Ben de bu notu koyanların Simay ve Deniz olabileceğini düşündüm.Zaten bugünkü yaşananlardan dolayı iyice bize öfkesi artmıştı. Şimdilik Başak'a göstermedim çünkü o ani bir çıkışla her şeyi yerle bir edebilirdi. Kağıdı şimdilik ceketimin cebine koydum.Daha sonra Başak'a gösterecektim.
Arabada gidiyorduk ve çok trafik vardı.Başak yanımda oturmuş telefonundan "Batsın Bu Orta Dünya"şarkısını dinliyordu. Benimde aklıma o kağıt parçası takılmıştı.Bizi acaba ne tür sürprizler bekliyordu. Bu aralar zaten kafam karışıktı ve neyse ki hafta sonu gelmişti.
Eve vardığımızda saat geç olmuştu ve haliyle Hayal bizi çok merak etmişti.Akşam yemeğini bile yemeden odama çıktım ve üzerimi değiştirip garfieldli pijamalarımı giydim. Yatağa yüzüstü uzanıp telefonuma girdim. Ama kimden geldiğini bilmediğim bir mesaj geldi. Açtığımda gene "Bunun bedelini ödeyeceksin."diye mesaj geldi.
Korkmuyo değildim. Azıcık korkuyordum.Ama belli etmeyip güçlü durmalıydım çünkü lise bir yaşam mücadelesiydi. Salona gittiğimde Hayal ve Başak uykulu gözlerle bana bakıyorlardı.Bende ani bir tepkiyle üzerlerine atladım. Başak
"Aaaaaaaaaaaaaa!"diye bağırdı.Hayal ise
"Ama yaa yapılır mı bu ?"dedi.
Bense gülmekten kırılıyor yerlere yatıyordum.Neyse ben tekrar odama gittim.Yüzümü gece görseniz ödünüz kopar o derece kötü. Makyajımı çıkardım.Saçımı her kızın yaptığı gibi tepeden topuz yaptım. Hayal ve Başak'ın yanağına öpücük kondurup yatağa gittim. Ve sabaha kadar Simayı düşündüm. Sabah kalkarak en geç ben kalkmışım.
Hayal yine döktürmüş. Yüzümü yıkadım ama her zaman ki gibi kollarımdan aşağı sular akıp beni sinir etmeyi başardı.Kahvaltımızı hızlı bir şekilde yaptık. Üstümüzü giyip hep beraber dışarı çıktık. Arabayı Hayal kullanıyordu. Bende ön tarafta Hayalin yanında oturuyordum.
Aklımdan aslında geçiriyordum.Biz daha önce birçok kişiye kötü davranmıştık.Belkide onlardan biridir diye düşündüm.Gideceğimiz kafeye vardık.Biraz garip gelmişti burası bana. Bir masaya oturduk. Başak ve Hayal konuşmaya başladılar. Bense mesajın gönderilen adreslerine bakıyor ama bir şey bulamıyordum. Biri bana izleniyor izlemini veriyordu.Garson geldiğinde üçümüzde bol köpüklü latte sipariş ettik.Ben lavaboya gitmek için masadan kalktım.
Burası galiba biraz eski bir yerdi ama şıktı.Lavabonun kapısını gıcırdayan bir sesle açtım.İçeri girdiğimde aniden biri benim ağzımı tuttu. Bağırmaya çalışıyordum. Kulağıma yaklaşarak
"Hatırladın mı beni?"dedi.
Anında benim ağzımı tutan kişinin Simay olduğunu anladım.Onun parfümünün kokusunu nerde koklasam anlardım. Yanında Denizi de getirmiş. Sıkıyosa tek gelseymiş. Ona gününü gösterirdim ama ona gününü gösterecek başka birini tanıyordum.Hayal.Küçüklüğünden beri dövüşe ve kendini savunmaya merakı olan Hayali unutmamak lazım.Küçüklüğünden bu yana dövüş ve savunma kursları alıyordu ve gerçekten de iyi dövüşüyordu. Doğruyu söylemek gerekirse lavabo biraz kötü kokuyordu. Simay bana alçak ve sinirli bir ses tonuyla
"Senin yüzünden okula rezil oldum ama bu sefer sıra sende dedi ve beni yere attı."Üstüm biraz batmış durumdaydı.Ve bugün üzerimde rahat bir şeyler yoktu. Gücümde kalmamıştı. Deniz saçıma tutup çekerek
"Bizi iyi dinle.Bizimle kötü bir ilişkin olmasını istemezsin.Bizim okul kurallarına uymazsan ,kendini popüler göstermeye çalışırsan seni çok kötü yaparız bebeğim.Yerin dibine gömeriz bir dahada oradan çıkamazsın." dedi.
Ben uzun zamandır gelmediğim için Hayal beni çok merak etmiş. Sonuçta Başakla biz Hayale emanettik. Hayalde iyice meraklanıp lavaboya doğru gelmeye başlamış. Simay'da ben yerdeyken karnıma şiddetli bir tekme atmıştı.
Canım çok yanıyordu. Kısa bir süre baygınlık geçirmişim. Uyandığımda başucumda Hayal ağlıyordu. Başakta tam tersi gülüyordu. Ben baygınlık geçirdiğim sırada Hayal gelmiş.İşte kimin kuzeni. Usta tekniklerini kullanarak Simayla Denizi yere yatırmış. Başak'ı çağırıp beni arabayla hastaneye getirmişler.Bende de bir şey yokmuş zaten ani bir darbeyle nefesim kesildiği için baygınlık geçirmişim.
Aklımdan geçiriyorum. Başak'a kağıdı açıklasam mı? Açıklamasam mı? Bence açıklamalıydım. Serumum bitince beni hastaneden taburcu ettiler. Hayalde korkuyla gözlerime bakıyordu. Beni odama dinlenmem için götürüp yatırdılar ama ellerini bırakmayıp onlara
"Sizinle bir şey konuşmam lazım."dedim.