güzel, oldukça güzel..

30 4 0
                                    

Efsa, odasında istemediği bir yemeğe katılmayı bekliyordu, içinde bilmediği bir heyecan vardı. Sanki daha önce hiç böyle bir yemeğe katılmamıştı. Ama hayır. Öyle değil di, daha önce defalarca babasının isteği üzerine birileriyle tanışmıştı. Zamanın nasıl geçtiğinin farkında değildi içinden sürekli " inşallah bir aksilik çıkar da gelemezler" diyordu. Ve istemediği an zilin sesi kulaklarında sanki bir korku filminin içindeymiş gibi hissettirdi. Aşağıdan gelen sesler, misafirlerini ağırlayan ailesi ve gülüşmeler yavaşça kapıya yaklaştı inmek istemiyordu, adımları onu geri götürüyordu. Merdivenlerin başına geldiğinde kimsenin onu görmediginden emin olarak aşağıya baktı. Üç yakışıklı erkek yanlarında ise birbirinden güzel ve bakımlı iki kız vardı. Erkeklerden biri yanındaki kızın elini sıkıca tutuyordu "galiba evliler" diye geçirdi içinden diğer kız ve erkek birbirine bakıp gülümsüyordu. Hemen arkalarında ise daha sinirli, gergin biri vardı. Upuzun boylu, siyah takım elbisesi  gergin yüz hatları ve efsanın yukarıdan göremediği gözleri bir film yıldızını andırıyordu. Babası konuklarını içeri doğru davet ettikten sonra Elvan hanıma göz ucuyla işaret vermeyi de ihmal etmedi. Elvan hanım gayet anlayışlı bir şekilde yukarı doğru çıkmaya başladı. Efsa üvey annesinin onu görmemesi için odasına doğru minik adımlarla ilerledi. Odasında oturuyormuş gibi yapıp üvey annesinin içeri gelmesini bekledi.

Üvey annesi odaya girdiğinde efsanın yatağının kenarında oturduğunu gördü. Sinsi, alaycı bir ses tonuyla "seninkiler geldi." Dedi. Efsa üvey annesine bakmadan odadan çıktı. Arkasında üvey annesiyle birlikte, salona indi. Başı hafif önünde yürüyerek babasının olduğu yere doğru geldi. Ahmet bey kızını gördüğünde içinde büyük bir gurur ve heyecan taşıyordu. Kızını yanına doğru çekerek" bu da benim güzel kızım efsa." Dedi. Kızına dönerek "misafirlerimizle tanış kızım." Dedi. Savaş efsa'nın gergin olduğunu anlamıştı efsaya yaklaşarak elini uzattı "merhaba, küçük hanım benim adım savaş." Dedi. Efsa savaşın el uzatmasına karşılık, elini savaşın eline uzattı. Masum bir ses tonuyla " tanıştığıma memnun oldum." Dedi. Ve hiç istemediği bir gülücük yerleştirdi yüzüne. İçindeki burukluğu misafirlerine yansıtmamayı diliyordu. Savaş, Elif'i yanına çekerek "Elif, benim karım, Ada'yı işaret ederek. Ada benim küçük mızmız kardeşim, mert'in gözlerine bakarak bu da küçük erkek kardeşim." Dedi. Kızın elini hâlâ tutuyordu. Savaş, efsa'nında kardeşi gibi isteksiz olduğunu anlamıştı, ama hiç bir şey belli etmiyordu. Ahmet bey ve Elvan hanım ise mutlulukla izliyorlardı sanki bir bela gibi ondan kurtulmak istiyorlardı.

...

Asaf, efsayı gördüğünden beri süzüyordu. gerçekten bununlamı evlenicekti. Savaş tam asaf'ın adını söyleyip onu tanıtacaktıki o sırada asaf kıza yaklaşarak çapkın bir gülüşle " Ben Asaf, gelecekteki kocan." Dedi. Ve kızın elini sıkıcı tutup tokalaştı. Efsa, kendisini böyle tanıtan bu adama karşılık vermedi elini yavaşça çekmek istedi. Ama çok sıkı tutuyordu. Gözlerine bakarak " memnun oldum." dedi. Ve elini bu öküzden kurtardı.

...

