Sözde Evlilik (Wattys 2017)(TAMAMLANDI)

balayı

Sonunda fransaya gelmiştik.
Adnan baba bir süpriz daha yapıp kendi uçağıyla göndermişti bizi.
Buradada sirketleri  varmış.  Bu yüzden sıkça fransaya geldiklerinden burada evleride varmış.
Bir araba bizim önümüzde durdu.
Şöför içinden çıkıp anahtarı ateşe verdi . Bavullarımızı yerleştirip  kapımı açtı.
" teşekkür ederim"
Başıyla selam verip yanımızdan uzaklaştı.
Yolculuk çok sesiz geçmişti.
Zaten on dakika sonra bir evin önünde durdu.
Kapımı açan koruma bagajdan bavulları aldı.
Kapıdaki korumalar bize selam verirken ateşle birlikte içeri geçtik.
O kadar yorgundumki salonu bulur bulmaz kendimi ikili koltuğa bıraktım.
Ateşte peşimden gelip kendisini yanıma bıraktı.
Kolunu omuzuma atıp beni göğüsüne yasladı.
"Uyu güzelim. Çok yoruldun"
" sende yoruldun , sende uyu" dedim.
Başını olumluca sallayıp ayağı kalktı ve elini uzattı.
Elini  tutup bende kalktım .
Ve birlikte merdivenlere yöneldik.
Odaya girdiğimizde gözlerime inanamadım.
Bizim evimizdeki odanın iki katıydı.
"Burası çok güzel " dedim hayranlıkla.
"Burayı güzel yapan sensin güzelim"
Utandığımı hissettiğimde hemen başımı önüme eğdim.
Kızardığıma adım gibi emindim çünkü.
"Uyusakmı artık" diye mırıldandım.
Bana doğru adımlayıp iyice dibime girdi.
"Hazır balayındayken bunu değerlendirsekmi güzelim ne dersin" dedi yüzündeki sırıtışla.
Yanaklarım iyice kızardığında
"Ateş uyuyalım dedim eğer uyumayacaksan salondaki koltukta uzanıp maç izleyerek balayını değerlendirebilirsin" dedim.
"Peki "deyip arkasını döndüğünde şaşkınca ona baktım.
Odadan çıktığında ise şaşkınlığımı bir nebze üzerimden atıp yatağa ilerledim.
........
Bir sağa bir sola dönüyordum ama yok.
Olmuyordu.
Hadi ama bu kadar kısa sürede alışmış olamazdım.
Ama burnum onun kokusunu istiyordu.
Ensonunda hırsla yataktan kaltım.
Tabi sonra keşke kalkmasaydım dedim.
Takıldığım yorgandan ayağımı kurtarıp ayağı kalktım.
Odadan çıkıp alt kata indim.
Salona girdiğimde ateşin televizyonun karşısında uyuya kaldığını gördüm.
Eh be gece niye adamı gönderirsinki.
Televizyonda açık olan maç kanalını görünce kumandayı elime alıp televizyonu kapattım.
Ateşe doğru adımlayıp üzerine aldığı pikeyi kaldırıp bende yanına yattım.
Birden kolları beni sarınca  yüzüme bir gülümseme yayılmıştı.
"Geleceğini biliyordum" dedi uykulu sesiyle.
"Sen neden gelmedin"
"Hatırlarsan beni sen kovmuştun güzelim"dedi.
" hayır. Ben seni kovmadım. " dedim dudaklarımı büzerek.
Gözleri dudaklarımı bulduğunda kızardığımı hissettim.
Dudaklarımı eski haline getirdiğimde dudaklarıma örtüle dudaklarla gözlerim irileşti.
Üzerimdeki şoku bir şekilde atlatıp bende dudaklarımı hareket ettirmeye başladım.
Dudaklarımın üstünde gerilen dudaklarından anladığım kadarıyla gülümsüyordu.
Nefessiz kaldığımda ayrılmak zorunda kalmıştım.
Nefesimi düzene sokmaya çalışıyorken kalbimin duracakmışçasına atmasıda cabasıydı.
Peki ya yaşadığım bu duygu yoğunluğu.
Ah bu adam beni ne hale getirmişti böyle.
"Uykun kaçmış gibi gözüküyor güzelim" dedi munzurca.
"Ah uykum geldi" dedim kıkırdayarak.
"Öylemi "
"Öyle"
Birden gıdıklamaya başladığında kahkahalara boğuldum.
"A-ateş dur" dedim kahkahalarım arasından.
Ah tabiki durmadı.
Artık gözlerimden yaşlar süzülüyordu.
Gözleri gözlerimi bulduğunda birden kaşları çatıldı ve gıdıklamayı gesti.
" canınımı acıttım güzelim"
"Hayır sadece fazla gülmekten gözlerim doldu"
Çatık kaşlarının arasına parmağımı koyup düzelttim.
"Ateş çok ağırsın kalk üstümden"
" benmi ağırım güldürme beni önce bir kendine bak istersen"
Bu sefer benim kaşlarım çatılmıştı.
"Beğenmiyorsan başkasıyla evlen" dedim sinirle .
" belki ben şişko seviyorum karıcım"
"Ben şişko değilim bir kere . Bir dakika sen ne dedin"
Ağzım mağara misali açılırken şaşkınca ateşe baktım.
"Ağzını kapat sinek girecek" dedi gülerek.
" ateş cidden kalk üzerimden nefes alamıyorum" dedim konuyu değiştirerek.
Üzerimden kalktığında bende ayaklanıp mutfağa geçtim.
Uykumda kaçmıştı zaten.
Yemek yapmak istiyordum.
Fırında tavuk ve yanınada sebze garnitürü yapacaktım.
Malzemeleri çıkarıp yapmaya başladım.
.......
"Çok güzel kokuyor"
Yüzüme yayılan gülümsemeyle ona döndüm.
İyice dibime girip beni tezgahla arasına sıkıştırdı.
"Ateş ne yapıyorsun"
" seni özledim"
Yanaklarım kızarırken
" yemekler yanacak ateş izin verirmisin"
" hayır"
İkna etmenin başka bir yolu olmadığından dudaklarımı büzdüm.
Koyulaşmış gözleri dudaklarımı bulmuştu.
" yapma şunu"
"Neyi?"
"Dudaklarını büzme "
"Neden"
"Çünkü seni öpmemek için kendimi zor tutuyorum"
"Neden tutuyorsun ki?"
Ne demiştim ben . Ben az önce beni öpmü dedim.
Bendeki şaşkınlığın iki katı ateştede vardı.
"Doğru söylüyorsun neden tutayımki "
Dudaklarımdaki baskıyla kalbim adeta durmuştu.
Ellerimi koyacak yer bulamayınca tek elimi boynuna koyup diğerinide yumuşacık olan saçlarına götürdüm.
O kadar yumuşaklardı ki.
Ah bundan sonra onun şampuanını kullanacağım.
Burnuma dolan yanık  kokusuyla gözlerim irileşti ve ateşi ittim.
" ne oldu canınımı yaktım"
"Yemek , yemek yandı" dedim telaşla.
O Benim bu halime gülerken bende fırında kömür haline gelmiş olan tavuğumla bakışıyordum.
" senin yüzünden yandı benim aşkım"
"Kim lan senin aşkın "dedi sinirle
Bakışlarımla tavuğu gösterdiğimde kaşlarını iyice çattı.
" benden başka hiçbirşeye aşkım diyemezsin"
" asla sana aşkım demem . Sevmiyorum o kelimeyi . Sadece şakaydı"
" bende sevmiyorum zaten güzelim" dedi sırıtarak ve ekledi
"Ama kocacım diyebilrsin"
"Ateş tavuğu bir yerine montelememi istemiyorsan git" dedim sinirle.
" kocacım demeden gitmeyeceğim."
"Demeyeceğim"
"Gitmeyeceğim"
"İyi o halde ben gidiyorum"
Tam yanından geçerken beni durdurdu ve omuzuna attı
Ben poposuyla bakışıyorken oda muhtemelen popomla bakışıyordu.
Bir dakika o benim şu anda po-
"Ateş indir beni"
"Çok acıktım güzelim "
Yatak odasına girdiğimizde iyice fesatlaşmaya başlamıştım.
Üzerimdeki pijamamın hırkasını çıkarınca gözlerim iyice büyüdü.
.................
Veeee bölüm sonu.
Umarım beğenirsiniz.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
Sizleri çoooook seviyorum.