Gizli Aşk

11. Bölüm

Bu sabah hiç olmadığım kadar üzgün bir şekilde uyandım. Saat 13.00 da uyanmamda çok enterasan bir olay. En son hatırladığım tek şey Kerem'i özlediğim. Bu gün okullar tatil kursta yok. Eğer bir Kerem'im olsaydı bu gün bir şeyler yapardık. Kerem'i arasam açar mıydı? Denemeden bilemem. Onun için Kerem'i arayacağım.

- (çalıyor) aç aç!!

+ Alo?

-Kerem sen misin?

+Evet ne oldu benimle gitmeyip Can ile eve giden kişi?

- Kerem böyle yapma lütfen. Hava güzeldi. Yürümek istedim Can geldi.

+Hava güzeldi dediğin dışarıda yağmur yağıyordu Aslı!

-Of Kerem sana yalan söylemicem. Bana trip attığını farkettim, sana senin gibi cevap vermek içinde yürümek istedim, sonrada Can geldi. Sen bizi gördün. Zaten olanları biliyorsun.

+ Onun yerine konuşmayı neden seçmedin?

- ne biliyim? De herneyse ben seni bunları konuşmak için değil. "Bu gün bir şeyler yapalım mı? " diye sormak için aradım. Ve de soruyorum :
Bu gün bir şeyler yapalım mı?

+ Olur. Nerede saat kaçta?

- Şimdi bizim evde.

+ Tamam, geliyorum.

-Kerem Ayrıca bana 'prenses hanım' diyebilirsin.

+ isteseydim derdim.

-Anlaşıldı, prens bey hala trip atıyor. neyse gel de konuşuruz.

+ geliyorum.
Deyip telefonu kapattı.

Gelmesini beklerken. Evde olan aburcubur  tarzı atıştırmalıkları odama getirdim. Ve de camın önündeki koltuğuma biraz yastık ekledim. Ardından kapı çaldı. Kapıyı açmak için merdivenlerden uçtum. Ve de saçlarımı öylesine düzeltip kapıyı açtım.

-Ho-hoşgeldin Kerem.
Mecburen kekeledim çünkü her zamankisinden daha da yakışıklı olmuştu.

+ Hoş buldum Aslı.

-Gel odama çıkalım. Sana söylemem gereken önemli şeyler var.

+ Benimde sana.

Hemen odama girdik. Koltuğa oturduk. Ve ben direkt anlatmaya başladım.

-Kerem bişey sorucam ama bana doğru cevap vereceksin.

+ Tamam. Sor.

- İçinde en ufak bir kırgınlığın var mı? Bana karşı.

+Var.

-Nelerdir?

+ Sence?

-Seninle değilde Can'la eve gittiğim için mi?

+Hayır Aslı.

- Ne?

+ Bak ben yok Can'la konuştu, yok Duygu'yla eve gitti filan onlar beni bağlamaz. Beni ney bağlar biliyormusun?

- ne?

+Bak Aslı evet bunu kabul ediyorum, sen Can'la konuşunca bende sinir oluyorum. Ama seni üzmemek için, sen üzülme diye susuyorum. Ama sen ne yapıyorsun? Se-

Gerisini ben devam ettirdim.

-Be-ben senin üzüldüğünü görmüyorum bile.

+ Şu an bunu biliyor olmak düzeleceğin   Anlamına gelmiyor. Kendini düzeltince, beni anlamış olacağın anlamına gelmesini sağlaman gerekiyor.

- Kerem, ben yani demek istediğim şu ki : ben senden özür dilerim. Ne yapayım senin kadar düşünceli olamıyorum, senin gibi duygusal olamıyorum.

+ Aslı bak şu son yaşadığımız 2 günü aklımızdan çıkartalım. Ama bir kere daha da bu günlerin aynısını yaşamayalım tamam mı?

-Tamam.

+ söz mü?

-Söz.

Dedik ve de Kerem'in annesi yani Seher abla Kerem'i çağırdığı için Kerem de gitmek zorunda kaldı. Her neyse ama bu gün gerçektende çok güzel bir gündü. Kerem'le aramız yine düzeldi.

Akşam yemeğimi yiyip kendimi uykunun kusursuz mükemmelliğine bıraktım.