Adam eve gelmişti, yorgundu. Biraz dinlendi. Biraz da acıkmıştı, karnı zil çalıyordu. Karnını doyurduktan sonra kadının yanına gitmek istedi. Üzerine, güzel görünebilecek birkaç elbise giydikten sonra kadının yanına gitmek için yola koyuldu. Kadının evine vardığında zile bastı. Kadın açmamıştı. Acaba uykuya mı dalmıştı ya da baygınlık mı geçirmişti? Adam kapının açılmadığını görünce tekrar zile uzunca bastı. Bu kez de kapı açılmayınca adam, hem kadını merak etti hem de ona bir şey mi oldu diye düşünerek telaşlandı. Adam kapıyı zorlayarak açtı ve içeri girdiğinde kadın yerde baygın yatıyordu. Kadının yanaklarına hafifçe vurarak ayıtmaya çalıştı. Ayılmayınca kolonya koklatarak ayıtmaya çalıştı. Kadın biraz kendine gelmişti.
Adam:
"İyi misin?" diye sordu.
Kadın biraz kısık sesle zor da olsa:
"İyiyim iyiyim." diyebildi.
Adam da:
"Su getireyim mi?" dedi.
Kadın:
"İyi olur," dedi.
Kadın suyu içtikten sonra, adam bir şeyler diyecek oldu. Kadın anlamıştı adamın bir şeyler diyeceğini yüzünden anlamıştı. Kadın sordu:
"Bir şey mi diyeceksin?"
Adam biraz çekingen davranarak ve ağzında geveleyerek:
"Şey..." dedi, biraz durdu ve devam etti:
"Ben seni ailemle gelip isteyecektim. Annem ve babam da biliyor seni. Hem de onlara senden bahsettim."
Kadının hoşuna gitmişti bu. Gülümseyerek adama biraz baktı ve yüzünü önüne eğdi. Başı bir süre öne eğik durduktan sonra adama:
"Olur da bu akşam hastaneye gitmem gerek. Biliyorsun baygınlık geçirdim. Gidip doktora görünmem ve neyim var neyim yok öğrenmem gerek. Hem daha birbirimizi tanıyamadık daha. Önce ben bir sağlığıma kavuşayım; tanışırız, daha sonra ailenle de tanışırım. Allah'ın izniyle de nişanlanırız."
Adamın yüzüne dokunarak devam etti:
"Sonra da" dedi ve biraz duraksadı.
Adam kadının duraksadığını görünce biraz telâşlandı kadının kötü bir şey diyeceğinden korkarak ve şöyle devam etti:
"Sonra?"
Kadın da:
"Sonra da evleniriz." dedi.
Adamın "Evleniriz." sözünü duymasından sonra yüzünde gülümseme oldu; ama gülümsemenin yerini de gözyaşları aldı. Çünkü kadın hastaneye gidecekti. Belki hastanede uzun süre yatacaktı ve belki de cihazlara bağlı yaşayacaktı kadın . . . Veyahut da belki kadın ölecekti ve bunun üzüntüsüyle adam kahrolacaktı. Bu yüzden ağlıyordu adam.
Kadın, adamın ağladığını görünce iki eliyle adamın yüzünü kavradıktan sonra gözyaşlarını sildi ve şöyle dedi:
"Üzülme ne olur, İnşaAllah bir şeyim yoktur. Sadece görünüp geleceğim."
Adam:
"Pekâlâ." dedi ve biraz telaşlı şekilde kadının ellerinden tutarak:
"Ben de geleyim mi seninle?" diye sordu."
Kadın:
"Olmaz." dedi. Sen evine git, ailene başka bir gün gelmeleri gerektiğini söyle."dedi.
Adam da:
"Tamam ama sen de hastaneden gelince bana haber ver mutlaka. Bu da benim numaram." dedikten sonra adam eve gitti. Olanları annesine ve babasına üzüntülü şekilde anlatırken de gözyaşları bir bir süzüldü adamın o deniz mavisi gözlerinden:
"Anne! Baba! Bu akşam hastaneye gidecek. Ben evine gittiğimde baygındı. Kendine zor geldi." dedikten sonra ağladı adam.
Annesi oğlunun ağladığını görünce yanına çağırdı ve:
"Ağlama oğlum." dedi. "İnşaAllah iyileşir."
Adam da biraz ağlamıştı ve annesine:
"İnşaAllah iyileşir anneciğim." dedi yutkuna yutkuna.
Annesi oğlunun gözyaşlarını sildikten sonra:
"Bir hafta sonra gideriz o zaman. Hem de kendisini biraz toparlamış olur." dedi.
Adam da gözyaşlarını silip:
"Tamam olur anneciğim. Yarın tatil günüm zaten." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Helal Sevdam
Romanceİnsanın bu hayatta gönülden seviyorum diyebildiği biri olmalı. Eğer birini severken bir yerde eksiğimiz varsa o eksiğimizi tamamlayıp yeniden kaldığımız yerden sevmeye devam etmeliyiz. Yani sonuç karşımızdaki kişi kim olursa olsun onu gerektiği gibi...