Ada:
Yolda gitmeye başladık...
İki saat sonra kadar çok şiddetli yağmur yağmaya başlamıştı. Yolar artık çok uzun, her yer karanlık, yanımda kimsenin olduğunu düşünmüştüm bir an. Çünkü bu aralar bir noktaya çok uzun süre bakıp donuyordum artık nedenini ise hiç bilmiyordum. Uzay bana seslenince kendime geldim 'Ne oldu? Neyin var?' diye sordu ama ben geçiştirdim yok bir şeyim diye.
Yolculuk baya uzun sürecekti sanırım mola vermek için on dakikalık benzinlik e girdik nereye gidiyoruz diye ne sorsam da 'gidince görürsün bekle bir az.'
Mola bitince tekrar arabaya binip yolumuza devam ettik... Her iki tarafımız da da ağaçlar ve ondan uzak dağlıklar yemyeşil çok hoş görünüyordu.
Uzay:
Mola verdikten sonra tekrar yola koyulduk hava yağmurlu, soğuk ve karanlıktı . Kaza yapmamak için yavaş ve dikkatli gidiyordum. Bir süre sonra Ada'nın telefonu çaldı kim aradığını bilmediğim için telefonu kapatsın diye bekledim ama o telefonu kapamadan sesi titreyerek konuşmaya çalışıyordu ve gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Telefonu kapatınca ağzından güçlükle sözler çıkıyordu. 'Annem... Annem fenalaşmış ve kurtaramamışlar..'
O ağlıyordu ama ben ona bir şey diyemedim susuyordum. O ağladıkça bende parçalanıyordum. Bir süre sonra kendimi konuşmaya zorladım ama olmadı o kadar zor du ki onun için kimsesiz kaldı ama yanında ben vardım ne kadar ben olsam da anne özlemi bir başkaydı.
Ben dalıp gitmiştim genelde yolculuk sırasında pek dalıp gitmezdim karşıdan gelen Tırın korna sesi ni duydum ama içimden hiçbir şekilde kendi yönüme girme isteği gelmedi. Bir an dalgınlıkla araba tepe taklak yolun diğer tarafına geçti ve ne olduğunu anlamadan arabadan ateş çıkmaya başladı ne ben kurtulabilirdim ne de Ada kurtulabilirdi...
Instagram: ceken_melk
Umarım hikayemi beğenmişsinizdir eğer okuma sayısı artarsa belki başka hikayeler de yazabilirim yada buna devam edebilirim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Gencin Aşkı
ChickLitacaba benim kaderim o mu yoksa başkası mı.?. Yada kaderin bana oynadığı oyun mu??