Dayanılmaz Aşk

Nasıl yani?

Buse'nin ağzından:
Gerçekten mi? O maganda ile aynı okulda olamayız değil mi? O çocuk çok büyük değil mi, yani olgun gösteriyor. Erdal hocanın seslenişinden sonra geri döndüm ve sınıfıma ilerledim. Sınıfa girdiğimde hoca girmişti, ah kahretsin umarım laf yapmaz.
-Buse? Saatin farkında mısın?

-Farkındayım? Bir sorun mu var? On dakika geç kaldım bu her öğrencinin ilk günlerde yapabileceği normal bişey?

-Geç yerine!
Bu hocayla sabah sabah uğraşamayacağım. Yerime geçtim kafamı sıraya gömdüm kalktığımda çıkış zili çalmıştı ve sınıfta kimse yoktu, telefonumu çıkardım saat beş olmuştu. Hayır cidden mi? Neden kimse uyandırmadı beni, ah neden uyandırsınlar ki hepsi birer gerizekali. Kalktım hızla okuldan çıktım. Metro istasyonuna ilerledim neyseki metro çabuk gelmişti. Eve geldiğimde kimseyi göremedim, ah hayır bu adam hangi yüzle hala buraya geliyor.
-Buse? Kızım sen misin?
Ne dediğinin farkındadır umarım.
-Evet?

-Gel buraya konuşalım.

- Konuşacağımız bir şeyin olduğunu sanmıyorum. Yorgunum, uyuyacağım.

Cevap vermesine izin vermeden koşarak yukarı çıktım. Kendimi odama kitledim ve gidip ılık bir duş aldım. Annemler neredelerdi acaba? Telefonuma uzandım ve annemi aradım, filiz ablada olduklarını öğrendim. Bir anda telefonum titredi, yabancı bir numaradan mesaj gelmişti.
-Sanırım busesin. Merhaba Buse ben Furkan. Neyse uzatmayacağım saçına kullandığın şampuanın markası nedir?

Bir saniye bu nereden buldu numaramı ve adımı nereden biliyor? Anlayamadığım neden şampuan markamı sordu? Ne yapmaya çalışıyor bu.
-Şampuan markamın seni ilgilendireceğini düşünmüyorum. Ayrıca numaramı her nereden bulduysan lütfen bir daha rahatsız etme. TRAFİK CANAVARI MAGANDA!

Bekledim, bekledim, bekledim...
Neden cevap vermedi? Çok mu ağır konuştum. Kalbimi kırıldı acaba? Peki ya bundan banane... Neden düşünüyorum ki ben onu? Derken uyuyakalmışım ve kalktığımda sabah yediydi.