O günden beri hiçbişey eskisi gibi olmadı. Muhammet konusunda herşeye ağlayan ben o günden sonra birdaha ağlamadım. Yani kısmen.. Günler, aylar böyle geçti. Bazen durakta görüyorum ama görmemezlikten geliyorum. Kalbimi çok kırdı çünkü. Yinede neden bilmem ama vazgeçemiyorum ondan. Unutmaya çalışıyorum ama hiçbir faydası yok. Her seferinde daha da çok bağlanıyorum. Tam unuttum derken rüyalarımda görüyorum. Kalbimdeki boşluk canımı acıtıyor. Sanki o son mesajla kalbimden bir parçayı da aldı götürdü. 2 gün sonra doğum günü. Ne yapsam bilmiyorum. Ama mesaj atmaya karar verdim. Ne derse desin. Kalbimi daha fazla kıramaz....
ÇAĞLAR'DAN,
Aylardır takip ediyorum onu. Gözlerime bakmaya cesareti yok. Hala o çocuğu seviyor. Onu her gördüğünde aşkla bakıyo gözleri. Artık yeter bu kızı daha fazla üzmesine izin vermiycem. Neden bilmiyorum ama geceleri yatağınım kenarındaki perdenin birazı açık her gece. Evleri birinci kat olduğundan ne yaptığını rahatlıkla görebiliyorum. Her gece telefondan bişeylere bakıp ağlıyor. Öyle ağladığını gördükçe sinirlerim daha da tepeme zıplıyor. Daha 17 yaşında ve bu kadar acı çekmesi hiç de adil değil.
"Sabret güzelim yakında bu dertlerinin hepsi yok olup gidecek."
Onu çözmem zaman aldı. Neye ne zaman ne tepki vereceği hiç belli olmuyor. Sabah olduğunda evden çıktıktan sonra gülmeye başladı. Sanki rahatlıyormuş gibi. Derin bir soluk aldı ve bahçe kapısından çıktı. Sonra yolda gördüğüklerinden neredeyse yarısı ona selam verdi. Nasıl olurda bu kadar sevilen bir kızı üzebilirler ki. Ama bundan sonra kimse üzemiycek onu. Hemen arkasından durağa girdim. Hergün olduğu gibi. Tramvayda her zaman durduğu bir yer var. E onun olur da benim olmaz mı. Tabiki onun yanı. 😏 İneceği durağa geldiğinde benden müsaade istiyor, tüm yolu bir şekilde boşaltıyorum. Kimsenin ona deymesine tahammülüm yok. O da usta bir şekilde devam ediyor yürümeye. Bu zamana kadar 2 defa ben bakarken göz göze geldik. İkisinde de hemen gözlerini kaçırdı. Birtek bana değil herkeze karşı öyle. Kafası yerden kalkmıyor. Bu huyunu çok seviyorum galiba. Ama benden kaçması sinirlerimi bozuyor. Benden kaçıp o herife bakması içimdeki sadisti ortaya çıkarıyor...
2 gün sonra...
NUR'DAN,
Sabahtan beri düşünüyorum. Mesaj atmalı mıyım atmamalı mıyım?? Kafamdaki deli sorularla yolda ilerlemeye devam ettim.
...Okuldan yeni çıktım. Yanımdaki Betül durmadan bana bişeyler soruyor ve kafamı dağıtmaya çalışıyordu. Seviyorum ben bu kızı. Canım arkadaşlarım iyiki varlar. Yoksa bu dünya çekilecek gibi değil. Durağa girerken çantam demire takıldı. Ne kadar uğraşsam da çıkaramadım.
" Betüüüll!! "
Betül beni duymadı. Kulağındaki kulaklığı alıp parçalayasım geldi. Ben çantayla cebelleşirken arkamdan bir el bana yardım etti ve çantamı çıkardı. Kim diye dönüp bakmamla burun buruna geldik. Fazlasıyla sinirlenmiştim. Gördüğüm kişi hiçte yabancı değildi. Artık beni takip ettiğini düşümekten kendimi alamıyorum. Heryerde karşımda. Pardon dibimde!!!
Hemen geri çekildim. Kızsam mı teşekkür mü etsem bilemem. Bi kıza bu kadar yaklaşılır mı..! En iyisi hiçbişey söylemeden gitmek. Arkamı döndüm ve yürümeye başladım."Önemli değil..!"