Herkes masanın etrafında sessiz bir şekilde yemek yemeye başlamıştı, efsa hariç. Tabağıyla oyun oyunuyordu, kafasında istemediği ama yapmak zorunda olduğu bir sürü şey vardı. Ahmet bey ortamın gergin olduğunu anlamıştı damadına döndü ve " eee damat işler nasıl gidiyor alışabildinmi abinin yanında çalışmaya" dedi. Asaf, Ahmet denen adamın ona damat demesinden hiç hoşlanmamıştı ama yine hayat saygılı bir ses tonuyla " şimdilik abimin yanında değilim, buna daha karar vermedim. Dedi. Savaş kardeşinin kararını biraz ısıtmak için efsa ya " Efsa, duyduğuma göre okuyorsun, hangi bölüm? Kaç senen var?." Efsa savaş abisini sevmişti ona çok kibar yaklaşıyordu bu da onun hoşuna gidiyordu. " iç mimarlık okuyorum, iki senem var bitmesine." Dedi. Ahmet bey kızına sinirlenmişti bu okul meselesini konuşmak istiyordu. Damadıyla " Damat, sen ne düşünüyorsun okul hakkında. Evlendikten sonra, sorun olur mu?
Bu soru Asaf'ın hoşuna gitmişti " benimle evlenicekse okulu unutmalı." Dedi. Gayet sakin bir ses tonuyla. Efsa bu adama adeta gıcık olmuştu ne demek okul varsa evlilik yok? Gerçi böyle olursa belki evlenmezlerdi diye düşündü. Yine hiç bir şey söylemeden tabağına baktı. Savaş kardeşinin bu yaklaşımına şaşırmıştı, onun sert bir adam olduğunu biliyordu. Ama ileri görüşlü oldugunuda biliyordu. Masada herkes kaynaşmıştı Elif ve Elvan hanım sosyete camiası hakkında konuşuyorlardı, Savaş Ahmet bey'e yaptıkları anlaşma hakkında bilgi veriyordu ,Mert ve Ada kendi aralarında bir şeyler fısıldıyolardı. Asaf ise efsaya bakıp onu daha çok rahatsız etmek istiyordu. Efsa, Asaf'ın ona baktığını biliyordu ama yine de başını kaldırıp bakmıyordu. Herkes yemekten sonra kocaman salonun bir yerlerine dağıldı. Ahmet bey ve iş ortağı savaş, çalışma odasına çıkmışlardı. Asaf efsa'nın yalnız kaldığını görünce ona yaklaşıp kolunu tuttu balkona doğru çekti. Efsa kolunu birden çekip olduğu yerde sendeledi, Asaf efsaya daha çok yaklaşarak, "hazır mısın?" Dedi. Efsa korkmuş bir şekilde bu adamın ne tür bir psikopat olduğunu anlamaya çalışıyordu kısık bir sesle " neye hazır mıyım." Dedi. Asaf kocaman gülerek daha çok yaklaştı küçük oyuncağına "benim olmaya." Dedi. Tam o sırada mert balkona geldi. İkisinin ne konuştuğunu bilmiyordu ama efsa'nın gözünden akan yaşlara siniri bozulmuştu. Daha önce hiç konuşmaya fırsat bulamadığı abisine " Abi, eve gidiyoruz." Dedi. Efsa kurtarıcasına minnet dolu gözlerle bakıyordu. Asaf "tamam gidelim." Dedi. Ve önden çıktı. Ahmet bey evdeki misafirlerini uğurladıktan sonra kızını yanına çağırdı. "Efsa, biz savaş abinle konuştuk en geç bir aya düğün yapıyoruz." Dedi. Efsa babasının önünde diz çökerek elini tuttu. " baba, ne istersen yaparım, nolur beni evlendirme." Kız yutkunuyordu, boğazı düğümleniyordu, konuşmaya çalışıyordu ama karşısında onu anlamayan biri olduğunu biliyordu. Ahmet bey kızına bağırarak "Efsa sana sadece söyleneni yap." Dedi. Ve kızının yanından ayrıldı.

...

Arabada Savaş ve Elif konuşuyorlardı, Asaf sanki orada değilmiş gibiydi kafası başka bir yerdeydi. Savaş kardeşine seslendi " Asaf" abisi tekrar etti kardeşini uyandırmak için "ASAF" asaf abisinin ona seslendiği yeni duymuştu. "Efendim" dedi. " ne düşünüyorsun?" Abisinin sorusu kardeşine manasız gelmişti " hiç bir şey " dedi Savaş kardeşinin bu halini hiç sevmiyordu birşey varsa bile o sorduğunda yok oluyordu. "Peki, kızı nasıl buldun? Asaf bu sorunun cevabını biliyordu cevabı gecikmedi "güzel, oldukça güzel" dedi. 

ASAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin