Buse'nin ağzından:
İzmir'in adamları tam bir maganda. Evet evet öyle okuldan çıktım hızlı adımlarla metro istasyonuna ilerlerken bir anda ani bir frenle irkildim. Ah dalgınım işte dikkat etmem gerekiyordu tam bir aptalım ah bide gelip kolumu iri elleriyle sıktı ve çok canımı yakmıştı eminim bir kaç gün oraya dokunmayacağım.-Ben gercekten özür dilerim. Yolu kontrol etmem gerekirdi fakat sizin benim kolumu sıkma hakkını size kim veriyor?
-Kızım manyakmısın? Kendini öldürmeye mi çalışıyorsun?
Bir anda kolumu bıraktı ve iri cüssesiyle arabasına bindi şaşkınlıkla onu izliyordum bastığı kornayla ve bağırarak söylediği sözlerle irkildim.
-Sana çarpmamı istemiyorsan hemen yoldan çık!
Hızlı adımlarla kaldırıma geçtim.
-Sen kimsin bana emir veriyorsun?
Diye bağırırken gaza bastı ve hızla ilerledi. Bütün manyaklar beni buluyor, okula yakın olan bir cafeye gittim ve kahve aldım sigaramı yakıp ilerledim bugün eve yürüyerek gitmeye karar verdim. Biraz uzaktı ama yürümeye ihtiyacım vardı ilerledim ilerledim ilerledim...
Bir markete girdim sigara ve bira alıp kordona ilerledim, kordonda yürürken çoktan akşam olmuştu insanlar koşup eğleniyor balık tutuyor bisiklet sürüyorlardı. Bende bir ağacın altına oturdum ve şarkı dinleyerek biramı yudumladım. Ah bir saniye oda ne? Ben doğru mu görüyorum? Yok yok kafam geldi herhalde o babam olamaz dimi? Yok canım bir birayla benim kafam falan gelemez, hışımla oturduğum yerden kalktım ve onların yanına ilerledim. Resmen arabanın içinde bir kadınla yiyişiyorlardı. İlerlerken babam beni fark etti ve kocaman yeşil gözleri beni odağına aldı. Şaşkınlıkla arabadan hızlı bir şekilde indi ve gelip benim kolumu tuttu. Gözümdeki yaşlar çoktan yerini almış yer çekimine meydan okumayarak aşağıya süzülüyordu.-Senin bu saatte burada ne işin var?
Ah gerçekten mi? Ne diyordu bu adam? Saat daha dokuzdu diyecek başka bir laf bulamadı mı? Benim onları gördüğümün farkında değil mi? Ela gözlerimle yeşil gözlerinin içine baktım ve kafamı sallıyarak geriye doğru sendeledim
-Senden nefret ediyorum!
Arkamı dönüp koşarak evin yolunu tuttum. Eve girdiğimde annem yoktu sanırım gene filiz teyzemdeydi. Filiz teyzemde annemin yıllardır en yakın dostudur, seviyordum o kadını. Her zaman annemin yanında oldu ikisi birlikte hep güçlü oldular. Hızla odama çıktım ve ağlamaya başladım kardeşim yatıyordu ve ağladığımı duymadığı için şükür ettim ve çoktan uykuya dalmıştım. Gözlerimi açtığımda saat sekiz olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dayanılmaz Aşk
Non-FictionOnun kokusu için yaşanılırdı.... Hayatının en eğlenceli döneminde aile sorunlarıyla yaşamış bir çocuk ve lisede aşık olduğu bir kız.Her ne kadar gururu için yaşasada onun için yapmıcağı şey yok... Birde babası problemli annesinin onun için canını ve...