Arkamdan gelen sesle olduğum yerde durdum. Arkama dönmeye çalışıyorum dönemiyorum. Yürüyüp gitmeye çalışıyorum ama gidemiyorum. Olduğum yere çakıldım sanki. Şuan 'İmdat' diye bağırmak istiyorum. Arkamdan birinin bana yaklaştığını hissettim. Ve yanımdan geçti gitti. Neden böyle hissettiğimi bilmiyorum. Kalbim hala çok hızlı atıyor. Hemen kendime gelmem lazımdı. Artisin teki işte. İyiki yardım etti hemen egosu tavan oluyor. Kendi kendime gerekli gazı verdiğime göre artık yürüyebilirim.
Ama hala kalbim deli gibi çarpıyor. Hızla Betülün yanına gittim."Boğarım kızım seni, çıkar şu kulaklığı.! "
-" Noldu kızım ayrıca ne konuştunuz yakışıklıyla? "
" Bak hala konuşuyor. Çantam takıldı sana seslendim ama duymadın sen. "
-" Sende şu yakışıklıdan yardım isteyim dedin he?"
" Betüüül.! Kendisi geldi ayrıca. Neyse kapatalım şu konuyu artık... "
Eve gittikten sonra ilk işim yemek yapmak oldu. Tabiki yine evde kimse yoktu. Saat 6 ya geliyordu. Ödev yapmam gerekiyor ama canım hiç istemiyor.
3 aydır konuşmuyoruz. Cevap verir mi yoksa direk engel mi atar hiçbir fikrim yok. Aslında çok saçma. Artık konuşmadığı birinin neden doğum gününü kutlar bi insan. Belki cevap verecek. Belkide tekrar konuşmaya başlıycaz. Biz nası bu hale geldik hala aklım almıyor. Elimde ki telefonda mesajı yazıp yazıp siliyorum. Çevrim içi değil. Acaba şu an Napıyo?? Mesajı tekrar yazdım. Tam silicekken karar değiştirip bi anlık cesaretle gönderdim.
-" Doğum günün kutlu olsun "
İnşallah ters tepmez. Heyecandan kalbim sıkışıyor. Gece saat 1 e kadar mesaja baktım. Bi yandan pişman oldum. Keşke geri alma tuşu olsaydı. Ama artık çok geç. Bi anda ağırlık çöktü üstüme. Kafamı kaldıramaz oldum. Sonrası yok....
ÇAĞLAR'DAN,
Okuldan çıktığından beri onu takip ediyorum. Arkadaşıyla birseyler konuşup durmadan gülüyor. Durağa geldiğimizde arkadaşı önden girdi ve uzaklaştı. Birden Busenin çantası demire takıldı. Biraz uzaktan izledim onu. Arkadaşına seslendi ama arkadaşı duymadı. Arkama baktığımda tramvayın geldiğini gördüm. Bu işi tek başına zamanında halledemeyeceğini düşündüğüm için yanına gidip yardım ettim. Çantayı takıldığı yerden kurtardıktan sonra ani bir şekilde bana döndü. Fazla yakındık ve garibime gitti. Hiçbir kızla gözgöze gelmemeye çalışan ben bir kızla burun burunaydım. Ben böyle düşünürken hızla geri çekildi. Bir süre şaşkın şaşkın baktıktan sonra bişey demeden dönüp gitti. Arkasından bakakaldım. Kalbim çok hızlı atıyordu. Ama bir yandan da kızmıştım. İnsan en azından bir teşekkür eder.
"Önemli değil..! "
Sert bir ifadeyle söyledim. Olduğu yerde kaldı. Bu kızı anlamak mümkün değil. Yanından geçip gittim. Arkamdan bir süre baktıktan sonra arkadaşının yanına gitti ve tramvay geldi. Bindiklerinden emin olduktan sonra bende bindim. Yorucu bir gündü. Hemen uyumak istiyorum. Ama uyuyamıyorum. Güzleri geliyor aklıma. İlk defa bu kadar yakından baktım o gözlere. Kendimi alamıyorum ondan. O anı hatırladıkça kalbim daha hızlı atıyor. Resmine bakıp bakıp gülüyorum. Bu gece gitmedim evlerinin önüne. Annem hastalanmış. Abim çalıştığı için beni çağırdı. Onu yanlız bırakamadım. Allah'tan pek bişeyi yok. İlacını verdim ve uykuya daldı. Merak edip saate batım. Saat 1 olmuş. Son kez annemi kontrol edip yatağıma yattım. Çok yorulmuş olduğum için kafamı koymamla uyumam bir oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Herşeye Rağmen
Espiritual~ NUR: Çok küçük yaşta annesini kaybetmiş başta üvey annesi (namı değer üvey kişi), babası olmak üzere zaman zaman ablası ve küçük kardeşiyle yaşadığı sorunlarla boğuşan; ilk okulda saf duygularla aşık olduğu kişi tarafından hiç ummadığı şeyler yaşa...