Gİ♢2

25 14 0
                                    

Ağzını okuduğunda "Benden korkma." dediğini anladı.

Korkuyla kafasını iki yana salladı, üzerindeki şaşkınlığı atmadan gözü karardı ve yeri ayaklarının altında hissedemedi.

Ama eğer birkaç dakika daha ayakları yere basabilseydi, farkettiği şey onu bu kadar korkutmayacaktı. Çünkü aynadaki görüntü, genç kıza kinle değil, şefkatle bakıyordu.

*

Gözlerini aralandığında başında bir zonklama hissetti. Yavaş yavaş ayağa kalktığında dün bayıldığını, yere düştüğünü ve aynadaki görüntüsünü hatırladı. Aynaya baktığında kendini gördü.

Korkuyla gerileyip aynaya dudakları titrerken baktı, aynadaki görüntü onunla hareketlendi. Elini aynaya koyduğunda hiçbir şeyin normalin dışında olmadığını anladı, her şey sıradandı. "Herhalde dün yorgunluktan gözlerim bana oyun oynadı." Diye mırıldandı.

Şizofreni olup olmayacağını düşünürken buldu kendini. Saçlarını alnından iterek kendine lanet etti. "Deliriyorum," diye düşündü.

Saate baktığında dersin başlamasına on dakika olduğunu gördü. "Lanet lanet!"

Hiç olmadığı bir hızla hazırlanıp kendini evden dışarı attı. Arabasını üniversiteye sürerken bugün psikoloğa gitmesi gerektiğini kesinleştirdi.

Derslerden sonra çıkışa doğru ağır adımlarla yürürken adının seslenilişi onu durdurdu.

Arkasını dönüp karşında Betül'ü görünce gülümsedi. "Efendim, Betül?"

Betül de ona gamzeleriyle bir gülümseme bahşetti. "İyi misin?"

Anlamayarak ona baktı. "Tabii ki iyiyim. İyi olmamam için bir sebep mi var?"

Dudağını dişledi Betül. "Kolundan bahsediyorum. O iyileşti mi?" Elini koluna götürdü ve ovaladı Melsa.

"Yara izi kapanmak üzere." Betül'ün tedirgin bakışları üzerinde gezdi genç kızın.

"Hâlâ ne olduğunu hatırlamıyor musun?" Gözlerini devirmek istedi Melsa. Betül ise Melsa'nın sorunları olduğunu düşünüyor ve içten içe bunu dikkat çekmek için yaptığını sanıyordu.

"Hayır." Elini kızın omzuna koydu Betül.

"Bize her şeyi anlatabilirsin, biliyorsun." Omzunu silkerek elinden kurtuldu, kaşlarını çattı Melsa.

"Size müzik odasındaki aynayı benim kırmadığımı söyledim. Orada yalnız olduğumu zannediyorsunuz ama değildim. Biliyorum, hissettim. Biri beni takip ediyor. O kırmış olmalı, kırmış ve koluma bu işareti o kazımış. Ben aynaya yumruk atmadım. Hem atsaydım elimde yara olurdu. Yara elimde değil, kolumda."

Genç kız deli yerine koyulduğunu düşünüyordu. Kazağıyla, konuşurken gösterdiği kolundaki garip işareti kapattı Melsa.

"Biz senin her zaman yanındayız, Melsa. Böyle yapmamalısın." Arkasındaki diğer arkadaşlarını görünce gözlerinin dolduğunu hissetti kız. Betül'ü itekledi ve arabaya doğru koştu.

Sessizce arabada biraz ağladı ve arkadaşları tarafından manyak bir ergen olarak görülmenin verdiği gurur incinmesini düzeltmeye çalıştı. Az da olsa sakinleşip durgunlaşınca arabayı hastaneye doğru sürdü ve biraz çekinerek danışmaya gitti. Onların yönlendirmesiyle bir kapının önünde durdu ve bekledi. Sıra yoktu ve iki saniye sonra bir kadın Melsa'yı içeriye çağırdı.

"Oturabilirsiniz hanımefendi." Diyerek kıza siyah deri koltuğu gösterdi. Oturduğunda garip sesler çıkaran deri koltuk onu rahatsız etti. Gerilmiş ve tedirginliğe kapılmıştı.

Gözlerinin İçindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin