Yağmur özünde iyi bir kız ama çok değişken bir kişiliğe sahip. Kimi zaman çok özgüveni çok
eğlenceli, hareketli oluyor ama kimi zamanda şu anda olduğu gibi çok içine kapanık, sessiz, tek
tabanca takılan biri. Ama değişken olmayan tek şeyi hiçbirşeyini söylemiyor. Yani söylenesi için çok
uğraşmamız gerekiyor. Ne kadar birşeyinin olmadığını söylesede Cenk için üzüldüğünü anlıyordum.
Acaba Cenk Yağmur'un onu sevdiğini biliyormu? Yok ya bilmiyordur eğer bilseydi kızı rezil ederdi
durmadan suratına vururdu. Acaba telefon numarası var mı Yağmur'da? Of iyice saçmaladım
nerden bilsin kız. Telefon numarası demişken dün telefonda konuştuğum çocuk sözde bugün
karşıma çıkacaktı ama son dersteyiz kimse ortalıkta görünmüyor. Bence biri bana oyun oynadı
ama adımı nereden bilecekti ki, bu adımı biliyor! Acaba eski arkadaşlarımın şakasımı? Aklımda çok
çok fazla soru var ama bunlar konumuz değil konu Ateş nerede? Acaba sevgilisi var da sevgilisiyle
buluşmayamı gitti? Allah korusun yaa! Ben böyle düşünmeye devam edersem kafamda şimdi
çocuğuda öldürürüm, en iyisi kitabımı okuyayım.
Zil çalmıştı herkes sınıftan çıkmıştı. Ve yine ben kalmıştım sınıfta! Alışkanlık oldu bu bende. Çok
geç toparlanıyordum. Çantamı alıp kapıdan çıktım ve kızlar tuvaletine girip şöyle bir baktım.
Saçımı düzeltip elimi yıkadım. Tam kapıdan çıkacaktım ki koridorun sonundaki sınıfların birisinde
ayak sesi duydum. Biraz irkilmiştim korku filmi çekiyorum sanki direk o sesin olduğu yere baktım.
Ama kimse göremedim. Çok yorgundum arkamı dönüp dışarı çıktım. Dışarı çıktığımda her yer boştu
her yer ağaç ve çalılıklarla doluydu. Okulum ormanın içindeydi ve çok tenha bir yerdeydi. Okulun
çevresinde ne bir ev nede bir market vardı. Okulun dış kapısından çıkıp yokuş aşağı inen yolu takip
ettim. Telefonumun kulaklığını çantamdaki ceketimden çıkarttiğımda yine kör düğüm olmuştu.
Öküzün trene bakktığı gibi kulaklığıma baktım. Allahım iki saat şimdi bunumu açıcam ben diyecektim
ki bir ucunu çektim elimde kendi kendine çözülü verdi. Haksızlık ettik canım kulaklığa! Telefonuma
takıp son ses müzik dinlemeye başladım. Ben yürürken birden ayakkabı bağcığıma basıp öyle bir
sarsıldım ki sanki kantin sırasının (sıra diye birşey yok ama) arasından kurtulmaya çalıştığında
neredeyse yere çakılacakmış hissi verdi bana. Kalbim duracakmış gibi oldum ya çok korktum!
Eğilip spor ayakkabımın bastığım için kirlenmiş olan bağcığını bağlayacaktım ki 'bir el' ağzıma
doğru bir bez bastırdığında çığlık atmaya çalıştım. Nefesimi tuttum ve o bezi koklamamaya çalıştım.
Beni boynumdan tuttuğu için o gerizekâlıyı göremiyordum. Tekme atmaya çalışıyordum ama
beceremiyordum. Artık ağlamaya başlamıştım.Çok korkuyordum. Sert eliyle benim hareketlerimi
kısıtlıyordu. Daha fazla nefesimi tutamayıp pes ettim. Herşey bitmişti beni öldürecekti. Artık kalbim
diken olmuşcasına içimi parçalıyordu. Artık çırpınmayıda bırakıp son kez derin bir nefes aldım.
![](https://img.wattpad.com/cover/97513522-288-k288379.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ DEĞMİŞ HAYALLER
Teen FictionBoş yere arama mutluluğu, aradığın yerde olmayacak,bulunca ise tadını çıkar, çünkü hep sende kalmayacak..