Asla bıkmayacaktım onu takip etmekten. Başına bir şey gelmemesi için gerekirse kendi canımdan ödün verecektim. Bilmiyordu onu ne kadar çok sevdiğimi ama , gönül işte bıkmadan usanmadan seviyor.
O gün yeniden , erkenden çıkıp takip etmeye başladım. Araba arkalarından saklana saklana. Sanki bir şey olacaktı, hissediyordum. İçimden bilmediğim bir heyecan ve gerilim vardı. Okul kapısından girdiğini görür görmez gönül rahatlığı ile geri dönecektim her zaman ki gibi. Yanında arkadaşıyla birlikte okul kapısından geçmek için hazırlanıyordu. Elini çantasına attı ve bende oracıktan uzaklaşmaya başladım. Bu günkü görevim bitmişti yine.
Tam o anda, arkamı okula dönüp uzaklaştığım o an. Arkamdan "MertHan!!!" bağırışı geldi. İliklerime kadar gerildim, galiba korktum da. Bu Aslı olmamalıydı , asla!. Kafamı yavaş yavaş kapıya doğru çevirdim. Bu oydu, güzel sesinden anlamalıydım zaten. Çok çaresizdim, artık her şeyi öğrenecekti. Onu her sabah takip ettiğimi , deliler gibi peşinden koştuğumu. Yanına doğru yaklaştım çekingen bir tavırla. Sonra yanında ki arkadaşına seslendi.
"Suna ben bugün okula girmeyeceğim , sen gir."
"Tamam Aslı'cım. İyi günler size"
Yüzünü bana doğru çevirdi. "İlerde bir kafe var , oraya geçelim" dedi.
Heyecanla ,"Tabi Aslı".
Az ilerde bir kafeye girdik, masaya geçtik. Aslı gözlerini benden ayırmıyordu. Sinirliydi galiba, ne kadar gözlerine bakamasamda , çok belli oluyordu gözlerinden. Konuşmaya başladık. O soruyor ben yanıtlıyordum.
"Evet Mert? Seni dinliyorum , benimle derdin ne he?!"
"Aslı seninle hiçbir derdim yok."
"Her sabah beni takip etmekte ne oluyor öyleyse ? "
"Şeyy, aslında. Takip etmek , ıııı..."
"Azında lafı geveleyip durmasan!. Cevabını bekliyorum! "
"Evet seni her sabah takip ediyorum! Bıkmadan usanmadan anladın mı ?!"
"Neden?"
"Nedeni yok Aslı!."
"Beni mi seviyorsun?". Evet bu soru. Ben Aslı'yı seviyor muyum ?
"Aslı cevap veremicem sana."
"Neden bay mafya bozuntusu. Klasınızmı bozulur?. "
"Aslı lütfen bana böyle konuşma."
"Ne o? Beni mi döveceksin! Hadi durma vur!". Ne yapmaya çalışıyordu Aslı? Neden bana karşı bitmeyen nefreti bir an olsun dinmiyordu?
Sonra tekrar gözlerime bakarak, " Benim sevgilim var Mert. Senden daha insancıl ve modern. Geri kafalı bir mafya bozuntusu değil!!!, " dedi. "Şimdi burayı ardına bakmadan terket! Bi daha da sakın gözüme görünme Mert!".
Sessizce ayağa kalktım ve son kez de olsun o güzel yüzüne tekrar baktım. Bana olan nefreti hala güzel gözlerinden belli oluyordu. Belki de onu son görüşümdü. Hem onun bir sevgilisi vardı , benim kadar aşağılık birisi de değildi ayrıca. Kalbime dur demenin zamanı gelmişti artık.
Yine devam edecektim günlük rutinime restorantta. Ne kadar yüreğim kan ağlasa da , susacaktım. Hiç yaşayamadığım aşk duygusuna tövbe etmiştim. Bida hiç bir kıza kalbimi veremezdim, sevemezdim de zaten başka birini.
Nazım Hikmet'in de dediği gibi , " Biz başka sevdik, o yüzden başka sevmedik."...
∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞
biz başka severdik, o sebepten başka sevemedik
o yüzden hep puslu kaldı bakışlarımız
ve sakız fallarından ötesiydi aşka umudumuz
mürekkebi akmıştı tüm şiirlerimizin...
öyle kolay değildi, yâre yazıp yollamak
sigaranın son çöpüyle birlikte
ıslak şiirler yaktık çoğu vakit
tütün kokusuna sindi efkarımız
duvarlarımızın rutubetine karıştı gözyaşımız∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞
Devam edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Gözyaşı
Teen FictionBir mafyanın çok zor aşk hikayesi ve hayata karşı verdiği zorlu mücadele... Okurken iliklerine kadar hissedeceğiniz yeraltı romanı. iyi okumalar...