Serseri Kadınım 4.

112K 600 32
                                    

DERİN'DEN

"eylül boğdun beni ya" diye söylenip. Bana sarılan bedenı itmeye çalıştım. "kızım kalk bi kalk çekil boğuluyorum" diye bağırdığımda "duru sus biraz daha uyumak istiyorum" diye mırıldandı ne diyo bu ya. Bir dakika duru kim lan. Sen kimsin lan. gözlerim hızla açılırken bana sarılan bedeni itmeye yelteniyordum ki  o benden önce davranıp beni itmişti. "noluyo lan " diye kükreyip beni iten kişiye bakmaya çalışıyordum. Gözlerini kocaman açmış yüzüme değil bedenime bakan serciyi görmemle somurttum. Yanakları al al kızarmaya başlayınca baktığı yere baktım. Siktir memelerim. "çık odadan " elimle kapıyı gösterip daha sert bir sesle "hemen" gözlerindeki titreme ona bağırdığım için bir pişmanlık geçirsede aklımda bu fikirden kurtuldum. "bide çoluk çocukla uğraşıyoruz ya " kendı kendıme söylenirken göğüs bandanımı sarmaya başlamıştım. "hayır bide hanfendi gelmiş yanima yatmış" bandanayı tutturuken konuşmaya devam ettim " hayır bide sarmış sarmalamış öldürcek beni ya" yataktan kalkıp soyunma odama ılerledım. Aldığım  beyaz bol bir tişört ve sıyah pantalonu üstüme geçirip gözlüğümü taktım. Odamdan çıkıp merdivenlere ilerledim. merdivenlerden yavaş yavaş inerken karnımdakı gurultu acıktığımın sembölü olmalıydı. Allahım ne kadar zekiyim. mutfağa ilerlerken  dışarıyı izleyen serciye baktım. mutfağa girdiğimde fırını çalıştırdım. dondurucudan çıkarttığım 4  ufak pizzayı 2 şer 2 şer tepsilere yerleştirip fırına yerleştirdim. Saatime bakıp kaç dakikada almam gerektiğini hesaplarken şöminenin yanındaki siyah koltuğa bıraktım kendimi. Sehbanın üstünde kimin bıraktığını bilmediğim dergilerden birini alıp incelemeye başladım. mutfaktan gelen çekmece sesine aldırmadan dergiyi incelemeye devam ettim. "ben neden burdayım " diyen serciye dönmeden cevap verdim "çünkü sen benim oyuncağımsın " sayfayı çevirip devam ettim " oyuncaklar sahiplerinin yanında olmalı " açtığım sayfayı okumaya üşenip kaşlarımı çatarak gözlüğümü çıkardım. gözlüğümün yansımasından ona bakıp konusmaya devam ettim "ve oyuncaklar sahiplerini bıçaklamazlar" sesi titreyerek konuşmaya başladı "elimde bıcak olduğunu nerden biliyorsun" allahım sen bana sabır ver  kafamın arkasını gösterek " bak burdada gözlerim var " kendı kendıme cıkcıklayıp saatime baktım " salak bir oyuncak " ayağa kalkıp gözlüğümü gösterdim " birazdaha zeki gibi davranırmısın" elindeki bıçağı alıp mutfağa ilerledim. arkamdan geliyordu. ah en sevdiğim oyuncak türü. fırını açıp tepsılerı masaya taşıdıktan sonra tabak ve peçete çıkardım. pizza dilimleyicisinide ortaya koyduktan sonra ilk  tepsideki pizzanın tekını ona koyup tekınıde kendıme aldım. dolaptan çıkardığım mayonezi pizzamın tek bir dilimine sıkarken bana bakıyordu. "ben ketçap isterim" diye homurdandı. onu aldırmadan dolaptan acı sos çıkardım ve önüne koydum "ben ketçap sevmem " bana homurdanarak bakarken büyük bir iştahla pizzamı yemeye başladım. ilk pizzamı bitirmeme birkaç dilim kalmışken o da yemeyr başlamıştı. kendiminki bitince ikinci pizzamı da tabağa koyup yemeye başladım. bana baktığını görünce kaşlarımı çatarak ağzımdakı pizzaya aldanmadan konuştum "hayırdır açıkta bişeyim mi var " bana tiksinerek bakarken " yavaş ye boğulcaksın " diye homurdanıp yemeye devam etti. ikinci pizzamıda bir güzel miğdeme indirip tabağımı makinaya koydum. evin içi soğumaya başlamıştı. ısıcıtıları çalıştırırken şömineyide yakmaya karar verdim. şöminenin yanına gidip önceden kırılan odunlarla bir güzel yaktım. şöminenin önüne birkaç püf koyup üstüne oturdum. gölü gösteren buyuk camın kumandasına basarak siyah perdenin kapanmasını izledim. telefonumdan tavana bağlanmış projeksiyona bağlanıp duvara yansıttım. güzel bir film açıtığımda serciden ses soluk gelmemesi canımı sıkmıştı. "çekmecelerde mısır var patlat ve buraya gel yoksa sana ceza veririm" ağzımı gevelediğini duysamda umursamadım. homurdanarak yanıma gelirken açtığım filme bakıp gülümsedi. "en sevdiğim " deyip bana bana sahibine bir tane bile mısır vermeden koltuğa oturdu ve seyretmeye başladı. tövbe tövbe ya. insam bizede azcık verir canım çekti canım canım. sen ne anlarsın tabi pis oyuncak. içimden gözlerimle ona laflar yağdırmayı bırakıp mutfağa gittim. kendime de biraz mısır patlatıp pufuma geri oturdum. "sakın burda uyumak gibi bir hata yapma şömine sönünce buz gibi olur bura vallaha taşımam seni yukarı " kaşlarımı çatıp "benim odam dışında hangi odada kalırsan kal hepsi boş zaten"diye mırıldanıp filmi izlemeye devam ettim. düzenli nefes sesiyle gözlerimi ona çevirdiğimde tahmin ettiğim gibi uyuyordu.  "gör bak kal burdada don sabaha kadar " diye  homurdanıp merdivenlere doğru ilerledim. merdivenlerden çıkarken içimdeki iyi taraf kulaklarımı cırmalıyordu. "taşımayacağım işte " homurdanıp geri aşağı indim. şömineye birkaç odun daha atıp birazda olsa içimi rahatlatmak istedim. attığım odun gözüme yetmeyince birkaç tane daha atıp üstüne bir battaniye örttüm. homurdanarak yukarı ilerledim. "başıma dert oluyorsun oyuncak " diye mırıldanıp odama girdim. yatağıma girip gözlerimi kapattığımda. yastığıma sinen çilek kokusu gözlerimi kapatmama yardımcı oluyordu. gözlerim tamamen kapattığımda kendımın bile duyduğumdan emin olmadığım şekilde fısıldadım "iyi geceler oyuncak" kendımı uykunun derın kollarına bırakırken o aşağıda çoktan yedinci rüyasını görüyordu.

selam selam naber nasılsınız bende iyiyim nolsun öyle işte yarın okul var uyumadan yazayım dedim. hıkayeyle ılgılı beğendiğiniz yada beğenmediğiniz anlatım tarzı varsa özelden yada burdan yazın. konuşalım düzeltmeye çalışalım saat şu an 01.27 uyuyacağım. sizi seviyorum iyi geceler :*

Serseri Kadınım (GxG) (+18) (LEZBİYEN) (LGBT)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin