Soğuk kış günü.Bomboş sokakta duyulan adım sesleri ve ensemde hissettiğim nefes.
Ben korkmazdım,hayatımın en büyük korkusuyla yüzleştiğim zaman insanlardan doyasıya nefret ettim.İnsanlara kendi hayatımı anlatmayı sevmez yalnız takılırdım.Yalnızlık g...
Yaptığı hataları yüzüne söylediğin her insan için kötü biri olursun, bu böyle.
♥ ♥ ♥ ♥ ♥
Sabah ki tartışmadan sonra dayanamayıp uyumuştum.Düşünmek istemiyor düşündükçe de kafayı yiyordum.Ben bile kendimi bilmezken bir akşam beni kaçıran birinin benim her şeyimi bilmesi tuhaftı çok tuhaf.Zaten arada bir gelip yemek getiriyordu yemeyince de sinirlenip geri gidiyordu.
Sabah başımdaki ağrıyla uyanınca ihtimali çok düşünmeye verdim.Sık sık başım ağrımazdı zaten ya sinirlenince ağrırdı ya da fazla düşünmekten o da uzun sürmezdi zaten.Şimdilik başımdaki ağrıya umursamamaya çalışarak ayağa kalktım odadaki perdeyi açıp dışarı baktım havada bulutlar kararmış yağmurun yağması bekleniyordu.Severdim yağmuru sırılsıklam ıslandığımda kendimi iyi hissederdim.Pencerenin önünden çekilip odadaki banyoda günlük rutin işlerimi halledip odaya geçtim yatağın yanındaki kahvaltıyı görünce kaşlarımı çattım. Yanındaki not gözüme çarptığında yaklaşıp notu okuduğumda hafif geçen baş ağrım tekrar hücum etti.
''Kahvaltını düzgünce yap benim bir işim var geldiğimde bu kahvaltı bitmiş olsun.''
Dün sabahtan belli bir şey yememiştim açtım,aç olmasam yine yemezdim.Ama salak herif beni zora sokmaya bayılıyordu.Ondan bir kez daha nefret etmemi sağlıyordu.Şuan düşünmem gereken şey ise açlığımdı. Yemem gerekti bana yaşatıp yaşatacakları için sürtsün. Tepsiye baktığımda tam da sevdiğim şeyler vardı neye özeniyordu bilmiyorum ama yemeye başladım.
10 dakika sonra kahvaltım bittiğinde.Tam pencerenin önüne gidecektim ki aşağıdan kapı sesi duymamla büyük ihtimal Atalaydır diye hemen yatağa uzandım onunla konuşmak istemediğim için uyuyor numarası yaparken bir süre sonra bulunduğum odanın kapısı açılınca yaklaşan ayak sesleriyle yanımda ki tepsinin çıkardığı sesle tepsiyi götüreceğini anladım. Yatağın bir tarafı çökerken alnımda hissetiğim sıcak dudakla ne yapacağımı bilemedim o anki şaşkınlık la hemen gözümü açıp karşımda şaşkınlıkla bana bakan Atalaya tokat attım.Sinirle nefes alıp;
''Ne yapıyorsun lan sen'' dudaklarında eğlenirmiş gibi bir ifade olunca dahada sinirlendim tam bağıracaktım ki sırıtarak
''Ne yapmışım da ''Ukalalığa bak
''Beni tanıdığını söylüyorsun ama tanıdığını hiç sanmıyorum beni tanısaydın böyle şeylerden hoşlanmadığımı da bilirdin'' ben deli gibi bağırırken yüzündeki sırıtışı gitse de alaycı ifadesi gitmeden konuştu.
''Biliyorum zaten hem sana göstermem gereken bir şey var.''Allah'ın cezası ben ne diyorum o ne diyor.Belki abarttığımı düşüneceksiniz.Ama abartmıyorum ben yaşadıklarımla olgunlaşmıştım. Kimseye güvenemezdim. Kimseyle yakın temasa giremezdim.Ben böyle düşünürken bana bakıp
''Hadi gel benimle '' gözlerimi devirip takip ettim gitmek istemesem de merak ettim.Bu çocuğun bizi nereden tanıdığını ne yapmaya çalıştığını en azından bir fikir edinirim diye bir umutla peşinden gittim merdivenlerden yukarı çıkıp bir odanın kapısının önünde durunca şaşırdım evin tüm siyahlığının aksine bu odanın kapısı beyaz renkliydi.Cebinden anahtarı çıkarıp odayı açtığında bana girmem için yol açtı odaya girip girmemek arasında kalırken düşünmeden girdim içeri girmemle şok olmam bir oldu zaten bir oda dolusu fotoğraf duvarlar tamamıyla fotoğraf doluydu.Üstelik şok olduğum fotoğraflar bizim fotoğraflarımız dı. Benim,Umay'ın hatta Onur'un bile fotoğrafı vardı odanın içine girip tek tek fotoğraflara baktım dokunarak tüm fotoğraflara bakarken gözümden bir yaş düştü.Arkamı dönüp Atalay'baktım sinirle,yaşanmışlıkların acısıyla yere çöküp bağırdım.
''Se-n Sen neyin peşindesin Allah'ın cezası neden yaşatıyorsun bana bunu kim olduğunu bile anlatamıyorken çektiğim acıları görmüyor musun benim kimsin sen seri katil mi bizi öldürmek mi istiyorsun ha kimsin tek bir şey söyle tek bir şey söyleki içim rahatlasın '' Ciddiyetle suratıma bakarken
''Yavaş yavaş öğreniyorsun Aden gerek acıyla ,gerek mutlulukla her şeyi öğreneceksin zamanla.'' sinirle ayağa kalktım
''Sakın bundan sonra acıma bana sakın ve bana yaklaşma bir daha senden nefret ediyorum Atalay.''Sakin olmaya çalışarak merdivenlerden aşağı iniyordum tam odamın kapısını açıp içeri girecekken kafama vurulan bir şeyle gözlerim istemsiz kapanıyordu.Umarım yine aynı şey olmazdı.
Bilinmeyen kişiden
Onları görmeyeli uzun zaman olmuştu elim kolum bağlı uzaktım onlara hem zarar vermek istemiyor hem de istemeden zarar veriyordum.Bir gün olsun onları görmek için elimden geleni yapmak için hazırdım.Plan yapmıştım onların güveni için elimden geleni yapmaya hazırdım. Onları korumak için dostum Atalay'la konuşmuştum.Onları en iyi koruyacak insan Atalay 'dı .Onu yanımda görmeyi o kadar özlemişim ki yanımda baygın yatmasını bile umursamadan eskisi gibi yanına uzandım bir süre .O benim en savunmasız halimi görüp el uzatmıştı.Koşulsuz güvenebileceğim tek insandı Aden. Ondan ayrılmak istemesem de her uyanır sıkıntısıyla yavaş yavaş yanından kalktım . Dış kapıya doğru ilerlerken Atalay yanıma geldi.Sıkıca sarıldıktan sonra ayrılırken bana bakıp
''Onu üzme,o üzülecek en son insan bile değil eskisi gibi değil kardeşim.Geç olmadan gel Aden eskisi gibi değil.''
Biliyordum eskisi gibi olmadığını ama her şey onlar içindi .Başımı salladım kısaca Atalay'a az kalmıştı zaten meleklerime kavuşmama çok az.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❤ ❤ ❤Merhaba arkadaşlar hikayemi okuyup eleştirilerinizi yazmanızı istiyorum.Hikayemi kütüphanenize eklemeyi ve oy vermeyi unutmayın teşekkür ederim.