1

74 9 4
                                    


Hışırtılı yağmur sesi kulağıma hoş ama kasvetli bir his bırakıyordu. Rüzgarın soğuk esişi beni iyi hissettiriyordu. Sadece hep uyuyup kendi kendime kalmak istiyordum. Yataktan ayağımla yorganı atarken sadece soğuğu hissetmek istiyordum. Ama herşey kendini besbelli hissedebiliyordum.

Kalkmamla oturmam bir olmuştu baş dönmesi beni bir karanlığa sokup çıkarıyordu.biraz bekledikten sonra tekrar yatmayı düşündüm ama geç kalacağımı biliyordum. Ama insanlar gibi hatta kendi yaşıt ergenler gibi benimde kalkmam lazımdı. Kalkarken  aşağıdan annem sesleniyordu mağlum dışarı çıkıp "kalktım" diye bir ses vermem yetmişti. Bazen düşünüyorumda şu okul işi bırakıp başka işler le mi uğraşsam ama ben kadar beceriksizden ne olur ben bile bilmiyordum. Banyo işi halledip aşağıya inerken bu güzel evin dedemden bize kalkmasına bazen seviniyordum dedem sağ olsun tek çocuk vardı oda mühendis babam o zaten kalmasa bile durumuz iyiydi. İstesek daha iyi ve de taşınabilirdik  ama dede hatırası falan ama bende sevmiyor değildim. Dedemi pek tanımasamda ben ona benzermişim davranışlarım diyolardı. Yeri ve adı hep bilinirdi bi çok şeyi kalmıştı ama biz annemin harcama konusunda yatırım söz konusu yapmıştı bana kalacaktı çünkü tek çocuktum. Annemin benim i.in haırlamış olduğu kahvaltıyı yerken evde olmadıklarını ben den önce çıkardılar annem ise oda bir namı değer avukattı ismi iyi yerlerdi. Bense benmi ilda allahım bu ismi bana neden koymuşlardı bilmiyordum ama koymuşlardı işte şu isim işine pek takmazdım ama sevmezdim de hazırlanıp kullaklığımda müziği açıp dinlemeye başladım. Okulun yolu na doğru gidiyordum henüz lise 3 olmama rağmen pek araba yada servis kullanmazdım yürümeyi sevenlerdenim. Okula gelmiştim içeri girerken önüme gelip tek anlaştığım kız arkadaşımla gülümsedi. Evet biraz daha kısa olamaz mıydı bana en samimi gülümsemesini atıp hadi kantine sana büyük gelişmelerim var dedi ve ne olduğunu umursamazdım neden  umursayacaktım ki çünkü ben kendimi umursamazken neden başkalarını umursamazdım ki sıcak bir kahveye ihtiyaç duyarken önüme çoktan koyulmuştu işte bu kızı belkide bu yüzden seviyordum ne zaman kahve çeksem ihtiyacı mı biliyordu.O belkide beni tek anlayan birazda olsa en iyinin kötüsüydü aslında o değil ben kötüydüm beni neden sevdiğimi hep sordu mu benim kıvılcımımla senin soğukluğunu ısıtmak için derdi aslında bunu bir tek ikimiz anlayabilirdik. O beni çekebilen tek kişiydi ben se sadece yanında duran onu dinleyen bazense arada öneri veren bir sıskaydım. Okul lanet onu herkes sevmediği gibi bende sevmiyordum kendimi çok soyutluyordum belkide yaşıtlarımdan fazla soyutluyordum çünkü onlarda kendimi içime alacak bi neden yoktu fazla karamsar ve soğukkanlı olmam onlara değişik geliyordu ve belkide okulda en çok sevdiğim şey matematikti herkes sevmediği şeyi yine ben severdim herhalde hep bana  kalıyordu. Sınıfta top oynayanların yanından geçerken sınıftan birinin' şişt top ' deyince daha bana ismimle hitap etmeyen birine değil top hiçbir naziklik yapmazdım yapmadan geçtim zaten böyle tavırlarıma alışıktılar ve sırıma oturmadan eceye dersin ne olduğunu sordum oda matematik olduğunu söyleyince biraz umursadım işte hatta baya ama bana kötü bir haberin vardı dedi ve ben tek kaşımı kaldırdım hemen başka hoca  ve ben biraz yıkım yaşadım içimden inşallah iyi anlatan biridir çünkü tek iyi olan dersten de kalmazdım değil mi ama birden sınıfta sessizleşmiş ve  içeri yaşlı bir adam girmişti yeni matematik hocası olduğunu söyledi cidden bu yaşta ki hocalar hala kaldı mı ne para göz bana gözlerini dikmiş en yüksek notun ben aldığımı ve beni bana soru sormadan yarışmaya kattığını söyledi yok ya ben de hemen istedim ya neyse dedim olur deyip kısaca kafamda geçiştirdim ben ve yarışma iyiydim ama karşımdaki rakip ler benden kesinikle benden iyiydi. İlk dersi ama ben sevdiğim için bana zaman nın nasıl geçtiğini bile anlamadım. Okul öyle böyle geçmişti cafe ye doğru yol alırken sırada bekliyordum ta ki bir ego yığını aptalın bütün sıraya girmeden kahvesini almaya çalışırken benim sinirimi bozması yetmişti kimse ona bir şey demezken bende bütün soğukluğum la  ona orada çemkirdi m kahve benim en sevmediğimdi.         

Sen kim oluyorsun da sıraya zahmete bulunuyorsun. Bana gözlüklerini çıkarıp kemikli suratını tuhaf bir tipe sokup gözlüklerini çıkardı ve ben mi dedi ve gülümsemeye benzemeyen bir alaylı gülümsemeyle ben sen dedi senin beni tanıman gerekiyor dedi o dik ve biçimli burnunu kaldırıp bana biraz daha yaklaşıp sınırı zorladı elimi tırnaklı yordum bu sırada sinirlenmiştim kimdi bu sınırı aşıp bana yaklaşmıştı ve o siyah gibi gecemsi gözleriyle aslında kahvenin en koyu gözleriyle bakıp bana aşağıdan bakış atıp beni tanıyabilmen  gerekirdi dedi bende hemen cevabını bende burnumu kaldırıp kibirle tanımazsam diye lafı yapıştırmıştım. Bana o yine aşılayacağı gülüşünü atıp bak paçavra ben angın korkmaz sen de şimdi öğrenmiş oldun deyip omuz vurup oradan uzaklaştı ne obana paçavra mı demişti o küstah şey o nun kim olduğu umurumdaydı zaten o gecemsi gözlerine  diyecek daha çok sözüm vardı ama yine geç kalmıştım.

Her zaman ki gibi.

GECEMSİ *

KÜÇÜK BİR YILDIZ BİZİM OLSUN *

YORUM YAPMAYI DA UNUTAMAYALIM*

Sizce geç mi kaldı ? * 




GECEMSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin