Furkan'ın ağzından:
Lanet alarm susmak bilmedi. Neden bu kadar ısrarcısın sen bok herif, yataktan zorla kalkarak banyoya ilerledim soğuk bir duş alıp siyah pantolonumu ve üzerime siyah dar tişörtümü giyinip aşağı indim şekersiz bir kahve hazırladım terasa çıktım ve sigaramı yaktım kahvemi yudumlayarak manzarayı izledim kol saatime baktım saat sekiz olmuştu evden çıktım ve arabama atlayıp son gaz okula ilerledim. Gerçekten bu okulu hiç özlememişim neyseki son senemdi ve çok yakında kurtulacaktım buradan. Okulun bahçesine girdim ve her zamanki gibi okulun kızlarının gözleri üzerimdeydi bizimkilerin yanına geçtim ve muhabbet etmeye başladık, aramızda hep neşeli olan Kaan gene dayanılmaz esprilerini yapıyordu gerçekten bu çocuğun muhabbetinden sıkıldım artık kafamı bahçede gezdirdim ah evet bugün veletler gelecekti yazık onlara acıyorum dört yıl burada olacaklar içler acısı... Derken telefonum titredi arayanın babam olduğunu gördüm ve iç çektim ah pardon ben demin babam mı dedim? O benim babam falan değildi tabikide üvey babam olacak adamın telefonunu yanıtladım
-Evet?
-Neredesin?
-Ah o kadar bağımsızsın ki bizden bugün ne olduğunu bile bilmiyorsun. Her neyse okuldayım baba bir şeymi oldu?
-Ah tamamen aklımdan çıkmış oğlum şirkete çağıracaktım seni önemli bir iş görüşmesi var.Birde onun için önemliymişim gibi oğlum havalarına giriyor, bu adam beni gerçekten güldürüyor.
-Duyduğun gibi okuldayım işte gelemem kendin hallet.
Cevap vermesine izin vermeden yüzüne kapattım ister istemez yüzüm gerildi ve arkadaşlarımın yanından ayrıldım bahçede gezinmeye başladım. Evet hiç özlemediğim müdür çıktı ve veletlere sınıflarını söyledi. İçeri girdik ve her zamanki yerime en arkaya geçtim yanıma Emre geldi ah eski dostum en sevdiğim dostumdur diyebilirim. Neyse gün çabuk geçti ve okuldan çıktım arabama binip hızlı bir şekilde bahçeden çıktım biraz ilerledikten sonra hızımı kesen o lanet olası kıza küfürler savurdum. Gerizekali falan mı bu kız? Sağına soluna bakmadan karşıya geçmeye mi yoksa kendini öldürmeye mi çalışıyor? Sinirli bir şekilde kızın kolunu kavradım ince ve narin kolu iri elimin arasında kaldı kız korku dolu ve şaşkın gözlerle bana baktı.
-Ben gerçekten özür dilerim biraz dalgınım yolu kontrol etmem gerekirdi fakat sizin benim kolumu sıkma hakkını size kim veriyor?-Kızım manyakmısın? Amacın kendini mi öldürtmek?
Kız inledi ve kolunu çok sıktığımı farkettim kızın kısa boyunun üzerinden değişik bir koku geliyordu, her nedense ani bir şekilde kolunu bıraktım ve arabama ilerledim kızın bir şey demesine izin vermeden bindim ve kız hala olduğu yerde dikiliyordu.
-Sana çarpma mı istemiyorsan hemen yoldan çık!Diye bağırdım, kız bir an irkildi ve yoldan çekilip;
-Sen kimsin bana emir veriyorsun?Dediğini duydum ama cevap vermeden hızlı bir şekilde şirketin yolunu tuttum. İçeri girdim ve odama geçerken sekreterim Merve babamın acil olarak beni görmek istediğini söyledi. Ah evet başlıyoruz işte gene ne azarı işitecektim bu adamdan en ufak fikrim yok demin indiğim asansöre geri bindim ve bir kat yukarı çıkıp babamın odasına girdim. Babam gözlerini bana dikti.
-Sana yüzüme telefon kapatma hakkını kim verdi?
-Okuldaydım baba kapatmam gerekiyordu. İşte burdayım, yaptın mı önemli iş görüşmeni?
-Hayır, seni bekledim hadi gel toplantı odasına.
Diyip yerinden kalktı bende arkasından ilerledim. Toplantı odasına girdiğimizde içeride dört kişi önünde dosyalarla bizi bekliyordu, yerime geçtim ve toplantıya başladık. Neyse ki çabuk sürdü ve odama geçtim işlerimi halledip evime gittim. Soğuk bir duş aldım ve yatağıma yayıldım kalktığımda sabahın dördüydü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dayanılmaz Aşk
Non-FictionOnun kokusu için yaşanılırdı.... Hayatının en eğlenceli döneminde aile sorunlarıyla yaşamış bir çocuk ve lisede aşık olduğu bir kız.Her ne kadar gururu için yaşasada onun için yapmıcağı şey yok... Birde babası problemli annesinin onun için canını ve...