AGRESİF VİRÜS

6.Bölüm

Multimedia;Arda

ANLAM BOZUKLUĞU OLMASIN DİYE GEÇEN BÖLÜMDEN BİR KESİT KOYDUM. (SON KISIM)

"Aynı anda!!! "diye bağırıp üç kişi duvarı kırdı. Azra'nın çığlığıyla yerimizden fırladık. Karşımızda üst üste atılmış binlerce ceset vardı...

Şuanda hayatımda gördüğüm en cani şey buydu. Nasıl oldu ki? Bunlar kim? Ama en çok yandığım kısım ise adamın doğru söylemesi...

Çalınan bir hayatımız vardı ama artık biz ölüydük. Resmi işlemler yaparsak sahtecilikten hapse mahkum ediliriz. Fotoyu hemen çektim. Bunları bilmelilerdi artık. Rohat'a döndüm

"Bizimkileri topla"

Başını olumlu dercesine sallayıp hemen koştu. Aslında çok hızlıydı ama yinede içimden bir ses vaktimiz dolacak diyordu.

Oraya gidince herkes Onur'un odasındaydı. Hepsinin psikolojisi alt üst oldu resmen. Plan kurmuştum. Basit değildi ama sadeydi.

"Planımız şu, bir kaç tane silah alıp bir süre saklıyacağız. Daha sonra silahlar ile burdan kaçacağız. Lakin güvenliği açmakta ise devreye Mehmet Ali giriyor. Güvenlik sistemi çöker çökmez haber vereceksin. Daha sonra bölge çıkışı var o kısımda silahlar devreye giriyor. Onlarıda hallettik mi tamamdır. Ama önce birini müdürden kartları alması lazım. Çünkü SEKTÖR hemen güvenlik protokolü başlattı ve kartsız lavobaya bile gidemeyiz. O yüzden kartları Berfin, Mehmet Ali'ye verecek oda buraya getirecek Berfin sen arkadan çık, orada seni İlayda bekleyecek. Sonra lisenin bir kaç sokak ilerisindeki parkta buluşacağız. İtirazı olan? "

" Ben "diye bapırdı Sena. Bi sakin koçum niye kızıyon şimdi.

" B-ben katil olamam! "

" Zaten öldürmices elektro şok veren silahları alcaz, yani bizde burda katil olma isteğinde değiliz. "

Plan basitti. Ben, Onur ve Arda silahları almak için gittik. Güvenlik bayaa iyiydi. Ve güvenlikte Berk vardı. Bu gün harika olacak diye düşündüm. Sonra oradan geçip ilerledik. Memet Ali'den gelecek mesajı bekliyordum. Ve cihazım titreşti. Hemen koşup Berkin üzerine atladım. Bir kaç yumruktan sonra beni duvara fırlattı.
Canımı yakmıştı bu...
Onu ters çevirip kelepçesini aldım. Havalıydı. Sonra onu kelepçeledim. İçeri girindik ve önümüzde yüzlerce katagoride silah vardı. Ölümcül Olmayan Silahlar  yazan kısma gidip 4-5 tane alıp koşmaya başladık. Ön kapıda buluştuk. Silahları dağıtıp dışarı çıktık. Kimse yoktu belkide çok film izliyorduk. Biz sakince gidiyorduk taki tuzağa basana kadar. Pek çok silah birden çıktı. Bir bağırmayla hepimiz döndük. Sena. Artık. Yoktu. Hemen burdan çıkmaya başladık. Bir yandan dönen kılıçtan diğer yandan da fırlıyan oklardan kaçıyorduk. Daha sonra çıkışa ulaşmamıza az kala bir ses daha geldi. Dılvend ayağını cihaza kaptırmıştı. Yarası ağırdı. Onur onu sırtına aldı. Artık koşmuyorduk. Masumca ilerliyorduk. Parka geldiğimizde Berfin yoktu. İlayda ise sadece ağlıyordu. İki dakika düşünüp parçaları birleştirdim. O da ölmüştü.

"Ben o onu - hıçkırık - kurtaramadım."

İlayda çökmüştü. Şimdilik Sena'nın öldüğünü söyleyemezdim. Biraz zamana ihtiyacı var İlayda'nın.

"Tam olarak ne oldu? "dedim soğuk kanlılıkla. Ama halbuki hepimiz kahrolmuştuk.

" Biz çıkışa yönelirken cihazlar ortaya çıktı. Onları atlaktıktan sonra birisi geldi onu tuttuğu gibi fırlattı. Kafası kanıyordu. Ben ona karşı koymaya çalıştım ama - hıçkırık- olmadı. Fazla güçlüydü. Yaşına göre sesi yorgun ve soğuktu. Resmen öldürnek için vardı sanki. Sonra Berfin ayağı kalktı so sonra da ona tuhaf bir şey batırdı. Beni ise göremediğim bir şeyle bayılttı. Uyandığımda o yoktu... "

Tamam baya trajedikmiş. Ama yapacak bir şey yok. Aynı zamanda daha halen aynı noktadaydık. Elimle kalkın işareti yaptım. Ve yürümeye başladık. Terk edilmiş bir ev arıyorduk. Aynı zamanda tenha bir yer olmalıydı. Pek çok yer bulamamıştık ama bulduğumuz bu son yeride eledik. Ama illa ki oralar olmak zorunda değildi!

"Çocuklar bir fikrim var, dar sokaklara gideceğiz. Zaten oradakiler bize hiçbir şekilde zarar veremezler. "

" Mantıklı "dedi Arda. O zaman taktik maktik yok. Sadece onlar gibi davranıp içlerine sızacaktık. Bunun için bize biraz zaman gerekecek sanırım. Ama birkaç hüner göstersek bizide o loş odalı toplantı salonlarına alırlardı tahminimce. Yada hepimiz ölürdük...

! - - - - - - - - - - - - -!

Bir okuyucumun isteği üzere bölümler ortalama 500 kelime olacak ve hafta bir gelecekmiş onu kırmamak için bu bölümü öyle yaptım.