10. Bölüm

43 22 7
                                    

Bu sabah enterasan bir şekilde alarmın sesiyle değil Kerem'in "uyan" sesleriyle uyandım. Güne Kerem'le başlamak çok güzeldi benim için.
-Aslıı kalkk!!!
+Kerem noldu?? (Uykulu ses tonumla)
- Aslı kursa geç kalacağız kalkk
+ Tamam ama saat kaç?
- 8.14 vede hadiii.
+okey git sende hazırlan saat dokuzda ortada buluşalım.
- ben hazırım zaten.
+ O zaman benim hazırlanmama yardım et.
-Nasıl?
+ Sen bi çık odadan beş dakikada üstümü giyiniyim. Giyindikten sonra ben seni çağırırım.
-Tamam. (Oflayarak)

Beş dakikada üstümü giyinip Kerem'i çağırdım. Vede çantamı hazırladık. Sonra saçımı yaptık. Vede evden çıktık. Bakalım kursta ne olacaktı? Bide acaba o Duygu'yla Pelin'de gelir miydi? Kendime cevap veriyorum: tabiki gelirler Kerem ve Enes'e daha yakın olabilmek için.

Arabayla okula gittik ve de sınıfa girdiğimiz gibi Pelin ve Duygu zaten sınıftalardı. Arkadaşım peşlerini bırakınn!!! Her neyse.

Duygu: Günaydın!

Ben: Günaymadı!

Duygu: Kerem'e aydı!!

Ben: Nereden biliyorsun?
Kerem araya girdi. YİNEEE.

Kerem: Bi durun ya. Arada nefes alın. Bu ne böyle ikide bir kavga mı ediceksiniz?

Ben: Kavga etmicez Kerem sen malum tercihini yapacaksın ve de olay kapanacak.

Duygu: Aynı fikirdeyim Kerem!
(Sanki Kerem'i hayatında kaçıncıya görüyo ya)
İkimizde Kerem'e çevirdik gözlerimizi.
Kerem ağzını açamadan içeri yeni 4 tane çocuk girdi. Çocuklara bakarken ben şok oldum. Yani biraz tatlıydılar. Aslında çok tatlıydılar. Benim çocuklara baktığımı görünce Kerem:
-Aslı ağzını kapa istersen!!!!

+Nedenmiş Kerem?

-Çocuklara bakmaktan açık kaldıda ondan dedim.
(Sadece güldüm)

Kerem'le ben bir sıraya oturduk. Tam önümüze o yeni gelen 4 çocuktan ikisi oturdu. Onların önünede diğer ikisi. Zaten arkamızdada yeni gelen Ebru'yla Enes vardı.

Önümüzdeki çocuklardan birisi bana direk:

-Merhaba! Ben okula yeni geldim benim adım Can.

+Benim adım da Aslı. Hoşgeldin!

-Yanında oturan arkadaşının adı ne?

+ O mu? Onun adı Kerem.

- İyi isimmiş.
Zaten hoca sınıfa geldi. Onun için daha konuşmadık.
Ders boyu Kerem benimle konuşmadı.
-Kerem bişey mi oldu?
Cevap vermedi. Ben birisine adımı söylüyorum suç oluyor. Öylemi? Of Kerem ya. Ders boyunca Can bana baktı vede gülümsedi. Ha Kerem'de somurtmak yerine gülümseseydi keşke.
Kurs bitti eve dönme zamanı. Havada yağmurlu :(

-Aslı gel eve gidelim!
+Gelmicem Kerem yürümek istiyorum.
-Aslı saçmalama hava yağmurlu.
+Kerem yürümek istiyorum.
Daha bunları konuşurken sırılsıklam olmuştuk.
-Aslı hasta olucaksın bin şuna.
+Kerem is-te-mi-yo-rum. Okey?
-Sen bilirsin. İstediğini yap.
Deyip illet ederek gitti.

Bende yürümeye devam ettim. Gerçektende çok soğukmuş.
Aniden birisi kolumu tuttu. Yüzüne baktığımda bu kişinin Can olduğunu anladım. Kerem yine sinirlenecekti.
-Can senin burada ne işin var?
+Seni böyle gördüm. Ve de yanına gelmek istedim.
- sen beni takip mi ediyorsun?
+Takip etmek değilde aynı yollarımızın olması dersek. EVET.
-Gel madem konuşuruz yolda.
+ tamam.

Konuşma başladı. Bilmiyorum ama Can'da özel bir şeyler var ne bileyim. Ama hakkını vereyim çok yakışıklı.

-Aslı o yanında oturan adı neydi?

+Kerem.

- Onunla aranızda bişeyler mi var?

+Yok ama bilmiyorum. Yani yok.

-Pek anlayamadım ama olmamasına sevindim.

+ Neden böyle bir şeye seviniyorsun?

- Kerem gibiler senin gibilere aşık olmamalı.

+ Nasıl yani?

- Kerem gibi insanlar, kızların onlardan hoşlanmalarından mutlu olurlar. Yani o kızı sevmeseler bile elde etmeye çalışırlar. Duygusuzdurlar.

+ Kerem'in zihnini veya karakterini okuyamadığına göre böyle bişeyi söylemen çok saçma Can!
Laf söyletmem ulen ben prensime!!!

- Haklısın!

+Bi dahada bana kimseyi eleştirme ben kimin nasıl insanlar olduklarını biliyorum.
Dedim ve de hemen gittim zaten ev kapımın önüne çok yaklaşmıştık. Can'ın söylediği şeyi duymadan hemen gittim. Ve eve girdim. Odama füze gibi daldım. Ve Kerem benim camımın önündeki koltukta oturuyordu.

Kerem: Ben seni merak edip. En az on kere arıyorum. Açmıyosun hatta bakma tenezzülünde bile bulunmuyorsun. Ama Can bey ile beraber eve geliyorsun.

Ben: ben eve giderken can ge-...
Lafımı bitirmeme izin vermedi.

Kerem: Aslı varya eni şu an hayal kırıklığına uğrattın!

Ben: Kerem bu kadar küçük bir olayı böylecene büyükmeyeceksin değil mi?

Kerem: Annemler Almanya'dan döndüler yani beni bu eve bağlayan bir şey kalmadı.
Deyip kapıyı sertçe vurup çıktı. Bu kadar sinirlenecek böylesine kızacak ne vardı ki bunda? Bilmiyorum. Yani şimdi Kerem benimle oturmayacak benimle konuşmayacak ee o zaman ben niye varım. Off Can of. Kerem'de çok abarttı ama bence.

Akşam hiç birşey yemeden direk uyudum. Annemde "Aslı neden moralin bozuk" dediğinde. "Anne Kerem gitti" diyebildim. Ve de uykuya daldım...

Gizli AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin