8. Bölüm - Aşık Oldum

4.2K 235 68
                                    


Multi : Azra

Cama vuran sert yağmur damlalarını seyrederken vücuduma gelen ürperti hissi ile bacaklarımı kendime çektim.
Verdiğim karar her ne kadar doğru oldu bilmiyorum ama... Vicdanım belki böyle dinerdi...

Ulaş'ın kantinde bana tekrar ilan-ı aşk etmesinden tam bir hafta geçmişti. Ve evet bi karar vermiştim.

" aşkım, dalmışsın gene. " diyerek düşüncelerimi bozarak yanıma geldi Ulaş.

" yağmuru izliyordum. " dedim omuz silkerek.

" hımm... Bende kahve yaptım. Seversin yağmur yağarken kahve içmeyi. "

Gülümseyip elinden kahveyi aldım.

Evet, Ulaş'la tekrar sevgiliydim. Tekrar birlikteydik. Birlikte olduğumuz bu bir hafta içinde Temmuz'dan haber aldım. Yeni sevgilisinin peşine gitmişti. Okulların kapanmasına az kaldığı için yaz tatilinde kaydını alıp sevgilisinin kolejine gidecekti. Umrumda değildi. Sürtük her yerde sürtüktü.

Arat ise... Ondan bir haber alamıyordum. Onunla konuşmam gerekti... Ama ne telefonlarını açıyor ne de evine geliyordu. Endişeleniyordum. Başına bişeyler gelmesinden korkuyordum.

" aklında neler dönüyor gene güzelim. Çok düşünceli gözüküyorsun. "

Ulaş'a dönüp " dövüş hocamdan haber alamıyorum, bir şey olmamıştır demi?"

Ulaş kaşlarını çatıp " şu dövüş hocanı niye kafanı takıyorsun ki? Boşver onu. Hem... Ben seni çok özledim."

Ulaş tam yüzüme yaklaşırken kafamı çevirip beni öpmesine engel oldum. Pekala... Düşündüğümden zormuş bu iş.

Telefonuma bildirim gelirken hiç vakit kaybetmeyip elime aldım telefonu. Efeden mesaj gelmişti...

Kimden: Efe
Şaka mı yapıyorsun Azra? Arat her şeyi öğrendi ve bana anlattı. Arat perişan halde... Sen gidip sahte sevgisi olan bir çocuğa gülümserken, elini tutarken o burda içip içip sarhoş oluyor, kendini parçalıyor... Azra, verdiğin bu karar sana da, Arat'a da hiç iyi gelmedi, gelmeyecek. Ve... Lütfen, en yakın arkadaşımdan uzak dur!

Mesajı belki beş defa okudum, on defa okudum, belki daha fazla bu sayı. Gözlerimi kaç defa kırptım dolmamaları için, ama buna bir engel olmadı. İntikamımın peşindeydim ben sadece... Böyle olmayacaktı ki.

Yerimden hızla kalktığımda, Ulaş "nereye?" dedi.

"Lavaboya, geliyorum birazdan. "

Lavaboya girer girmez kapıyı kitlerken telefonumdan hemen Efe'yi aradım.

Efe telefonu ilk çalışta açarken sinirle söylendi.

" amına koyim Arat senin, iç iç benim evimde kus! Sıçtığın gibi sıva lan!.. Alo,Azra kız olmasaydın sana da sayardım merak etme. Yazık değil mi lan bu çocu- "

" sus bi! Beni dinle. Hiç bir şey bilmiyorsun, ve ona göre muamele yapma bana Efe.! Şimdi bana nerede olduğunu söyle yüzyüze konuşalım. "

" konuşcak ne kaldı lan da-"

" ya bi çıldırtma insanı Efe. Herşeyi sana anlatacağım. Ama telefonda olmaz. Nerede olduğunu söyle. "

Öbür taraftan bi ses gelmezken Efe çaresiz bi şekilde " sana konum atarım. " dedi ve telefonu kapattı.

Bi kaç dakika sonra Efe konumu attıktan sonra lavabodan çıkıp Ulaş'ın yanına gittim.

" Ulaş... Benim gitmem gerekiyor, annemler akraba ziyaretine gideceklermiş benide çağırıyorlar. "

DÖVÜŞÇÜ KIZ ( Wattys 2017) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin