Biraz klişe olarak söze başlayacağım.Klişelik benimle bir bütün oluşturmuş sanırım.Ben Melis Günay.21 yaşındayım.Yaşıma göre çocuksu olduğumu söylerler.Benim düşüncem ise büyüdüğüm yönünde...Ergenliğimin ilk yıllarında ve çocukluğumda büyümeyi çok isterdim.Büyümek o zamanlar benim için yüksek bir dağın zirvesine ayak basmak gibi birşeydi.Şu anda ise küçülüp yine annemin ve babamın o küçük saf kalpli kızı olmak istiyorum.Ve büyümenin verdiği sorumluluk bana çok ağır geliyor.Küçüklüğüme dönmek için neler vermezdim ki.
Çocukluğum ve ergenliğimin başları dediğim o dönemlerim hayat çok güzeldi.Babamın adı çok bilinen bir şirketi vardı.İşleri iyiydi.Bana pek yakın davranmazdı.Ama o yine de benim gözümde bir kahramandı.Annemin ise babamın tam tersiydi.Sanki babamın oluştaramadığı sevgiyi de üstümde hissettirmeye çalışırdı.Bense onun sadece o güzel yüzüne bakmakla yetinirdim.Ailemize sonradan katılan bir başbelasından da bahsetmeden geçmeyeceğim Şu anda 19 yaşında.Adı Eray.Çok sinir bozucu ve aptal biri.Annem Eray'a bazen daha samimi davranıyor.Biraz kıskanıyo da olabilirim.
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Her şey 5 yıl önce başladı.Babamın vefat haberinin gelmesiyle hayatım değişmişti.Artık hiçbir şeyden mutlu olmuyordum.Hayattan umudum kalmamıştı.Her gece rüyamda babamı görüyordum bana bakıyor ve içtenlikle gülümsüyordu.Ona doğru koşuyordum ama o benden uzaklaşıyordu.Her sabah ter içinde kalkıyordum ve ağlıyordum.Bu önceden tatmadığım büyük bir acıydı.
Babam ölmüştü ve arkasında büyük bir şirket bırakmıştı.Satılması gerektiğini düşünsem de annem izin vermedi.Ve bende mesleğimi şirket yönünde seçtim ve şirketin başına geçtim.Eray'da benden sonra eğitimi bitince şirkette bir konumda çalışmaya başladı.
Anneme babam öldükten yaklaşık 3 yıl sonra (Yani ben 19 yaşındayken) Alzheimer teşhisi kondu.Önceden ilaçlarının dozu düşüktü.Aylar geçtikçe yükselttiler.Teşhisten yaklaşık 4 ay sonra ise gece vakti evden kaçmaya başladı.Onu bulmak için her gece arabamla semti turluyordum ve onu bankların üzerinde oturur ya da yatar vaziyette buluyordum.Bende onu geceleyin odasına kilitlemeye başladım.Ve ilaçlarının dozlarını yükselttim.Şirket işleri yüzünden hastalığının belirtilerini anlamadığım için kendime kızıyordum.Annem çoğu zaman uyuyor ve uyumadığı zamanlarda da huysuzlanarak etrafta dolaşıyordu.Bakıcısı yaklaşık 4 ay da bir değişiyordu.Annem bakıcılarını da bezdiriyordu.
Bir sabah yine annemin odasına çıktım benim yanıma gelip sarıldı.Ve bana "Melisciğiiiiiiim"dedi.İlk şaşırdım sonra odasından çıktığımda sevinçten ağladım.Beni hatırlaması büyük bir mutluluktu.Şirkete geçmeden önce kapısını kilitlemeliydim ama yapadım ona kıyamadım.Bakıcıya evden çıkmasına izin vermemesi için uyardım.
Akşam eve geldiğimde annem yine evde yoktu..
---------------------------------------------------------------------
(Bu benim ilk kitabım ve tanıtım hariç ilk bölümüm.Yazım hatam ya da cümlelerimde bozukluk varsa özür dilerim.😔İleriki zamanlarda düzeltmeye daha çok gayret göstericem.😊)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYANIN AJANI
Aventura"Uzakken bile bir nefes kadar yakınımdasın." •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• "Karakterin tam oturacakken sandalyeni mi çektiler?" •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• "Uzaylılar ne zamandan b...