Audrey

82 2 0
                                    

Öncelikle bu kitapta, önce karakterlerin tanıtım künyesi, ardından da hikayenin ana akışı içinde rastlayamayacağınız karakter merkezli hikayeler okuyacaksınız. Karakterleri yakından tanımak ve kimsenin bilmediği yönlerini anlattıkları, iç dünyalarından kesitleri keşfedeceksiniz. Eğer ki hikayeye yeni giren bir karakter olursa bölümün başında (  x sayılı bölümü okumadan başlamayınız) şeklinde uyarı göreceksiniz. Keyifli okumalar :) 

Kişisel Özellikleri:

Adı: Audrey 

Yaşadığı yer: Teyzesi, Amcası ve Kuzeniyle birlikte bir köy evi.

En büyük korkusu: Ailesinden başka bir ferdi daha kaybetmek

En büyük arzusu: Anne ve Babasının İntikamını Alabilmek

En zayıf noktası: İntikam arzusu ve hırsları 

En dikkat çekici özelliği: Güzelliği ve zekası. 

Hakkında bilinenler: Halktan kimse onun aile geçmişini tam olarak bilmese de iki yaşından beri kasabada yaşıyor olması ve güzelliği onu halkın göz hapsine aldığı gibi başından geçen 'tecavüz' vakası ve prensin ona olan ilgisi nedeniyle sürekli merak konusu olan sessiz bir kız.

Fiziksel Özellikleri:

Saç rengi: Sarı 

Göz rengi: Mavi

Boyu: 1.65 cm 

Kilosu: 52 kg 

Çocukluğu: Kendi başına okumayı yazmayı söktükten sonra çocukluk döneminde kuzeni Eva'ya da okumayı öğretmiş, teyzesine ve eniştesine olduğuna inandığı borcu nedeniyle her zaman uslu bir çocuk olmuş ve elindekilerden asla şikayet etmemiş sakin bir çocuk olarak çocukluğunu geçirmiş. Sürekli annesiyle ilgili gördüğü kabuslar ve teyzesinin, annesinin öğüdüyle ona sürekli anlattığı ailesinin ölümü nedeniyle sürekli içine kapanarak kurduğu hayaller ve intikam planları ile zihnini doldurduğu ve yaşamını belli bir yörüngeye oturtup, yapamayacağına inandığı o intikam planlarını asla zihninden atamayan genç bir kız olana kadar oyunlarla vakit kaybetmeyen, köşede sessizce oturduğu sakin bir çocukluk geçirmiş ve bu çocukluk döneminde nefretini de kendisiyle birlikte erkenden büyütmüş. 

Yetenekleri: Dikiş dikme, nakış yapma konularında çevresindeki çoğu kadın gibi yetenekli. Konuştuğunda kendini dinletebilen, iyi bir hitabetçi, kendi kendine okumayı sökecek kadar zeki ve güzel şarkı söylüyor. 

 HİKAYE 

Baharın yaza döndüğü, sıcak günlerden biriydi. Londra’nın kalabalık sokaklarında, insanların birbirine çarpan bedenleri arasında bir ses dolandı, kalabalığın gürültüsüyle emildi, ve bir süre sonra usulca, kimseye fark ettirmeden, yankılanmadan bu ses yok oldu. “AAAAAAAAHHHHH” Genç kadın yirmilerinin başındaydı. Sapsarı saçları, masmavi gözleriyle zengin bir tüccarın biricik ve dünyalar güzeli karısıydı. Karnı burnundaydı ve dokuz ayını tamamlamış diğer kadınlar gibi, bebeğinin vücudunu parçalamasına ve kucağına ulaşmasına izin veriyordu. Kadınların çoğu, bu fedakarlıkla ölse de o biricik yavrusunu, kapıda bekleyen, sürekli seyahat eden sevgili kocasının ellerine yapayalnız bırakamazdı. Kocası onun sağlığını bebeğinden daha çok düşünse de, hiçbirini terk etmeye niyeti yoktu kadının. Kadın bir kere daha bağırdı, ıkındı ve alnından daha çok ter döküldü. Hafifçe dalgalı saçlarını, ebe doğum yaparken, kız kardeşi saçlarını tutsa da birkaç tel alnına yapışmıştı. Kardeşi ölü doğan ikizlerinden sonra tekrar hamile kalmış, geçen sene bir kız çocuğu doğurmuştu. Onu köyde komşusuna emanet edip, doğumuna birkaç gün kala kardeşinin yanına gelmiş ve ona destek olmuştu. “Hadi Amberline” diye seslendi yaşlı ebe “Az kaldı” Kız kardeşi Abigale de kardeşine “Hadi Amber, kızını alacaksın kucağına birazdan. Eminim ki arzuladığın gibi bir kızın olacak” Amberline acı içinde olsa da kızını hayal edip gülümsedi ve son bir gayretle bağırdı. Birden bire karnındaki acı azaldı, azaldı ve ebenin bebeği kaldırıp sırtına vurmasıyla ve bebeğin ince sesinin odada yankılanmasıyla neredeyse yok oldu. Bebeği kucağına verildiğinde ilk olarak cinsiyetine bakacağını sanmıştı aylarca ama onun yerine uzun uzun yüzünü incelerken buldu kendini. Tombul yüzünde, hafif aralık gözleri masmavi parıldıyordu, dudakları ve yanakları pespembeydi ve esnerken, kadın, dünyanın en güzel manzarasına baktığına emindi. Abigale kardeşinin kulağına eğilerek “Kızın da aynı senin gibi, çok güzel Amber” diye mırıldandı. Gerçekten de birçok kişinin hakkında uzun uzun konuşacağı kadar güzel bir bebekti. Bir süre sonra herkes odadan çıktı ve adam odaya girdi. Uzun boylu, simsiyah kısa saçlı, ela gözlü, uzun boylu ve zayıf adam tam 27 yaşındaydı ama dönemin en başarılı tüccarıydı. Düşmanı çok olsa da dostu da bir o kadar fazlaydı. Dürüst bir tüccardı ve saraya bile mallarını satardı. İşiyle de eşiyle de çok ilgiliydi ama bebeği görür görmez dünyaya bakış açısı sanki daralmış, kızından ibaret olmuştu. Aldwyne, karısının etrafına kollarını doladı ve “Aynı sana benziyor Amber” diye mırıldanıp kadının terli başını öptü. Bebek huzurla uykuya dalmıştı bile.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 26, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AUDREY ♕ Gizli Günlükler   (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin