğuna bak. Nasıl da dikizliyor. " dedi. Sonra bana dönüp " lan sen niye o eteği giyiyorsun? Pantolon neyine yetmiyor. Bide sen o etekle sırtıma atladın dimi? "

Kıkırdayıp yürümeye devam ettim. Servis çoktan kalkmıştı ve bende yürüyerek eve varmayı düşünüyordum.

" kıkırdama Azra. Ben ciddiyim. "

" boşver sen benim eteğimden ya. Niye karışıyorsun ki? " diye ona döndüm.

Gözlerini yola dikerek " doğru. Niye karışıyorum ki?! Ben kimim ki?! O etek biraz daha uzun olsa ne olurdu ki?! " deyip kolunu sertçe elimden çekti.

Gözlerimi kısıp ona bakarken omuzlarımı silkip yürümeye devam ettim.

" o çocuk dua etsin onu hala pataklamadığıma. " diye homurdandı.

DÖVÜŞÇÜ KIZ ( Wattys 2017) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin